Ali Saydam
15 Temmuz’da çokuluslu saldırıya maruz kalan Türkiye dahil, Müslüman coğrafyada ağır sempati kaybına uğrayan İran dahil, her an savaşla ve parçalanma tehdidiyle karşı karşıya kalabilecek olan Suudi Arabistan dahil, son yıllarda ciddi bir istikrar ve ekonomik sıçrama yapan Pakistan dahil, coğrafyamızın hiçbir ülkesi güvende değil.
İlk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı hedef alan İsrail saldırıları da, Mekke semalarından geçen balistik füzeler de bize, bu coğrafyanın insanlarına, yeryüzünün Müslümanlarına çok tehlikeli bir geleceğin mesajını veriyor. İslam’ın en kutsalları saldırıya maruz bırakılıyorsa, büyük oyun bu kutsallar üzerine kurulmuş demektir.”
İbrahim Karagül’ün değerlendirmesi böyle idi...
‘Büyük Oyun’un tuzaklarına maruz kalan Afganistan’dan Kuzey Afrika’ya doğru yayılan coğrafyamızdaki ülkelere şöyle bir baktığımızda, hepsinin, emperyal güçlerin istihbarat servislerinin oyun alanı haline gelmelerinin ötesinde, göze ilk çarpan ortak özelliklerinin hemen başında şu zaaflarının geldiğini görüyoruz:
1. Birbirlerini anlamak konusunda sonuç alıcı bir çaba göstermemeleri, ya da gösterememeleri, yani ilişki yönetiminde sınıfta kalmaları ve de bu nedenle her türlü fitneye, tertibe ve kaosa açık olmaları.
2. Kendilerini, yani varoluş nedenlerini, yani tezlerini ifade etmekte; dünyaya anlatmakta, yani iletişimlerini yönetmekte, müthiş bir zaaf içinde olmaları.
3. Hıristiyan Batı, dünyayı İslamofobi üzerinden şekillendirmeye çalışır ve kurulmalarına önemli destekler sağladıkları terör örgütleriyle birlikte ekstrem savruluşlarla farklı bir ‘kutsal’ üzerinden (El Kaide ve sonrasında IŞİD/DAEŞ) kendi düşmanlarını piyasaya sürerken, ormanı görmeye çalışmadan ağaçlarla dövüşme yolunu tercih etmeleri.
4. İttifaklar meselesini anlamamaları. Birbirleriyle ittifaklar kurup, Batı ile red/kabul ilişkisi içinde ve çıkarları doğrultusunda bölge üzerinde oyun oynayan bütün güçlerle denge politikası güdeceklerine, tam tersini yapmaları… Yani Batı ile ittifak kurup kendi coğrafyasındaki ülkelerle red ve kabule dayalı bir uzlaşma, zaman zaman da çatışma stratejisini tercih etmeleri…
5. Batı’nın elindeki en etkili silah olarak ileri sürdüğü İslamofobiye karşı dünya halklarını yanlarına çekecek güçlü iletişim silahlarını, kamu diplomasisi boyutunda ileri sürememeleri…
‘Büyük Oyun’un manevraları şimdilerde üç dinin buluşma noktasını tehdit etmektedir. Kudüs’ün, Mekke’nin İslam âlemi için ne ifade ettiğini bilmeyen bir Allahın kulu olabilir mi? İşte bu sinir uçlarına dokunma cesaretini onlara veren melanet odakları, güçlerini İslam âleminin iletişim özürlülüğünden almaktadırlar…
İş o kadar vahim bir noktaya gelmiştir ki, nasıl birkaç yıldır okurunun beynini yıkayan, Türkiye Cumhuriyeti Sayın Cumhurbaşkanı’nın şahsına karşı kendi milletini kışkırtan Der Spiegel dergisi, sonrasında yaptırdığı ankette Almanların neredeyse %80’inden fazlasının Türkiye’den ve Türklerden nefret ettiklerine yakın bir sonuç çıkarabiliyorsa; benzer bir sonuç, bugün Orta Doğu ve Müslüman coğrafyası konusunda dünya çapında yapılacak bir ankette de Müslümanlarla ilgili çıkabilir…
İşin daha da vahimi ve acı yanı, Batı’nın pompaladığı, İslam Dünyası’nın cevap vermekte beceriksizce zayıf kaldığı anti-İslam algılama iletişimi sonucu, Türkiye’de yaşayan nüfusun ciddî bir bölümünün de benzer bir düşünce ve önyargı dünyasından olaylara bakıyor olmasıdır.
O kitle ne yazık ki İslam Âlemi ile ilgili bilgiyi, Yahudi lobisinin kontrolündeki Hollywood’dan ya da yine onların denetimindeki kitle iletişim araçlarından almaktadırlar.
İslam Dünyası ise, bir düşünün; parasını öncelikli olarak nerelere yatırmaktadır? Ben söyleyeyim size: İletişim (elektronik olanı değil, beşeri olanı) dışında her şeye…
Keşke İslam İşbirliği Teşkilatı, şu iletişim meselesini öncelikle ele alabilse…
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları









































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019