Barış Soydan
Neler yaşanacağını hep birlikte göreceğiz ama “birinci perdeden” çıkarılacak ders açık: Bu kriz yaşanmayabilirdi
1. Bugünkü krizin tohumları, 2017’deki Başkanlık referandumu sırasında atılmıştı. Referandumda AKP’nin karşısında geniş bir blok vardı. AKP seçmenlerinin bir bölümünün dahi parlamenter demokrasiden memnun olduğu, referandumda hayır oyu vereceği görülüyordu. Referandumun bıçak sırtı geçeceği belliydi. İşte o günlerde normal şartlarda kredi alamayacak KOBİ’lere ve esnafa yönelik Kredi Garanti Fonu (KGF) aracılığıyla 250 milyar liralık dev bir kredi paketi açıldı.
2. Henüz ortada kriz yoktu. Ekonomi zaman zaman istim kaybetse de büyümeye devam ediyordu. Ama bir mesele vardı: Lokomotif inşaat sektörüydü. İnşaatla Türkiye’nin zenginleşemeyeceği, “orta gelir tuzağına” takılıp kalacağı belliydi. Yüksek katmadeğerli üretime geçmek gerekiyordu. Bunun için de yüksek teknoloji ve katmadeğer odaklı bir destekleme politikası izlemek şarttı. Ama politik şartlar elvermiyordu. Çünkü yakında referandum vardı.
KGF kredilerine ek olarak referandumdan kısa süre önce inşaat, mobilya gibi sektörlere bol kepçe vergi indirimleri verildi. Destekler ve KGF kredileri işe yaradı, Türkiye 2017’yi yüzde 7.4 büyümeyle kapattı. Bu çok yüksek bir orandı. Referandumdan kılpayı da olsa başkanlık sistemine evet çıktı.
3. 2017 yılının sonuna gelindiğinde yüksek oranlı büyüme nedeniyle ekonomi aşırı ısınmıştı. Zira daha çok üretim, daha çok ithalat demekti. Büyüme artınca ithalat, ithalat artınca da cari açık patlıyordu...
Bunun üstüne çift haneli enflasyon eklendi. Ciddi ekonomistler, ekonominin soğutulması için Merkez Bankası’nın faizleri artırmasının şart olduğunu söylüyordu. Fakat heyhat, 2018 yılının 24 Haziranında bir seçim daha vardı! Ekonomiye fren yaptırmak göze alınamadı. Beklenen faiz artırımı bir türlü yapılmadı. Türkiye, 2018’in ilk 3 ayında yine yüzde 7.4 büyüdü. 24 Haziran seçimleri de kazanıldı.
4. 24 Haziran seçimleri olmuş bitmişti ama beklenen faiz artırımı bir türlü gelmiyordu. Çünkü heyhat, 9 ay sonra bu kez 31 Mart yerel seçimleri vardı. Merkez Bankası’nın 2018 Temmuzundaki toplantısından da faiz artırımı kararı çıkmadı.
5. Aynı ay, yani 2018 Temmuzunda açıklanan başkanlık kabinesinde piyasaların iyi kötü güvendiği Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yoktu. Ekonominin dümeni artık Berat Albayrak’taydı.
6.O esnada Rahip Brunson krizi patladı. Brunson’ın salıverilmemesi, Trump’ın Türkiye’ye yönelik ekonomik yaptırımları uygulamaya koymasına neden oldu. Yaptırımlar, krizin tetiğini çekti. Ağustos’ta kur depremi yaşandı, dolar 7 TL’ye kadar çıktı.
7. Merkez Bankası, aylardır beklenen faiz artırımını nihayet Eylül’de yaptı: Faizler tam 6.25 puan artırıldı. Aynı günlerde Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, devletin çok sert kemer sıkma tedbirleri alacağını açıkladı. Bunların etkisiyle para piyasalarındaki çalkantı yatışır gibi oldu. TL verdiklerinin bir kısmını geri aldı. Ama bu arada inşaat ve mobilya sektörüne verilen bol kepçe vergi indirimlerinin uzatıldığı açıklandı. Bu karar, kemer sıkma sözünün lafta kalacağının ilk işareti oldu.
8. Devlet kemer sıkmak bir yana harcamalarını daha da artırıyordu. Ne de olsa 31 Mart seçimleri yaklaşmıştı. Bütçe verileri, 2019’un ilk 3 ayında kamu harcamalarının yaklaşık yüzde 30 arttığını gösteriyordu. Enflasyon yüzde 20 civarında olduğuna göre bu, kamu harcamalarının reel olarak arttığı anlamına geliyordu. Alenen seçim ekonomisi uygulanıyordu.
9. Ankara bütçe dengesini sağlamanın yolunu kimsenin aklına gelmeyen bir yerde buldu: Merkez Bankası’nın normal şartlarda Nisan ayında Hazine’ye devredilmesi beklenen 33.7 milyar TL’lik kâr payı yılbaşında devletin hazinesine aktarıldı. Bu adım, bozulan bütçe dengesinin biraz toparlanmasını sağladı ama yılların teamülü bozulduğu için ekonomi yönetimine olan güven daha da erozyona uğradı.
