Ali Saydam
Güvenlik ve terör uzmanı Abdullah Ağar’ın, dış ülkelerin basın kuruluşlarına Barış Pınarı Harekâtı’nı ve ülkemizin tezlerini anlatmasından bir önceki yazımızda bahsetmiştik. Ağar’ın bu sorumlu davranışının örnek olmasını dilemiştik...
Bu temennimiz etap etap gerçekleşiyor sanki.
Ülkemizin itibarına zeval gelmemesi için onurlu bir davranış örneği sergileyen kuruluşlar harekete geçti.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB) birer mektup hazırlayarak yurtiçi ve yurtdışındaki paydaşlarını bilgilendirmek üzere aksiyon aldılar.
Mektuplarda, operasyonun, sivillere zarar vermeyerek kendi sınır güvenliğimizi güvence altına alma amacı taşıdığı, yurdundan edilmiş Suriyeliler’in ülkelerine dönmeleri için bölgenin terörist unsurlardan temizlenmesinin hedeflendiği yazıyor...
NATO ve BM Genel Sekreterlikleri ile BM Güvenlik Konseyi’ne Türkiye tarafından bilgi verildiği belirtiliyor... Operasyonun uluslararası hukuk çerçevesinde yürütüldüğü ve Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın 51. maddesinden doğan ‘meşru müdafaa’ hakkının Türkiye tarafından kullanıldığı vurgulanıyor...
Yani özetle, Prof. Dr. Gülnur Aybet’in CNN International’da Christiane Amanpour’un sorularını yanıtlarken mükemmelen ifade ettiği hususlar anlatılıyor...
Bu mektuplar çok önemli...
İki kurum, bu vesileyle ettikleri sözlerle, gerçek sonuçlar elde edebilmek, uluslararası etki doğurabilmek, Türkiye’nin tezlerini anlatabilmek için girişmişler bu işe...
‘Dezenformasyon’ ya da ‘kara propaganda’ gibi tekniklerle operasyonun amacının çarpıtılmasının, ülkemizin itibarının zedelenmesinin önüne geçmek için bu hamleler çok değerli…
Bu, ülkesini seven, insanına değer veren herkesin ödevidir bizim gözümüzde…
Olmazsa ne mi olur?
Yurtdışı kamuoyu yalanlarla kandırılır… Bu da Türkiye aleyhine yapılacak her türlü siyasi ve ekonomik hamle için ‘meşru’ bir zemin oluşturur.
Son birkaç gündür yayılan yalanları sıralayalım:
1. İngiltere İşçi Partisi üyesi David Lammy, operasyon sırasında öldüğü iddia edilen bir çocuğun annesinin kucağındaki görüntülerini paylaştı. Ancak video dikkatlice izlendiğinde çocuğun hayatta olduğu anlaşıldı. Videoyu ilk paylaşan hesap da çocuğun ölü olmadığını kabul etti.
2. PYD/PKK’ya yakın bir sosyal medya hesabından Türkiye’nin harekât sırasında ‘fosfor bombası’ kullanıldığı iddia edildi ve sahte bir fotoğraf paylaşıldı. Fotoğrafın, Irak’ın Musul kentine ABD’nin Haziran 2017’de düzenlediği operasyon sırasında çekildiği ortaya çıktı.
3. New York Times gazetesi yazarı Kurt Eichenwald, 1983 yılında Erzurum depremi sırasında hayatını kaybetmiş çocuklarının başında acı içindeki bir annenin fotoğrafını harekâtta çekilmiş gibi paylaştı.
4. 1975 yılında Fas’ın güneyindeki Batı Sahra bölgesinde yüz binlerce Faslının katıldığı Yeşil Yürüyüş sırasında çekilmiş sembolik fotoğraf yine operasyon sırasında çekilmiş gibi paylaşıldı.
5. Suriye iç savaşı sırasında İdlib kentinde Rusların hava bombardımanı sırasında, elinde hayatını kaybetmiş bir bebeği tutan adamın 17 Ağustos tarihli fotoğrafı sosyal medyaya yüklenerek dolaşıma sokulmak istendi.
6. Kasım 2018’de Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyonun Yemen’e müdahalesi sırasında yaralanmış bir kız çocuğunun fotoğrafı yine aynı amaçlarla kullanılmak istendi…
Şaşırmayın, bunlar karalama listesinin sadece bir parçası… Benzer yalanları uydurup yaygınlaştırmak isteyecekler, hatta daha da iyi prodüksiyonlara girişeceklerdir…
O nedenle DEİK ve HİB’in yurtdışındaki paydaşlarına gerçekte olan biteni anlatma refleksi çok kıymetli. Ortalığı boş bırakmadan doğru bilginin yaygınlaşması bakımından hayati önem taşıyor.
Öte yandan, zaman zaman birer siyasi parti gibi davranan DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’den oluşanbaşka bir cenah da kalkmış, bu operasyonu “macera” olarak niteleyen bir bildiri yayınlamış…
Bir tarafta yurtdışı kamuoyuna durumu anlatabilmek için canını dişine takanlar, diğer yanda ülkemiz kamuoyunda oluşan birliği dağıtmak için çomak sokanlar…
Ekrem İmamoğlu’nun açıklamasının da pek tatmin edici bulunmadığını biliyoruz… Belediye görevlerinden başka her konuda açıklama yapmasına alıştığımız, kayyum atanan belediyelere ziyaretleriyle bildiğimiz İmamoğlu, “barış” demiş, “demokrasi” demiş ama PKK/PYD teröründen bahsetmemiş… Ülkemizin maruz kaldığı güvenlik tehdidini ağzına almamış bile…
Bu sürecin herkesin rengini belli etmesine neden olacağını yazmıştık. Renkler yavaş yavaş belirmeye başladı…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları

































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019