Barış Soydan
Kendi derdimiz bize yettiği için çok farkında değiliz ama Amerikan ekonomisinde geçen hafta tüm dünyayı etkileyen bir deprem yaşandı. Amerika’da tüketici enflasyonunun Mayıs’ta beklentilerin çok üzerinde, yüzde 8.6 arttığı açıklandı. Bu da doların bütün paralar karşısında yükselişe geçmesine neden oldu. Peşinden de altının…
Amerika’nın enflasyonundaki artış doları neden yükseltiyor? Çünkü Amerikan Merkez Bankası (FED) enflasyonu bastırmak için yüksek oranlı faiz artırımları yapıyor. Mart’ta 25 (0.25), Nisan’da 50 baz puanlık artırım yaptı. Bu hafta yine toplantısı var, büyük olasılıkla 50 baz (0.50) puanlık bir artırım daha yapacak. Temmuz’da ve sonbaharda da 50, hatta belki de 75 baz puanlık (0.75) faiz artırımlarıyla devam edecek.
Çünkü Amerika’da enflasyonun kolay kolay düşmeyeceği ortaya çıktı. Geçen hafta açıklanan veri, fiyat artışlarının sadece petrolden kaynaklanmadığını, ekonominin geneline yayıldığını ortaya koydu.
Enflasyonla mücadelenin tek aracı faiz değil. Ama en önemli araçlarından biri. FED enflasyonu bastırmak için faizi artırıyor. Faiz artırımları da paranın dolara ve bu arada altına yönelmesine neden oluyor.
Doları anladık, peki altının konuyla ilgisi ne? Çünkü insanlık tarihi kadar eski bilgi: Altın paranın değerini korur. Türkiye’de insanlar neden altın alıyorsa (Paraları enflasyon karşısında erimesin diye) dünyanın başka ülkelerinde de aynı gerekçeyle yatırım yapıyorlar.
FED’in faiz politikası nedeniyle dünya ekonomisinde dengeler şimdiden değişti. Aşağıdaki grafikte güçlü paraların yılbaşından bu yana performansları var. Görüleceği gibi dolar değer kazanırken, Euro dahil tüm paralar ciddi oranda değer kaybetmiş.
Enflasyonun Amerika’da son 40 yılın zirvesine çıkması, çalışanların gelirlerinin reel olarak erimesine neden oluyor. Tıpkı Türkiye gibi. Bu nedenle Başkan Biden’ın görev onayı tarihi dip seviyeler inmiş durumda. (Bu da bize çok benziyor.) Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir ülkede iktidarın ayakta kalması düşünülemez. Eski Başbakan ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in dediği gibi boş tencerenin deviremeyeceği iktidar yoktur. Türkiye’de de, Amerika’da da. FED eğer enflasyonla savaşı kazanamazsa Başkan Biden yolcu.
Biden’ın koltuğunu yeniden Cumhuriyetçilere, büyük olasılıkla da Trump’a bırakmasının dünya siyaseti, hatta Türkiye’nin iç siyaseti açısından çok ciddi sonuçları olur ama onu şimdilik bir kenara bırakalım.
FED’in faiz artırımları nedeniyle Euro’nun daha da değer kaybetmesini, 1 dolar seviyesine gerilemesini bekleyenler var. Olur mu, bilmiyorum. Avrupa Merkez Bankası da faiz artırımlarına başlayacak, Temmuz’da 25 baz puanlık bir artırım yapacağını açıkladı bile. Bunun etkisiyle Euro ayakta kalabilir de…
Ama TL’nin ufku karanlık. Düşünün: Bütün dünya enflasyonu bastırmak için faizi artırırken biz indiriyoruz. Herkes gider Mersin’e, biz gideriz tersine, derler ya, tam olarak öyle.
Çünkü sayın ekonomist Cumhurbaşkanımıza göre faiz enflasyonun nedeni. Dünya alem yanlış biliyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işte bu nedenle politika faizini yüzde 19’dan 14’e indirdi.
Fakat küçük bir sorun var: Enflasyon düşmedi, daha da arttı. Hatta artmak ne kelime, patladı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bir yandan, Amerikan Merkez Bankası (FED) diğer yandan…
Kemerlerinizi bağlayın, dibi daha bulmadık.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021