Ali Saydam
Mimaride yeni yönelişleri ortaya koyabilecek tek ülke Türkiye'dir”…
Rahmetli Turgut Cansever'in cümlesiymiş. Bilmiyordum. Böylesine kendi içinde iddialı cümleleri işitip şaşırmamak konusunda rahmetli Halit Refiğ sayesinde temrin yapmışlığım çoktur. “Amerika'nın kaderi İstanbul'a bağlı” başlıklı makalesini okurken de 'Üstad mutlaka iddiasını temellendirecektir' yolundaki beklentim satırlar ilerledikçe karşılığını bulmuştu. Halit Bey, içinde yaşadığımız bu büyük metropolün eski dünyanın tam merkezi olduğunu, sonrasında 1453'ten başlayarak üç kıtaya da buradan hükmedilebileceğini ileri sürüyor ve bugün de dünya enerji kaynaklarını, ticaret yollarını, Avrasya'yı denetimi altında tutabilmek için Amerika'nın gözünün İstanbul'da olduğunu ifade ediyordu.
Salı günü, alanında bir başka üstadın, Prof. İsmail Kara'nın Yeni Şafak'ta yayınlanan 'Şehircilik Şurası vesilesiyle Turgut Cansever Hoca'yı yeniden anmak…' başlıklı yazısında, biz sıradan faniler başta olmak üzere devlet katında sorumlu makamlarda bulunanlara kadar herkesin öğreneceği ne çok ders vardı. (https://goo.gl/rjppL6)
17 Ağustos 1999 depreminin ardından büyük mimar ve şehir planlamacısı rahmetli Turgut Cansever, çözüm yolları bulmak, önermek, derde deva olmak için kolları sıvamış. Besbelli “Mimaride yeni yönelişleri ortaya koyabilecek tek ülke Türkiye'dir” tespitinin özü de hareket noktasını oluşturmuş.
Deprem sonrası yapılması gerekenler ve Habitat II toplantıları dönemindeki çalışmaları sırasında tüm imkânlarını seferber etmiş, fikir sahibi olan her görüşten insanla temas kurmuş ve geliştirdiği önerilerini yetkililere ulaştırmış. İsmail Kara diyor ki:
“Birçok şey yapmak istiyordu ama edindiğim intibalara göre ahir ömründe ikisine öncelik vermişti. Biri kapıya dayanan deprem felaketini göz önünde bulundurarak Trakya bölgesinde 25 bin, 250 bin nüfuslu yeni (yıldız kümesi) şehirler inşa etmekti. Bu yolla bazı sanayi ve iş dallarını da oraya kaydırmak, İstanbul'un mevcut nüfusunu hafifletmek, buraya olan hücumu azaltmak istiyordu (…)
İkincisi bir mahalle inşa etmek istiyordu. Her seviyede (evet her seviyede) insanın oturabileceği, binaları ve daireleri farklı büyüklüklerde ve kesinlikle birbirinin tekrarı olmayan, mabedi, okulu, sosyal tesisleri, yeşillikleri olan, insani ve kültürel ilişkileri, akışkanlıkları öngörülmüş, önü açık, çarsısı, pazarı olan, tabiata yakın, ağaçları, çiçeği, kuşu, börtü böceği düşünülmüş… bir mahalle.”
Sivas Kaleardı Mahallesi'nin çizimlerini de yapmıştı. İsmail Kara'nın ifadesiyle: “Anlatmaktan öte yapmak istiyordu. Çünkü bir defa olan şey artık imkânsız olmaktan çıkmış olacak, makûs talih yenilecekti.” (Sevindirici haberi de öğreniyoruz: Sivas Belediyesi, bu mahalleyi inşa etmeye karar vermiş ve çalışmaları da başlatmış.)
Turgut Cansever'den kulağımıza küpe olması gereken şu alıntıyı tekrarlamakla yarar var:
“Hem çirkin, ölçüsüz, kaba yahut insanı, tabiatı ezen binalar, şehirler yapmak hem de doğruyu, barışı, insanlığı savunmak mümkün ve inandırıcı olamaz. (Sanatta ve estetikte güzel, diğer ilimlerde ve dallarda doğruya, hüsne, iyiye, hayra, sevaba… yakın veya denk düşmektedir).
Türkiye bunu yapabilecek nadir ülkelerden biridir ve bunu yapmak sorumlulukları, vazifeleri arasındadır…”
Sen de var mısın, Serhat?..
Popüler kültür starları, hem iş hem de siyaset dünyasının önemli aktörleri arasında yer alırlar. Bir kısmı reklamlarda ve halkla ilişkiler çalışmalarında markaların yüzü olurken bir kısmı da siyasî lider ve fikirlerin yanında durarak gereken desteği verirler.
Denklem çok basittir. Star olan kişi halk nezdindeki güvenilirlik ve itibarına o marka veya liderle özdeşleşerek destek olur, lideriyle ya da marka ile aynı karede yer alır. Böyle bir bireysel konumlanmanın yerine göre star için yıpranma payı da olabilir veya tam tersine kampanya, starın itibarını yukarıya doğru da çekebilir.
Bu nedenle bu tür bir özdeşleşme doğrudan starın vereceği karara bağlıdır. Ekonomik ve siyasi olarak sıklıkla başvurulan bu yöntem, iş, sanat ve spor dünyasındaki tüm starlar için geçerlidir. Her ne kadar kimin kime oy verdiğinin gizli olması işin esasını oluşturuyor olsa da, starların angajmanı hiç de yadırganacak bir girişim değildir. Tersine sıklıkla başvurulması gereken doğal bir iletişim aracıdır (Bkz. ABD Başkanlık seçimleri ve bizdeki bazı seçimler)…
Günümüze dönersek, kişinin Anayasa değişikliği oylaması için Evet oyu kullanacağını beyan etmesi onun bireysel irade beyanıdır ve bunda ne ahlakî açıdan bir sakınca vardır ne de siyasi etik açısından.
Bu konuda ahlak ve etik kodlarına uymayan bir husus aramak gerekirse, onu diğer şahıslara yapılan çağrıda aramak yerinde olur. Benim “Türkiye'nin geleceği için Evet!” diye bir başlık atıp yazı yazmam, Tweet atmam, fikrime katılmayan nezdinde dahi son derece anlaşılır bir davranış olabilir. Ancak hemen arkasına, her ne kadar bizim TVNET'in Haber Müdürü Serhat İbrahimoğlu'nun Evet diyeceğini tahmin etsem de, “Sen de var mısın, Serhat?” diye hayli provokatif bir soru eklememi savunmak zordur.
Spor, iş ve sanat dünyasının yıldızlarına tavsiyem, diledikleri zaman kendi görüşlerini gönül rahatlığıyla ifade etmeleri, ancak başkalarını oylarının rengini açıklamaya davet ederken iki kere düşünmeleri…
Yazarlar
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları




































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019