Ali BULAÇ
Bugün bazılarınca iddia edilen: ‘dinin modern yaşam tarzıyla çatışmadan yaşayabileceği’ni varsayan, laikliği bu çerçevede tanımlayan bir anlayış mevcut. Bu söylemi sahiplenenler çoğu zaman şu veya bu yöntemle elde edileni değil, mutlak anlamıyla “bilim”in ve artık hayatımıza iyice girmiş bulunan “teknolojinin kullanımından doğan zorunlulukları” kastetmektedirler. Bilimsel bilgiyle elde edilmiş bilim ve bilimin pratiği olan teknoloji, moderniteyle ilişkilidir ama tümüyle kendisinden ibaret değildir. Bu çerçevede din yeniden modernite tarafından, Weber’in ifadesiyle “modern uyumluluk” çerçevesinde tanımlanmaktadır. Bu durumda bizler yeniden tanımlanmış, moderniteye uyumlu hale getirilmiş bir din anlayışıyla muhatap oluyoruz. Dolayısıyla her ne kadar formel anlamda dinîleşme süreci görülüyor olsa da, nitelik kaybına uğramış; içi boşalmış; dönüştürülmüş bir din ve dindarlık söz konusudur.
İlk bakışta bize paradoks gibi görünse de, dinleri ve bu arada İslam dinini bekleyen tehlike, dışarıdan gelen saldırı değildir. Hiçbir dış müdahale, baskı veya saldırı herhangi bir dine zarar veremez. Aksine, o dine mensup insanların kendi dinlerine daha çok bağlanmalarına ve giderek dinlerinin hakikatini araştırmalarına yardımcı da olur. Bir dine yapılabilecek en büyük müdahale o dinin kendi içinden olur. Bu da ya referans alınan kitabın, temel metinlerin tahrifi şeklinde olur –ki bunun Yahudilik ve Hıristiyanlıktaki örneklerine rastlanabilir-, ya da dinle ilgili temel sahih anlayışın değiştirilmesi olarak ortaya çıkar.
Müslümanlardan, herhangi bir rezerv koymaya yeltenmeden modern hayata bütünüyle uyum sağlamaları talep edilir. Modern hayatı mümkün kılan modernlik ve modernite, tarihte dine bir alternatif olarak teşekkül etmiştir. Kendi başına bir paradigma, bir kök fikir ve bilgi bütünüdür. Bunun yanında belli bir yaşama tarzını da öngörmektedir. Burada kâmil anlamdaki bir dinin hem kelami hem ameli temel varsayımlarının modernitenin içine yedirildiğini ve onun formasyonunu meydana getirdiğini görüyoruz. Bu çerçevedeki bir modernlik durumu dine alternatiftir.
Ancak iki yüz yıldır yaşanmakta olan din-modernite tecrübesi bize ilginç bir durumu ilham etmektedir. O da dinin varlığını devam ettiriyor olması ve bunu yaparken de “modernliğin imkânları”ndan yararlanıyor olması. Bu konu Peter Berger gibi sosyologlara, asıl çatışmanın “din ile modernite” arasında değil, “din ile sekülerlik” arasında sürdüğü ilhamını vermektedir. Dini modernite ile çatışma sarmalından kurtarmak isteyen sosyologların öngörülerine göre din modernlikle uyum sağlayacak, onu etkileyecek, hatta yönlendirecek, ancak sekülerlik büyük bir gerileme içine girecektir. Onlara göre bu, insan için yeni avantaj ve imkânlara işaret etmektedir.
Batı sekülarizminin hayatı anlam ve amaçtan koparıp insani durumları nefsin arzu ve isteklerini sınırlandıran bilumum engellerin kaldırılmasını hedef alan özgürlüklerin elde edilmesine, korunmasına ve her aşamada biraz daha genişletilmesine dönüştüğünü biliyoruz. Nelerin olup bittiğini görenler, insan arzularının tatminine hasredilen bu zihni tutum ve ısrarın, sonunda nihilizm ürettiğine, ürettiği nihilizmi özgürlükler ve haklar formuna sokup dünyaya ihraç ettiğine dikkat çekmektedirler. Habermas ve onun tespitlerine katılanların dikkat çektiği şey, ciddiye alınacaksa, bu durumda modernliğin empoze edip zorunlu hale getirdiği araçlar dünyasında yaşarken, nasıl olur da modernlikle doğrudan bağlantılı sekülarizmden kopuş yaşanacağı konusu üzerinde imal-i fikr etmelidirler. Ve hiç kuşkusuz bu konu en çok modernliği tümüyle reddeden redçi-entegristlerin veya teslimiyetçi-radikallerin kabullerinin ötesinde aşmacı Müslüman zihinlerin üzerinde yoğunlaşacağı sorundur.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
23.10.2025
13.10.2025
4.10.2025
28.09.2025
22.08.2025
16.08.2025
7.08.2025
3.08.2025
25.07.2025