Alper GÖRMÜŞ
Çok güzel, çok etkili kelimelerin, cümlelerin ortak bir kaderleri var: Hakları verilmeden, öylesine, sanki bir kabukmuş gibi kullanıldıklarında onlardan soğuyoruz...
Aklımıza derhal tekinsiz ihtimallerin üşüşmesine yol açan, “karartırlar bunu” dediğimiz olaylar için kullanılan “Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacak” cümlesi, benim için işte böyle bir cümleydi.
İlk olarak 2005’teki Şemdinli olaylarının ardından Abdullah Gül’den duymuştum: “Türkiye artık eski Türkiye değil” demiş, devamını da öyle getirmişti.
Başbakan Erdoğan da 2007’deki Hrant Dink cinayetinin ve 2011’deki Roboski katliamının ardından kullanmıştı bu güzel cümleyi.
Bugün 28 Aralık, yani Roboski’de çoğu çocuk 34 masum insanın savaş uçaklarının bombardımanıyla öldürülmelerinin üzerinden tam olarak iki yıl geçmiş durumda... Yirmi gün kadar sonra da Hrant Dink cinayetinin üzerinden yedi yıl geçmiş olacak.
Şemdinli olaylarında bir siyasetçinin ağzından ilk kez duyduğumda yüzümde güller açıtran o güzel cümle bana artık güzel gelmiyor... Hatta -Allah esirgesin- yeniden benzer bir olay yaşasak ve bir siyasetçi televizyona çıkıp “Ankara’nın karanlık dehlizlerinde...” diye başlasa konuşmasına, cümlesini bitirmeden kapatırım televizyonu.
Üzerinden iki yıl geçmesine rağmen Roboski’deki felaketin gerçek müsebbiblerini hâlâ bilmiyoruz.
Siyasetçilerin sorumluluğu ortada, bunları hep konuştuk, fakat o siyasetçilerin böyle bir olayda ipe un serebilmelerinde toplumun hiç mi sorumluluğu yok? Ben bu soruya “hem de nasıl” cevabını veriyorum.
Bu sonuca sırf 31 Aralık 2011 gecesi (yani bu büyük felaketten sadece üç gün sonrası) Türkiye manzaralarına bakarak dahi ulaşabiliriz...
Ümit Kıvanç, Uludere’deki büyük acıyı anlattığı “Ağlama anne güzel yerdeyim” başlıklı belgeselinin bir bölümünde, 31 Aralık 2011 gecesi Türkiye televizyonlarından taşan sesleri Roboski’den görüntülerin üzerine bindirmişti.
Buyurun izleyin ve böyle bir toplumda siyasetçilerin nasıl bu kadar rahat olabildiklerinin sırrını hemen çözüverin (parantez içindekiler bana ait, Kıvanç’ın kamera görüntülerini anlatmaya çalıştım):
“Yeni yılın ilk dakikalarında lütfen yanımızdaki sevdiklerimize sarılalım, güzelce, gönlümüzden hangi dilekler geçiyorsa, onları duyuralım. (Bir mezar başı görüntüsü... Çocuğu ölen bir anne karlar içindeki mezarın başında ellerini açmış dua ediyor.) Ve çok hoş bir görüntü, bunu paylaşmak istiyoruz sizlerle, her yer ışıl ışıl, coşku ve eğlence bu noktada tam anlamıyla gerçekleşiyor.” (Başka bir mezar... muhtemelen bir anne ve bir abla mezar toprağına yüz sürüyorlar... Başka mezarlar, başka ziyaretçiler... Kar yağıyor.)
“Evet... Ciddi atmosferiyle siyasetin kalbi olarak tanınan Ankara, bu gece yılbaşı coşkusuyla meydanlarda, bütün Ankaralı gençler sokaklarda. Şu anda bir üniversite radyosunun düzenlemiş olduğu yılbaşı partisindeyiz. (Bir ev içi görüntüsü... İnsan yok, kapalı bir televizyon var. Burası belli ki evin misafir odası... Tül perdelere özenilmiş, karşı duvarı boylu boyunca kaplayan bir sedir, üzerinde kırlentler... Tavanda sarfiyatsız bir çıplak ampul, bir de vantilatör.) Ateşler yakıldı, ateşin başında danslar ediliyor... Nasıl gidiyor eğlence? ‘Bu gece için çok iyi hazırlanmıştık, çok çalıştık, çok uğraştık, bugün de umutluyuz gerçekten. Valla ben açıkçası, 2011’in biraz yorucu bir yıl olduğunu düşünüyorum, Türkiye’ye önce afetsiz, depremsiz, yangınsız bir yıl diliyorum...’ Gördüğünüz gibi başkent Ankara’da yılbaşı gecesinin coşkusu gittikçe artıyor saatler gece yarısına yaklaştıkça...”
“İzmir’e gidelim, bir başka büyükşehrimize gidelim... 24:00’te büyükşehir belediye başkanlığının hazırladığı havai fişek gösterisi var, havai fişek gösterisinin ardından DJ performansları sabahın ilk ışıklarına kadar sürecek. (Çok daha yoksul bir ev içi... sedir yok, yer minderleri ve kırlentler... Tavanda sarfiyatsız bir ampul var, vantilatör yok. Köşede kapalı bir televizyon...) Gün boyunca Abant’taki tatilciler hem yeni yılın hem karın tadını çıkardılar diyebiliriz... Bir başka karla örtülü coğrafyaya gideceğiz, nasıl gidiyor Erzurum’da yılbaşı kutlamaları?.. Geliyorlar mı? Geliyorlar işte. Kameraman arkadaşım gösterecek, buradaki servisi böyle alevli yapacaklar. Burada hindi yok anladığım kadarıyla...”
“İyi seneleeeer sevgili seyirciler...”
“2012’ye binlerce kişi aynı anda büyük bir coşkuyla girdiler...”
“Coşku devam ediyor, büyük coşku var, coşku doruğa çıktı, yağmur coşkuyu engelleyemedi, İstanbullular buraya akın etti, geriye doğru saydılar ve 2012’ye büyük bir coşkuyla girdiler...”
Ümit Kıvanç’ın belgeselini şuradan izleyebilirsiniz, kolay gelsin
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025