Aydın ENGİN
Başlıkta yarım bırakılmış cümleyi duraksamadan tamamladığınıza neredeyse eminim: Ve Erdoğan Türkiye’si... Hatırlayın, çok değil dört gün önce, Moskova’da üç ülkenin, Rusya, İran ve Türkiye’nin dışişleri bakanları bir araya geldiler ve “Moskova Bildirisi” diye anılan bir anlaşmaya imza koydular. Moskova Bildirisi’nde Suriye’deki BAAS iktidarına meşruiyet kazandıran, Beşşar Esad’ın devlet başkanlığını tanıyan içerik üstünde epey yazıldı çizildi. AKP’nin “en başı”nın zaten yerlerde sürünen Suriye dış politikasının artık çöp sepetine atıldığının ve Rusya’nın dayattığı çizgiye “evet” demek zorunda kaldığının altı defalarca çizildi...
Bu değerlendirmeler doğru. Ama Moskova Bildirisi’nin anlamı, önemi üç ülkenin Suriye’nin geleceğine ilişkin tutumunu belirleyen bir anlaşma olmasının çok ötesinde. Özellikle Türkiye için bu böyle... AKP’nin bütün temel politikalarının belirleyicisi, tek seçicisi Tayyip Erdoğan’ın öteden beri Şanghay Beşlisi denen işbirliği anlaşmasına girmek için denemeler yaptığı biliniyor. Erdoğan’ın bu tutkuya dönüşmüş girişimlerinden yola çıkıp “Şanghay Beşlisi NATO’nun alternatifi midir” ya da “Şanghay Beşlisi Avrupa Birliği’ne karşı Erdoğan’ın tercihidir” gibi soru ve değerlendirmeler çok anlamlı değil. Çok daha temel bir dış politika çizgisi tartışılsa gerek. Türkiye 190 yıldır yüzü Batı’ya (dolayısıyla sırtı Doğu’ya) dönük bir devlet politikası izledi. Sultan II. Mahmut ile başlayan bu devlet çizgisi Osmanlı döneminde de Cumhuriyet döneminde de kesintisiz sürdü.
Ta ki Tayyip Erdoğan nam zat iktidara gelip, siyasal İslamın çizgisini devlet politikasına dönüştürmek üzere kolları sıvayana kadar. Moskova Bildirisi işte bu yönelimin önemli ve somut adımlarından biridir. Kaba bir benzetmeyle söylersek, Türkiye 190 yıllık dış politika çizgisini terk ediyor; yüzünü Doğu’ya, sırtını Batı’ya dönüyor. Batı’da Erdoğan’ı rahatsız eden, sırt dönmesine yol açacak kadar karşı olduğu ne var? Herhalde NATO değil; herhalde ABD ve AB’nin sımsıkı sarıldıkları “serbest piyasa ekonomisi”, yani su katılmamış kapitalizm değil. Peki ne? Demokrasi, temel hak ve özgürlükler, laisizm ve devletin sekülerleşmesi. Bunlar AB’nin öncelikli, değişmez ilkeleri. Tayyip Erdoğan’ın da karabasanları... Dahası AB üyesi bir Türkiye Erdoğangiller için sahici bir karabasan. İslam ile Türk milliyetçiliğini buluşturmak için kolları sıvamış biri için AB’nin sonul hedefi karabasan olmaz da ne olur. Unutmayalım ki AB, Avrupa ulusdevletlerinin egemenlik haklarını bir üst siyasal örgütlenmeye, Avrupa Birliği’ne devretme projesidir.
Tek para birimi, tek pasaport, bütün üyeleri bağlayan Maastricht ve Kopenhag ilkeleri, yetkileri gitgide genişleyen Avrupa Parlamentosu gibi kurumlar bu egemenlik devriminin somutlandığı alanlar ve adımlar. Böyle bir birliğe katılmaktansa Rusya’nın Putin’i gibi oligarşik (=tek adam ya da dar bir zümre yönetimi), İran’ın mollaları gibi aşırı otoriter ve kendi değerlerinden öte değer tanımayan yönetimlerle el ele tutuşmak Erdoğan ve partisine çok daha yakışmaz mı? Bu konu bir gazete yazısının sınırlarını zorluyor. Nitekim yerim bitti. Bugünlük bu kadar... Belki başka Tırmık’larda kaldığımız yerden devam ederiz...
Yazarlar
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021