A.Turan ALKAN
Böyle belâlı, ağır provokasyon kokan günlerde insanın ilk tepkisi, “Fotoşop numarası olmasın sakın?” oluyor: Önceki gece Şırnak'ta çekildiği öne sürülen bir fotoğraftan bahsediyorum.
Kırmızı tişörtlü bir insanın boynundan zırhlı araca bağlı sürüklendiği görülüyor fotoğrafta. İşin mahiyetini öğrenmek için sosyal medyaya göz atacak oldum, inanın midem kalktı. Fotoğrafın manipülatif, yani fotoşopla boyanmış olduğunu ileri sürenler hemen örgütlenip karşı hücuma geçerek ağır hakaretler savuruyor. Mesajların ortak özelliği, sahiplerinin çok ağır, intikamcı ve iltihaplı bir dilde buluşmaları. Seviye bu olunca gerçekte ne olup bittiğinin önemi kalmıyor. Az buçuk eğitim görmüş, akıllı telefon kullanabilen insanların böyle zehirli bir dille birbirini ısırıp durması zaten kendi başına felâket. Eğer sosyal medyada yazılıp çizilenler kolektif şuuraltının manidar bir yansıması ise biz bitmişiz demektir. Bu dille savunulan hiçbir dava temiz ve haklı kalamaz. Eğitimi 180 seneye çıkarsanız bile bu ufûnet kokulu ruh çukurunu kapatmaya yetmez. Bu insan kalitesizliği, barış yerine çatışma gündemini geçmekte zerre tereddüd göstermeyenleri cesaretlendiriyor. Ne acı!
Çocuklarımızın ruh derinliklerinde yatan bu soğukkanlı kaatil profilinden kim sorumlu; ebeveyn, okul, mahalle, sosyal medya? Ne işe yarar Allah aşkına bu eğitim dediğimiz şey? Nezaketi öğretemeyen direksiyon kurslarına benziyor okullarımız. Araç kullanmasını bilen onbinlerce fırsatçı, kurnaz, birbirini umursamayan, saygısız, en küçük problemde levyeyi çekip kafa patlatacak kadar vandal, ‘ehliyetli' insanlar... Eğitim şart diyorlar; eksik olsun...
Herkes böyle değil elbette; iyiler elbette daha fazla, bu bakımdan ümitvar olabiliriz fakat az sayıdaki kötünün gücü şuradan geliyor: Yıkıcılık ve şiddet eğilimleri, sulh ve selametten, sabırdan çok daha etkili. Milyonların barış temennisini, birkaç kişinin yumruğu, beş paralık kurşun, üç kuruşluk bomba geçersiz kılabiliyor. Kötülüğü önleyebilecek fren mesafemiz yok. Ahmet Hakan'ın burnunu kıran yumruk böyle bir şey işte. Kötülüğü tesirsiz, cesaretsiz kılacak kimyâyı üretmekte toplum olarak başarılı değiliz. Âdil sıfatı bizi tarif etmiyor; adalete karşı duyarlığımız zayıf ve bu maalesef hayli yaygın bir ‘millî davranış'tır.
Yürütme uzuvlarının adil ve dengeli çalışmasını gözetsin diye Anayasa'nın mümtaz ve tartışılmaz bir makam olarak tarif ettiği Cumhurbaşkanı'nın, A.Hakan'a yapılan saldırıyı nasıl ‘kınadığını' okudunuz elbette. Kısaca, “Men dakka dukka” demeye getiren bir açıklama: “Olayı tasvip etmek mümkün değil ancak köşelerinde başka köşe yazarlarını lanetleyen, hedef gösteren yazılardan da kaçınması lazım. Birçok yayın gruplarına şiddet gösterileri yapılmıştır. Hatta ses bombaları atılmıştır, silahla araçları taranmıştır. Bu insanlar acaba o zaman kendileri ne durumdaydı, bunu da sormak lazım (...) Şiddetin karşısındayız. Yeter ki bütün medya grupları aynı hassasiyeti göstersinler. Kendilerine gelince ‘yandım' demesinler. Aynı hassasiyeti başkalarının başına gelince de göstersinler.”
Bu açıklama, “Yapılan ayıptır filan ama siz de hak etmeseydiniz birader” şeklinde özetlenirse çarpıtılmış olur mu? Kamu düzeninin doğru ve âdil işlemesinden birinci derece sorumlu olanlar, “Sen de yapmasaydın be kardeşim” cümlesini asla kuramazlar. Telaffuz ettiklerinde ise yürütme iflâs etmiş demektir. Yürütme sızlanmaz, ilâ ile de olsa ‘ihkak-ı hak'tan bahsetmez. Yürütme kanunsuzluğu engeller ve hukuk devletinin bütün kurumlarıyla işlemesini sağlar.
İnsanın fıtratındaki kötülük eğilimlerini ortadan kaldıramayız ama insanları birbirinin kötülüğüne karşı koruyacak bir nizam pekâlâ mümkündür. Buna ‘Hukuk devleti' diyoruz. Sızlanan gider, gereğini yapacak birileri gelir. Net ve açık!
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016