A.Turan ALKAN
Kafe terasında sigara içen gençleri caddeden fırçalayan Cumhurbaşkanı görüntüleri, sosyal medyada bir miktar eğlenceye mevzu edilse de birkaç örnek dışında yazılı basında pek tepki uyandırmadı.
Vatandaş ve özellikle seçmen nezdinde bu azarlama hadisesinin bilakis tasvib gördüğü kanaatindeyim. Halkının sağlığını korumak ve kollamak için gerektiğinde protokolün dışına çıkacak derecede samimi tepki gösteren devlet adamı görüntüsü ‘çoğunluk’ta ve çoğunlukla endişe uyandırmaz; sempati doğurur. Hadise eğer bilinçli bir halkla ilişkiler çalışmasıysa danışman ekibini, irticâlî -dikkat irticâî değil!- tarzda cereyan etmişse Sayın Erdoğan’ı kutlarım. Bu küçük ayrıntıya bakarak, “Bu adam yarın evimizin içine de müdahale etmeye kalkışırsa” endişesiyle pimpirikliği tutan aydın refleksini elbette anlıyor ve destekliyorum fakat konu o değil, bambaşka...
Sayın Erdoğan, bugün, Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk toplumu için ifâde ettiği rolü canlandıran bir halk önderi karakterinin içini doldurmaya çalışıyor: Halkçı, toplumcu, milliyetçi, inkılâpçı, devletçi, hattâ yeri geldiğinde laikçi tınılar veren konuşmalar yapıyor. Tıpkı Gâzi gibi o da ‘partisi’yle organik bağlarını devam ettirirken bütün toplumu kucaklayıcı bir siyasi dil kullanıyor ve reisicumhurluk makamına yakışacağını düşündüğü 1,3 milyar TL’lik Aksaray, 400 milyon TL’lik uçak gibi abartılı güç sembollerini kullanmaktan kaçınmıyor. Bu harcamaları yaparken “Halkıma hesabını nasıl veririm”den ziyade “Halkım liderini güçlü ve ihtişamlı alâmetler içinde görmeyi sever” önsezisinden hareket ediyor. Atatürk’ün orta halli bir Osmanlı evinde doğmasına ve şahsi hayatında şık giyimden öte bir lüks belirtisi göstermemesine rağmen İstanbul ziyaretlerinde padişah sarayında ikamet edip önce Ertuğrul, ardından Savarona tenezzüh teknesini kullanması, halk nazarında hemen hemen benzer bir anlayış duygusuyla karşılanmıştı.
Bugün Ulusalcı sol çizgide yaşayan Atatürk sevgisi ve tutkunluğunun, onun siyasi çizgisi ve hayat görüşüyle pek ilgisi kalmamış bir hayranlık şeklinde hâlâ yaşaması dikkat çekicidir. Atatürkçüler, tek parti devrinde cereyan eden sevimsiz işleri genellikle İsmet Paşa ve ekibine ihâle ederek Gazi’yi siyasi kirlerden münezzeh ve mâsum bir ‘millet babası’ olarak idealize ederler; çünkü o, milleti düşmandan kurtarmıştır ve halkın ona minneti kesinlikle ödenmeyecek kadar büyüktür.
Siyasi kirlerden arınmışlık ve tabii mâsumiyet niteliklerini bugün Sayın Erdoğan tevârüs ediyor. Sayın Davudoğlu başbakanlığa tayin edileli beri Erdoğan kendine, hem siyasetin tam göbeğinde hem de çok fevkinde bir yer inşâ ederek hayran kitlesinin ‘güçlü lider’ özlemini başarıyla teskine başladı. Her yerde hazır ve nâzır, her konuda söyleyecek bir fikri var; asla yanılmıyor, aksine ufuk açıyor, toplumun ve hükümetin üç adım önünden yürüyor, güçlü karizmasıyla ara-sıra mâruz kaldığı siyasi çelişkileri düşmanlarının aleyhine yönlendiriyor veya önemsizleştirerek görünmez hale getirebiliyor. Her büyük lider gibi onun da düşmanları var; dışarda yedi düvel, içerde yerine göre mâlum listedekiler: Faiz lobisi, İsrail uşakları, İngiliz piyonları, ABD casusları, paraleller vs...
Atatürk bir tarih hâtırasıdır; Sayın Erdoğan yaşayan ve güçlü bir lider. İkisi arasında takriben 70 senelik bir sosyal ve siyasi zaman farkı var. Her ikisini de güç alâmetleri kullandıkları için eleştirmiyorum; sadece olgular arasındaki benzerliğe dikkat çekerek şu soruyu soruyorum: Eğer varsayımım doğru ise, yani dün Atatürk’ün doldurduğu güçlü lider, yani milletin babası, Türklere istiklâl ve namuslarını kazandıran adam imajını bugün Sayın Erdoğan başarıyla ikaame ediyorsa -ki ben o kanaatteyim- toplumu demokratik rüşd açısından bir miktar olsun ilerlemiş sayabilir miyiz?
Bu sualin kapsamına, bilumum dini cemaatlerin demokratik bakalorya imtihan sonuçlarını da ilave ettiğimi ehemmiyetle belirtirim. [email protected]
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016