Aslı Aydıntaşbaş
Bu yazı, Cumhuriyet gazetesinin sadık okurları için değildir. Bu satırları, Cumhuriyet’i almayan, sevmeyen, Cumhuriyet gazetesine yönelik baskı ve meslektaşlarımızın gözaltına alınmasına ses etmeyenler için yazıyorum.
Demokrasi meselesini önemsemeyen, kendi refahı dışında derdi olmayan, komşusunun aç olmasını iplemeyen, ifade özgürlüğü ya da eleştirel sesleri pek aramayan, gidişattan memnun, herkesin aynı telden aynı marşları okumasından rahatsız olmayanlar için yazıyorum.
İnsan hakları, ifade özgürlüğü, vik vik gibi konularla başınızı ütülemeyeceğim. Zaten duymak istemediğinizi biliyorum.
Şimdi tane tane, Cumhuriyet gazetesine yönelik baskı ve gözaltıların, size nasıl dokunduğunu, cebinizdeki parayı nasıl alıp götürdüğünü anlatacağım.
Bir anda ilginizi çekti değil mi? Sevindim.
Bakın şöyle anlatayım. Cumhuriyet işi, tek başına bir olay değil; idam ve diğer ihlallerle birlikte Türkiye’deki genel otoriterleşme trendinin bir parçası. Üstelik Batı’yla ilişkileri koparmanın ön hazırlığı. Buraya kadar hemfikiriz.
Şimdi. Demokrasi ve ekonomi arasında, tam anlamıyla “bire bir” bir denklem olmasa da, yine de ciddi bir orantısal ilişki var. Türkiye demokrasi ve hukuk devleti normlarından çıktıkça, Batı’yla ilişkileri bozulur, ekonomisi zayıflar, bankalar kredi ve likidite sıkıntısına girer, memleketin kredi notu düşer, yabancı yatırımcı gelmez, gelen çıkar, borsa düşer, dolar fırlar, oturduğunuz ev, malınız, mülkünüz değersizleşir, borcunuz artar.
Aslında petrolünüz olsaydı, bunlar sıkıntı olmazdı. O zaman istediğiniz gibi asıp keser, kafasını kaldıranı kodese atabilirdiniz. Ama Türkiye’nin petrolü olmadığı için küresel yatırımcıya muhtaç. Avrupa’nın hemen dibinde ve iyi kötü bir çoğulcu demokrasi geçmişi var. Oradan geriye gidince, dikkat çekiyor. Ayrıca yatırımcı, hukuk devleti olmayan yere gelmek istemiyor. O yüzden bir daha düşünün derim.
Ha, “Biz bu işleri Putin’le, Katar’la aşarız; içeride de bankalara baskı yaparak faizleri düşük tutarız. Bu sayede iç talebi canlandırır, gayrimenkulü patlatır, yollar, köprüler yaparak yabancı yatırımcıdan boşalan yeri dev kamu harcamalarıyla doldururuz”derseniz... “Bir yere kadar” derim.
Bir, bankaları bu kadar zorlarsan, ileride likidite krizinin de önünü alamazsın. İki, şu zamana kadar bunları yaptın da müteahhitlerin, ufak işletmecinin bir bir batmasını önleyebildin mi? Üç, Rusya ve Katar, Batılı şirketlerin ve en önemli ticaret ortağın olan Avrupa’nın yerini tutamaz. Dört, Çin usulü yeni bir ekonomik sisteme geçecek kadar vaktin yok; o müteahhitler üzerinden her seviyede siyaseti finanse etmek zorundasın. Beş, halkın refaha alıştı, refah seviyesi düşünce senden hesabını sorar. Altı, FED faizi yükseltince ne yapacaksın? Yedi, kamuya bu kadar abanırsan, enflasyonla nasıl baş edeceksin?
“O zaman Suriye ve Irak’ta bazı bölgeleri parselleriz. Oralarda inşaat yaparız. Osmanlı’nın yaptığı gibi ekonomiyi yayılmacılıkla döndürürüz” diyorsanız...
Yahu Türkiye’de başaramadığın formülü Cerablus ya da Mınbiç’te nasıl başaracaksın? Kim ödeyecek faturasını? Kimden vergi alacaksın? Nihayetinde bu bir artı-eksi meselesi; olan parayı döndürme işi değil. İçeri para girmiyor. Bu gidişle, girmez de.
O yüzden yol yakınken gel sen şu Cumhuriyet işini bir daha düşün derim...
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.08.2018
26.08.2018
23.08.2018
20.08.2018
18.08.2018
13.08.2018
10.08.2018
5.02.2018
3.02.2018
29.07.2018