Aydın ENGİN
İki gün ve gece (Pazar ve Pazartesi) gök delindi. Geceler boyunca aralıksız (evet aralıksız) çakan şimşekler gökyüzünü ve Ada’yı adeta gündüz gibi aydınlattı. Gündoğusu-poyrazdan sert esen rüzgar sustu ve yerini ürkütücü bir sağanağa bıraktı. Sağanak dediğin yağar geçer, diyenler yanıldı. Yağdı ve geçmedi. Günlerdir “Vakittir, bir yağmur inse, zeytinler su içse” diye umutla gökyüzüne bakan Marmaralılar yamaçlardan köpürerek inen, inerken kayaları birlikte sürükleyen, (kuru) dere yataklarından kıyılara serpiştirilmiş köylere saldıran seller karşısında çaresiz kaldılar.
Salı sabahının bilançosu ürkütücü oldu:
Marmara Adası’nın altı köyünün birbiriyle bağlantısı hemen hemen kesik. Ürkütücü çökmeler, dağdan inen iri (bazıları çok iri) kaya parçalarının, molozların ve mil denen balçığın tıkadığı yollar geçit vermiyor. Karşıdaki komşu ada Avşa’da sele kapılıp ölen bile olmuş.
Su yok, telefon yok, cep telefonu bir gidiyor bir geliyor. Elektrik öğleden sonra geldi, her an gidecek gibi.
Marmara merkez köyünün sokakları, evlerin alt katları balçığa gömülmüş durumda. Ada’nın dağlardan köylere su getiren boruları tümüyle kırılmış, parçalanmış, sulara kapılıp sürüklenmiş. Çeşmelerden suyun akması galiba ve en iyimser tahminle birkaç haftayı bulacak…
Bütün bu yazdıklarımı –ve yazamadıklarımı- gelen telefonlardan anladığım kadarıyla sizler bizden iyi izlemişsiniz. Facebook’ta bile yeterli bilgi var(mış). Bizim bilgiler dar bir bölgede göz tanıklığı, geri kalanı kulaktan kulağa söylentilerden ibaret.
Sonuç: Marmara’yı sel aldı.
Yağmurun dinmesinden (yeniden başlamazsa tabii) bu yazınının yazıldığı akşam saatlerine kadar devletin güçlü eli Marmara’da henüz bir marifet göstermedi, Vali helikopterle gelip durum tesbiti yapmış ama, durum o kadar ortada ki “tesbit” yerine acil yardım gerekiyor.
Birkaç gün önce 70. yaşdönümünü kutladığım doğma büyüme Marmaralı bir arkadaşım balçığa kesmiş dükkanının önünde mırıldanıyordu: “Yetmiş yaşındayım, yetmiş yıldır Marmara’da böyle bir felaket görmedim…”
* * *
Hepinizin TV’lerden, olmadı gazetelerden çok daha ayrıntılı izleyip öğrenebileceğiniz bu sel felaketini uzun uzun niye anlattım?
Sabahtan beri üstümden atamadığım bir suçluluk duygusundan…
Pazartesi gecesi aralıksız çakan şimşekler, yağmura ve şimşeklere karışan yıldırım gümbürtüleri adanın üstüne inerken köyün epey dışındaki evimin terasına oturdum. Kocaman bir tas kahve ve iki parmak konyakla önümde uzanan harikulade ve bir o kadar da ürkütücü “doğa olayı”nı seyre daldım. Sisin, pusun değil sicime dönüşmüş yağmur damlalarının görünmez kıldığıkomşu adalara, Avşa’ya, Ekinlik’e, Paşalimanı’na; üstüne art arda yıldırımlar inen Manyas, Karabiga kıyılarına dalıp gittim ve… Ve evet bu eşi az bulunur “doğa olayı”nın tadını çıkardım.
Ben “doğa olayı” romantizmini doyasıya yaşarken Marmara köylerinde insanlar mal değil can derdine düşmüşler. Evin arkasında yükselen dağlardan inen seller arabaları, evleri, ağılları, köylerin sokaklarını tahrip ederken ben…
Neyse…
Yazlıkçıdan çok fazla, ama yerli Marmaralılar'dan az yaşadığım (Nisan-Ekim) Ada’yı bu sabah geride bırakıp İstanbul’a, kürkçü dükkanına döneceğim.
Peki bir yere dönemeyecek olan, yoksul Marmara köylerindekiler ne yapacak?
Tamam elimden bir şey gelmez; tamam felaketin sorumlusu ben değilim ama yine de terasta “doğa olayı”nın tadını çıkarmışlığım ve bu gün “tüyüyor” oluşum, üstümden ve içimden atamadığım bir suçluluk duygusu ile beni kemiriyor.
Bu yazı da sanki Marmaralı arkadaşlarıma dönüp “Yav kusura bakmayın, sizi böyle bırakıp gidiyorum” gibi bir özür dileme yazısından ibaret.
“Tamam anladık da bunun neresi yazı; niye anlattın buları bize” demezsiniz umarım.
Zaten Ada’nın halini görseydiniz demezdiniz…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021