Ali BAYRAMOĞLU
Siyasi açıdan önemli anlar yaşadığımız günlerdeyiz.
Türkiye'nin İŞID'e karşı kurulan koalisyona adım adım yaklaşması, bu çerçevede tezkerenin onaylanması, Türkiye'nin Suriye'de almak istediği (güvenli cepler üzerine kurulu) güvenlik tedbirlerinin ana hatlarının ortaya çıkması sıcak gelişmelerin bir cephesini oluşturuyor.
Öte yanda Davutoğlu hükümetinin Kürt sorununa ve çözüm sürecine ivme getirme arayışı var. Çerçeve Yasa'nın uygulanmasına yönelik paket yasallaştı ve yeni bir adım daha atılmış oldu. Paket, çözüm istikametinde kurumsal yapılanmayı, eylem ve yetki alanlarının belirlenmesini, tedbirler ve politikalar tanımını ve muhtemel katılım mekanizmalarını içeriyor. Bir anlamda inşaat planlarının tamamlandığını, sıranın inşaatın başlamasına geldiğini gösteriyor.
Ancak, tüm iyi niyetli beyanlara rağmen, 'bu, mümkün olacak mı?' sorusu hala ciddi bir anlam taşıyor.
Kritik bir soru, zira gündemin yukarıda altını çizdiğimiz iki maddesi, daha doğrusu Türkiye'nin bu iki konuda izlediği politikalar arasında ciddi bir çelişki görüntüsü var.
Hükümet yürüttüğü çözüm süreci etrafında İmralı'da Öcalan'la görüşür, Kandil ve Avrupa'da örgütle, PKK'ya görüşmeler yapılabileceğini söyler, bunlara yönelik yasal güvence sağlarken, diğer taraftan Rojava'ya bakışında ve güvenlik cebi politikasında PKK'yı hedef örgütlerden birisi olarak tanımlıyor.
Bu ise bir sorun öbeğine işaret ediyor.
Askerin Bakanlar Kurulu'na sunduğu planda sadece IŞİD'in değil, PYD-PKK tehlikesinin altının çizilmesi, Kandil'in Türkiye'nin PYD'nin yıkımını isteyen bir destek politikası izlediğini iddia etmesi ve savaş tehdidinde bulunması bu durumun açık göstergeleri.
Türkiye'nin güvenli bölge ve askeri tahkimat arzusu, Kandil tarafından Rojava'daki Kürt özerkliğinin hedeflenmesi, PYD'nin iktidar alanının elinden alınması girişi olarak değerlendiriliyor.
Buna karşın Rojava'daki özerk Kürt oluşumunu tanımayan, Türkiye Kürtleri ile Suriye Kürtleri arasına siyasi açıdan kesin çizgiler koyma politikasını sürdüren Türkiye'nin, risk olarak tanımladığı karşı güçler arasında sadece Esad ve IŞİD değil, aynı zamanda PKK da bulunuyor. Nitekim PKK'nın Rojava'yı kullandığı, alan genişletmeye çalıştığı ve buradan hareketle Türkiye ve çözüm süreci üzerine baskı oluşturmaya çalıştığı fikri Ankara'ya hakim...
Çözüm süreci irade beyanı ve çerçeve oluşturma açısından olumlu seyrederken, paradoksal olarak derinde yatan güvensizlik bugün somut yeni unsurlarla derinleşme riski taşır hale gelmiş bulunuyor.
Öcalan'ın son açıklaması bu riski teyit ediyor.
Nitekim Kandil'le çıkan her kriz ya da her tahrik sonrası devreye girerek duruma ince ayar veren, barış sürecinin önemine ve değerine dikkat çeken Öcalan, bu kez bunun yanında farklı bir noktaya işaret ediyordu:
'Ortadoğu'nun JİTEM'i olarak da ifade edebileceğimiz IŞİD gibi vahşi bir örgütün neler yapabileceğine bütün dünya tanıklık ediyor. Kobanê kuşatması sıradan bir kent kuşatması olmanın çok ötesinde, sadece Kürt halkının demokratik kazanımlarını hedeflemekle kalmayıp Türkiye'yi de yeni bir darbe sürecine sokacaktır. Bu katliam girişimi amacına ulaşırsa hem süreci sonlandıracak, hem de yeni ve uzun sürecek bir darbenin temellerini atacaktır.
Kobanê ve Rojava meselesini doğru anlamak isteyen herkes bu gerçekliği iyi kavramalıdır. Türkiye'de sürecin ve demokrasi yolculuğunun çökmesini istemeyen herkesi Kobanê'ye gereken ciddiyet ve sorumlulukla sahip çıkmaya çağırıyorum...'
Güvensizlik krizini hafife almamak gerek...
Kandil'in baskı politikası ne kadar rahatsızlık vericiyse, Türkiye'nin Rojava'daki tutumu da o kadar rahatsızlık verici ve riskli...
IŞİD'e karşı Türk-Kürt eylem planı hala mümkün...
Yazarlar
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları













































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.12.2025
6.12.2025
4.12.2025
30.11.2025
27.11.2025
22.11.2025
20.11.2025
15.11.2025
13.11.2025
8.11.2025