10. Komadaki inşaat sektörünü canlandırabilmek için kamu bankaları aracılığıyla enflasyonun altında, yani zararına konut kredileri verilmeye başlandı.
11. Ekonomiyi suni teneffüsle canlandırabilmek için izlenen bir başka politika, özel bankaların kredi faizlerini artırmasının engellenmesiydi. Özel bankalar kağıt üzerinde bağımsızdı ama gerçekte izledikleri faiz politikasının Ankara tarafından dikte ettirildiği söyleniyordu. Uğur Gürses’in bu konudaki yazıları yankı yarattı.
12. Sadece kredi faizlerine değil, mevduat faizlerine de müdahale edildi. “Devlet büyüklerinin” özel bankaları arayıp, mevduat faizlerini düşük tutmalarını “tavsiye ettiği” söyleniyordu. Bu politikanın öngörülemeyen bir yan etkisi oldu: Mevduat faizleri enflasyonun altında kalınca halk parasını dolar-Euro’ya çevirdi. Döviz mevduatlarında patlama yaşandı. Dolarizasyon geri dönmüştü.
13.T L, dolar karşısında yeniden değer kaybetmeye başladı. Ankara TL’nin değer kaybına kendi politikalarının değil, uluslararası güçlerin (Buna “faiz lobisi” diyen de vardı, “İngiliz derin devleti” diyen de…) neden olduğunu savunuyordu. Dolardaki artışı dizginlemek için Türk bankalarının Londra’da TL-dolar alışverişinin yaşandığı SWAP piyasasına para vermesi engellendi. Pozisyonlarını kapatmak için TL’ye ihtiyaç duyan yabancı yatırımcılar bir anda ayazda kaldı. SWAP faizleri yüzde 1000’lere fırladı. Bunun sonucunda dolar gerçekten de düştü. Ama ne pahasına? Yabancı yatırımcının ağzı fena halde yanmış, Türkiye’ye güven kaybolmuştu. Yabancılar TL cinsinden varlıkları satarak Türkiye’den çıkmaya başladılar.
14. Mart ayında uluslararası haber ajansları (Mesela Reuters) kamu bankalarının doları düşürebilmek için piyasaya müdahale ettiğini yazmaya başladı. Denilene göre özellikle geceleri Asya piyasalarında dolar satılarak TL’nin değerinin yüksek tutulması sağlanıyordu.
15. Bombayı Financial Times gazetesi patlattı: FT’nin haberine göre Merkez Bankası, SWAP işlemleri aracılığıyla bankalardan borçlandığı dövizi, kendi rezerviymiş gibi gösteriyordu. Gerçek rezerv, gösterilenin çok altındaydı. Financial Times’a göre Merkez Bankası’nın net rezervi, açıklandığı gibi 28.1 milyar dolar değil 16 milyar dolardı.
16. Daha vahim iddiayı Bloomberg Haber Ajansı ortaya attı: Bloomberg’den Onur Ant’ın haberine göre Merkez Bankası’nın SWAP yoluyla aldığı dolar ve euro’nun bir kısmı bankanın bilançosunda gözükmüyordu. Bloomberg’e göre sözkonusu rakam 9 milyar dolara yakındı. Peki bu 9 milyar dolar neredeydi? Bloomberg’e göre piyasalar bu tutarın, 31 Mart seçimleri öncesinde TL’nin değerini suni olarak yüksek tutabilmek için kullanıldığını düşünüyordu.
17. Financial Times ve Bloomberg’in haberleri Türkiye’nin zaten diplerde gezinen itibarını tuzla buz etmişti. Merkez Bankası’nın bir açıklama yapması, "Bu haberler yalandır" demesi bekleniyordu. Merkez beklenen açıklamayı Enflasyon Görünümü Raporuna eklenen birkaç paragrafla yaptı. Açıklamada genel geçer iktisat bilgilerinden başka bir şey yoktu. Merkez Bankası, Financial Times ve Bloomberg’i yalanlamıyordu...
18. İstanbul seçiminin yenilenmesi kararı her şeyin üzerine tüy dikti. Türkiye’nin siyasal istikrarsızlığa sürüklendiği algısı hızla yayıldı. Yeniden seçim, seçim ekonomisinin kaldığı yerden devam etmesi demekti. Dolar uzun bir aradan sonra yeniden 6 liranın üzerine çıktı.
19. Yeni seçim tarihi olarak 23 Haziran belirlendi. Kamu bankalarının ekonomiyi canlandırmak için yeni bir paket açıklayacağı duyuruldu. Tas aynı tas, hamam aynı hamamdı.
20. Reuters, kamu bankalarının Asya piyasalarında 4.5 milyar dolar daha sattığını, Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş ise Merkez Bankası’nın rezervlerinin eksiye indiğini yazdı... Türkiye’nin iflas riskini gösteren CDS (Kredi temerrüt Swap’ı) 500’ün eşiğindeydi….
Hikâye bitmedi, sürüyor. Bundan sonra neler yaşanacağını hep birlikte göreceğiz. Ama “birinci perdeden” çıkarılacak ders açık: Bu kriz yaşanmayabilirdi.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları




































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021