Amberin ZAMAN
Son günlerde iktidar yanlısı basın ABD aleyhtarı kampanyayı yeni boyutlara taşıdı. Manşetleri süsleyen iddialara göre, ABD Suriye’de PKK güdümünde ve ta Irak sınırından Akdeniz’e uzanacak bir Kürt devleti kurmak istiyor.
Planın ilk etabında IŞİD bahane edildi. Şimdi ise El Kaide. ABD’nin yolladığı yüzlerce TIR dolusu silah, IŞİD’e karşı kullanması için değil bu sinsi planı hayata geçirebilmesi için YPG’ye veriliyor. Bunların arasında tank da var, helikopter de. Hatta ABD, YPG’lilere helikopter eğitimi de veriyor.
ABD’nin YPG’ye ne tank ne de helikopter verdiği var. Ne de Suriye’de Kürt devleti kurma planı.
Karşımızda Irak Kürdistan’ında 25 Eylül’de yapılması öngörülen bağımsızlık referandumuna ‘dur’ diyen ve YPG’nin tüm gayretlerine inat ilişkileri siyasi düzeye taşımaya yanaşmayan, YPG’yle işbirliğinin Türkiye’yle ilişkilerde yarattığı tahribatı her geçen gün daha fazla sorgulayan bir ABD var.
Ancak iktidarın durmadan körüklediği ABD karşıtlığı bu arayışlara set çekiyor. Mesela Anadolu Ajansı’nın geçtiğimiz günlerde harita eşliğinde yayınladığı ‘aha işte terör sevici ABD özel kuvvetleri Suriye’nin şurasında burasında sayıları da bu kadar, hepsini biliyoruz’ tonundaki ‘haberi’.
Ne var ki Türkiye’yle ilişkilerinin tamir edilmesi gerektiğini ve Türkiye’nin Erdoğan’dan ibaret olmadığını savunan birçok üst düzey yetkili var.
Bunlardan biri de önümüzdeki günlerde Türkiye’ye gelecek olan Savunma bakanı Jim Mattis. Kendisine eşlik edecek bir Pentagon yetkilisinin şu ifadesi son derece çarpıcıydı: “YPG’yle işbirliğimiz Erdoğan’a malzeme oluyor. Amerikan karşıtlığı üzerinden oy devşiriyor.”
Epeydir ABD dışişleri bakanlığı tarafından teslim edilen YPG ile PKK arasındaki bağlar şimdi Pentagon çevrelerinde dahi dillendirilmeye başlandı. Örneğin YPG’deki başlıca muhatapları General Mazlum’un ‘Şahin Cilo’ koduyla PKK saflarında yer aldığı gizlenmiyor artık. Kimileri YPG’yi PKK’dan nasıl ‘kopartılır’ ve ‘devşirilir’ üzerinde kafa yoruyor. Kimileri bunun mümkün olmadığını savunuyor. Kafalar karışık.
Buradan yola çıkarak “Yaşasın, ABD Kürtleri satacak” diye heveslenenler esas meseleyi ıskalıyor. Birincisi, Trump ABD’sinde neyin ne zaman olacağını, yönetimdeki en üst düzey yetkililer dahil hiç kimse kestiremiyor. IŞİD tehdidi bertaraf edilene dek ABD, YPG ile ilişkilerini sürdürmeye mutlaka isteyecektir.
Ancak YPG’nin tavrı da önemli. Ve şu ana kadar son derece stratejik davranmayı başardı. Suriyeli Kürtler an itibarıyla, üç en önemli barajı ve petrol kuyuları dahil olmak üzere Suriye’nin beşte birini kontrolü altında tutuyor.
Aynı şeyi Türkiye için söylemek ne yazık ki mümkün değil. Milli menfaat adına yapılanlar ülkeyi uçurumun kenarına her gün daha fazla itiyor.
Bir zamanlar iktidarın da teslim ettiği üzere PKK bir sonuç, bir sebep değil. İktidar şimdi ise PKK’nın varoluşuna zemin hazırlayan inkar ve baskı politikaları yeniden hortlatıyor. Her iki tarafın da galibiyetinin asla sözkonusu olmadığı savaş yeniden alevleniyor. Analar yeniden ağlıyor. Azımsanmayacak sayıda Kürt genci, Türkiye’yle ortak bir gelecek fikrini artık reddediyor. Suriyeli Kürtlere el uzatarak bir nebze de olsa buzlar eritilebilir.
Çünkü, kalpler ve gönüller bir. Kobane krizinde bu net olarak görüldü. Kaldı ki PKK’yı desteklemeyen birçok Kürt de Rojava’yı kendinden görüyor.
En basitinden, sınır kapılarının birini açarak insani yardımın geçişine izin vermek minik de olsa bir ilk adım olabilir. Üstelik Kürt denetimindeki bölgede an itibarıyla yardıma muhtaç onbinlerce Arap sığınmacı da var. Varılan noktada, PKK’yla YPG’nin kesinlikle farklı olduğu muhayyelatına inanıyormuş gibi davranmaya en fazla Türkiye’nin ihtiyacı var.
TSK’nın YPG’yle Sülyeman Şah türbesi operasyonu düzenlendiği günlerde olduğu gibi. Kürtlerle kalıcı barışın henüz hayal edilebildiği günlerde olduğu gibi…
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018