Ali BULAÇ
Demokrasi, sınıfları iktidara taşıyan rejimdir ve henüz ortaya çıkıp şekillendiği Batı toplumlarının sınıf-iktidar ilişkisinden büsbütün arınabilmiş değildir. Öyle de olsa modern versiyonuyla, belli sınıfların/toplumsal kesimlerin seçimiyle iktidara gelinse de, demokrasi belli bir düzeyde sınıflar arasında dengeyi korumaktadır. Bizde ise seçime indirgenmiş demokrasi tarihsel kökleri olmayan yapay sınıflar üretmekte, adaleti önemsizleştirmektedir.
19. yüzyıldaki teşekkülünde demokrasi adalet arayışını değil, süregelen sınıf savaşlarını sona erdirmeyi ve anayasa metinleriyle çatışan tarafları bir uzlaşı noktasında toplamayı hedeflemiştir. Bu açıdan bakıldığında demokrasinin adalet endeksli bir rejime dönüşmesi için başka kültür kaynaklarından aşı alması lazım. Hukukun üstünlüğü ilkesi, kuvvetler ayrılığı ve ifade özgürlüğü ile muhalefetin kanunun koruması altına alınması, adalet açığını kapatmada olumlu rol oynar. Şu var ki bizim gibi toplumlarda demokrasi, padişahlık rejiminin devamını sağlayabilir, otokrasiyi seçimle meşrulaştırabilir. Çünkü hâlâ bizim gibi ülkelerde seçim demokrasi için hem yeter hem gerekli şart olarak görülmektedir. Duverger buna “seçimle iş başına gelen krallar” der. Nitekim Ortadoğu’daki örneklerinden biliyoruz ki, otokrat liderler yüzde 90-98’lerde oy alırlar. Bu sayede seçim, süren adaletsizliklerin tahkimini mümkün kılar. Ne hukukun üstünlüğü, ne kuvvetler ayrılığı, ne ifade özgürlüğü ve ne de muhalefet hakkı! Seçimli otokrasi tüm bu hak taleplerine seçimlerde aldığı yüksek oy oranını gösterir.
Yine bizim gibi ülkeler zorunlu modernizasyon süreçleri içinde yol almak durumundadır; bu da ancak iktisadi kalkınma ve büyümeyi ana hedef yapar. Kalkınma ve büyüme özünde adaletsiz ve eşitsizdir. Kim iktidara gelirse, bu adaletsizlikten yararlanır, bürokratik mekanizmayı lehine işletmek suretiyle kamu kaynaklarından avantajlar sağlayarak zenginleşir. Adaletsizliğin ve eşitsizliğin olduğu her yerde sorun vardır. Henüz demokrasiler hem tarihsel mirasları hem iktisadi maddi yapıları dolayısıyla söz konusu adaletsizlikleri gideremiyor. Batı dünyasında geçmişte olduğu gibi sosyal patlamalar, sınıf savaşları yaşanmıyorsa, bunun sebebi Batı’nın dünyanın kaynaklarının büyükçe bölümüne hükmetmesi ve elbette geçmişte isyan etmek durumunda olan alt sınıfların belli ölçüde refah seviyelerini yükseltmesidir. Batı’nın yer küresi üzerinde askeri, politik ve ekonomik tahakkümü ile kültürel hegemonyası zayıflayacak olsa, geçmişte olduğu gibi toplumsal patlamalar yaşanacaktır.
Bizde ise sömürü ve kaynak kullanımında avantaj söz konusu olmadığından kalkınma bizatihi adaletsizliklere yol açar; iktidara yakın zümreyi zenginleştirirken, muhalefette kalanları yoksullaştırır. Bu da yeni öfke ve husumetin birikmesine yol açar. Bu durum, temsilin ötesinde demokrasilerin sivil katılımı, parti ve lider dışındakilerin karar mekanizmaları ve süreçleri üzerindeki etkisini anlamsızlaştırır. Açık ve katı otokrat rejimlerde ekonomik kaynakların bir bölümü askerler -mesela Mısır’da yüzde 45- sivil bürokrasi ve otokratın yakın çevresi/ailesi tarafından kontrol edilir; orta sınıf zayıftır, ana gövde durumundaki yoksullar ise çaresizdir. Türkiye, İran ve bir ölçüde Mısır orta sınıfa sahiptir. Bu ülkelerde orta sınıf gelir adaletsizliğini giderecek, siyaseti demokratikleştirecek ve ahlaklı bir toplum inşa edecek imkanlara sahipken, söylemde öne çıkardığı İslami referanslara sadık kalmadığından tam aksi sonuçlara yol açtı.
0404İslamcı hak, özgürlük, adalet ve ahlak arayışının beşeri tabanı orta sınıftı. Maalesef bu sınıf, elitleri eliyle adaletsizliği, hoşgörüsüzlüğü ve baskıyı üstelik dine refere ederek sürdürme yolunu seçti.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları




































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
23.10.2025
13.10.2025
4.10.2025
28.09.2025
22.08.2025
16.08.2025
7.08.2025
3.08.2025
25.07.2025