Ali Saydam
Rakamların bütçe içindeki payı çok büyük olmasa da ucu bir şekilde ülkemizdeki 15,6 milyon araç sahibine değdiği için trafik sigortası konusunda hükümet müdahalesi hazırlığı sigorta sektörünü ciddi olarak tedirgin etmekte.
Hükümetin, özellikle de Hazine'nin, Sayın Bakan Mehmet Şimşek'e bağlı makamların önümüzdeki günlerde almayı düşündüklerini ifade ettikleri bir karar, sigorta sektörünü temellerinden sallamaya hazır gibi. İş işten geçmeden, 'cin şişeden çıkmadan' yetkililerin bir iki hususa dikkatini çekme gerekliliğini duyduk. Biraz daha diyalog zenginliği, biraz daha karşılıklı anlayış ile tüm sorunlar çözülebilecekken, olaya diş attırmaya çalışmak, durduk yerde çelişkileri büyütmeye neden olabilir.
Önce bir iki bilgi verelim:
*Sigorta sektörünün toplam öz kaynağı 9 milyar TL. Bunun %70'inin son birkaç yılda ülkemize yatırım yapmış yabancı sermayeden kaynaklandığı belirtiliyor.
*2016 yılında sektörün salt teknik sonuçlar itibariyle toplam zararı 187 milyon TL. Sadece trafik sigortasından kaynaklanan teknik zarar ise aynı yıl 869 milyon TL imiş. Bu rakamın bir önceki yıl 2,8 milyar lira olduğu tespit ediliyor.
*Trafik sigortasında 2010 ile 2016 arasında sektör toplamda 8 milyar TL zarar etmiş.
*Şimdi ise düşünülen, trafik sigorta primini ortalamada %30 aşağıya çekip bir de tavan limit koymak, yani; şu kadar TL'den yukarı trafik sigortası satamazsınız, demek. Bu ise sektörün toplamda ilaveten 3,6 milyar TL daha zarar etmesi anlamına geliyor.
*Serbest piyasa ekonomisinde kabul edilebilmesi hayli zor olan bu tür 'sert' uygulamalar karşısında özel sektörün hele de yabancıların önünde iki yol kalacak gibi: 1. Dükkânı ya kapatıp ya da satıp gitmek; 2. Fiyatları yukarı çekemeyeceğine göre maliyetleri aşağıya çekmek.
*Eğer ikinci yol seçilirse bu şu demek: Sektörde 16.000 acente, toplamda ise 65 bin çalışan var. 3,6 milyarlık tasarruf gerekeceğine göre, acentelerin ve çalışanların üçte birinin işlerini kaybetmeleri kaçınılmaz gibi görünüyor.
Her ne kadar Bakan Mehmet Şimşek ve Müsteşar yardımcısı Sayın Ahmet Genç bey bu oranın henüz çalışıldığını, rakamın basım müşaviri tarafından sehven açıklandığını söyleseler de, sektörde şimdiden alarm zilleri %30'a göre çalıyor ve yönetimler A, B hatta C senaryoları üzerinden krizi yönetmeye hazırlanıyorlar.
Primlerde ortalama %30'luk azaltmaya gidilmesinin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'da binde 1,1'lik bir paya tekabül ettiğini, fırtınanın oralarda hem de serbest piyasa ekonomisi kuralları çiğnenerek koparıldığını iddia edenler, sigorta sektörünün vereceği 'maliyetleri düşürme' reaksiyonu ile, toplamda örneğin beklentinin üzerinde mükemmel bir sonuç olarak değerlendirilen yüzde 2,9'luk büyüme hızını 2,8'e düşürebileceğini ifade ediyorlar…
Bir başka tespit de adalet anlayışı ile ilgili. 2015'te devreye alınan benzer tavan uygulaması ile mesela sistem yılda 10 kez kaza yapan birinin lehine çalışırken, fiyat ayarlamasına kurban gidecek çok daha az kaza yapan birinin de aleyhine çalışıyor…
Sağdan soldan aldığımız verilerle bizim görebildiğimiz sorunlar böyle. Herhalde çelişkilerin sadece bir kısmını görüyor olabiliriz. Olayın çok daha çetrefilli boyutları söz konusudur, bir ihtimal. Ancak bir husus kesin. Hazine ve sigorta sektörünün yüzde yüz anlayış ve diyalog içinde, başta halk olmak üzere kimseleri mağdur etmeyecek, adalet duygusunun rencide olmamasını da sağlayacak şekilde bir ortak çalışma içine girmeleri ve bu işi kazan – kazan ilişkisi anlayışı temelinde çözmeleri.
Sonrasında da kamuoyunu gerektiği gibi bilgilendirmeleri…
Yoksa riski çok yüksek olan, bu nedenle bütün dünyada olduğu gibi bizde de yüksek prim ödeyen kesimin taleplerini karşılamak üzere yola çıkıldığı izlenimi yaratan sınırlama ve uygulamaların uzun vadede ülkenin âli çıkarlarına hasar vereceğini unutmamak gerekir.
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019