Aslı Aydıntaşbaş
25 Haziran sabahı nasıl bir Türkiye’ye uyanacağız?
“Yahu asıl bize 24 Haziran’daki seçim tahminini söyle!” dediğinizi duyar gibiyim. 24 Haziran akşamı, ne olacaksa olacak. Ben de çoğu yorumcu gibi seçimin ikinci tura kalacağını, ikinci turda yarışın Tayyip Erdoğan ve Muharrem İnce arasında geçeceğini, HDP’nin de barajı aşacağını düşünüyorum. Tahminlerim bu yönde.
Ama burası Türkiye. Ne olduğunu hep birlikte göreceğiz. Bakalım muhalefet ne yapacak? Temel Karamollaoğlu’nun ‘dip dalga’ dediği olgu, Meclis’i almak için yetecek mi? Seçmen, AKP’deki ‘metal yorgunluğunun’ faturasını Erdoğan’a kesecek mi?
Tabii sonuç ne olursa olsun, 25 Haziran’da değişmeyecek durumlar var.
Öncelikle önümüzde, ağır bir ekonomik tablo olacak. Türkiye’nin, özel sektör ve devlet olarak 450 milyar dolar borcu var. Ancak artık yatırım çekemiyor. Ekonomide güven sarsıldı. Devlet, bol keseden yaptığı harcamaları kısmak zorunda kalacak. Bugün akut biçimde hissedilmeyen kriz, vatandaşın cebini daha da yakıyor olacak. Kim seçilirse seçilsin, karşımızda ağır bir enkaz bulacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu haftaki faiz açıklamalarından anlıyoruz ki, ekonomi yönetimindeki faiz-enflasyon tartışması Erdoğan açısından kapanmış değil. Erdoğan yeniden seçilirse, ‘düşük büyüme’ ve mali disiplin modeline geçmek ve Meclis’le uzlaşmak zorunda. Ancak Cumhurbaşkanı’nı tanıyoruz. Bunlar, sancılı süreçler olacak.
Muharrem İnce ise seçilmek için piyasalara güven verecek bir ekonomi kurmay ekibini bir an önce açıklamak durumunda. İkinci turun sonucunu bekleme lüksü yok. Piyasaların tanıdığı, güven veren ve ekonomi yönetiminden anlayan bir başkan yardımcısı ya da ekonomi kurmayı bulmak zorunda. Yarış, 8 Temmuz’a kaldığı takdirde, İnce açısından en önemli hamle bu olacak.
Her durumda önümüzdeki aylarda enflasyon ve döviz hareketlerini kaygıyla izleyen bir ülke olacağız. Kim kazanırsa kazansın, Türkiye’nin işi zor olacak. Kısa süreli bir ‘iyimserlik’ rüzgârı, her seçimden sonra eser. Ancak sonrasında aynı dertlerle cebelleşmek durumundayız.
İktidar partisi, MHP’yle olan ittifakını sürdürecek. Sürdürecek çünkü, açık konuşalım, AKP’nin bu sıkışık ortamda ‘MHP’den kurtulma’ gibi bir lüksü yok. Meclis aritmetiği ortada. Muhalefet Meclis çoğunluğunu ele geçirse dahi, AKP’nin manevra yapması zor. 25 Haziran itibarıyla Meclis’te bıçak sırtı bir denge olacak. AKP’nin MHP’den gelecek o kısıtlı desteğe ihtiyacı var. Tabii MHP meselesi, parti içinde rahatsızlık kaynağı. AKP’nin demokrasi iddiasından vazgeçerek devletçi, statükocu, hatta ‘Türk milliyetçisi’ bir söylem tutturmasını içinde sindiremeyen AKP’liler var. Onlara bir bardak su içmek düşecek. AKP’nin bu noktadan sonra manevra yapıp MHP’den sıyrılması kolay değil.
Bu ayrılık, ancak AKP’nin Meclis’te ağır bir yenilgi alması sonucunda olur.
OHAL kalkacak. Seçimi kim kazanırsa kazansın, Türkiye son iki yılda olduğu kadar sıkı bir istibdat rejimi olarak devam edemez. Normalleşmeden Türkiye’yi yönetmek, artık mümkün değil. Türkiye’yi yönetenler halkın nefes alması için bir alan açmak zorunda kalacak. Neden? Çünkü demokrasi isteyen kesim, çok büyük. Fazlaca büyük. Üç kişi, beş kişi değil, toplumun yarısı. Özgül ağırlığı var. TÜSİAD’ından Baro’suna kadar örgütlü ve ısrarlı bir demokrasi talebi var. Hiçbir iktidar buna kulak tıkayamaz.
Muharrem İnce, şimdiden ‘tamirat’ sürecinden söz ediyor. Muhalefet 24 Haziran gecesi Meclis’i kazanırsa, normalleşme adımları hızlanır. Bu noktada Millet İttifakı’nın içinde yer alan partilerin halka verdiği sözden geri durması mümkün değil. Asgari müşterekte adımlar atılacaktır.
Diyelim ki tam tersi oldu, AKP+MHP Meclis’i kazandı. O durumda da normalleşme olmak zorunda. İstemeye istemeye de olsa, gıdım gıdım da olsa, yasakları kaldıracaklar. Neden mi? Onlar da bu sözü verdi. Ayrıca yüzde 50’yle didişmek, memleketi ‘sündürmek’ demek. Bankaların çökmesi, inşaat şirketlerinin batması, Türkiye’nin daha da ayıplı bir rejim olması demek. Daha fazlasını göze alamazlar. OHAL’in kalkması konusunda toplumsal konsensüs var. Üç vakte kadar OHAL kalkacak.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.08.2018
26.08.2018
23.08.2018
20.08.2018
18.08.2018
13.08.2018
10.08.2018
5.02.2018
3.02.2018
29.07.2018