Barış Soydan
Cumhurbaşkanı Erdoğan yine bir Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısı öncesinde faiz ve para politikasına dair bilinen görüşlerini tekrarladı. “Faiz sebeptir enflasyon neticedir, biz faiz belasını bu milletin sırtından kaldıracağız. Anlayan anlar, anlamayan anlamaz, milletimizi faize ezdirmeyiz" dedi ve piyasalardaki yangına benzin döktü. O konuşurken dolar 10.56 TL’ye kadar yükseldi.
Erdoğan Türk Lirası’ndaki yangına neden bu kadar kayıtsız? Ne yapmaya çalışıyor? Enflasyon dinamiklerini anlamaktan gerçekten çok mu uzak? Kur şoklarının tahribatını önemsemiyor mu? Bilinmeyen ve henüz çözülmeyen başka bir planı mı var? Bu soruları geçmişte ekonomi bürokrasisinde görev almış, Erdoğan’la çalışmış kaynaklarıma sordum.
Önce önemli bir detay: Erdoğan bilinen “faiz sebep, enflasyon sonuçtur” iddiasını tekrarlarken bu kez meseleyi “nas”a (ayete) bağlayarak daha güçlü bir vurgu yapmış oldu.
Geçmişte ekonomi yönetiminde bürokrat ya da siyasetçi olarak yer almış olanlar, Erdoğan’ın kur riskini, yani dolardaki tırmanışı hep küçümseme eğiliminde olduğunu söylüyor.
Erdoğan, kur şoklarının Türk Lirasının değerini manipüle eden planlı çabaların sonucu gerçekleştiğini, oynaklıkların ve döviz talebinin gerçek bir talebe dayanmadığını düşünüyor. Türk Lirasının bir “gerçek değeri” olduğunu ve bu nedenle kurdaki artışın mutlaka bir noktada durup o gerçek değere zaman içinde yaklaşacağını varsayıyor. “Dolara, Euro’ya yatırım yapanlar yaya kalırlar” mealindeki sözleri yıllarca tekrarlamasının temelinde de bu var.
Erdoğan’ın kur gelişmelerini belli mihrakların siyasi baskı aracı olarak gördüğünü biliyoruz. Ona göre kur üzerinden toplum manipüle edilerek siyaset dizayn edilmeye çalışılıyor. Özellikle seçim dönemleri öncesinde ve kritik eşiklerde kurun bu amaçla kullanıldığından emin.
Bir başka önemli nokta, kur şoklarının firma bilançoları üzerindeki sarsıcı etki yarattığı yönündeki endişenin Erdoğan tarafından gerçekçi bulunmaması. Kaynaklarıma göre Erdoğan kurumsal firma döviz borçları konusu açıldığında bu firmaların bu borçları ödeme gücünün olduğundan ve hatta birçoğunun yurt dışında kayıt dışı döviz varlıkları bulunduğundan dem vurmuş.
Erdoğan kuru dizginlemek için faizi artırmanın ekonomide daha büyük tahribatı yaratacağını düşünüyor. Ona göre faiz her şeyin dengesini bozuyor ve iğneden ipliğe her şeyi etkiliyor. Enflasyon olgusuna maliyet kanalından ve sınırlı bir perspektifle bakmayı tercih ettiği açık. En önemli maliyet kalemleri arasında yer alan finansman maliyetlerini ve onun çekirdiğini oluşturan faizi, ekonomi düşüncesinin merkezine koyuyor. Enflasyonun diğer nedenleri arasında yer alan rekabet unsurları, üretim bileşenleri, verimlilik ve diğer birçok temel unsur, Erdoğan için pek anlam taşımıyor. “Bana domates, biber hikayeleri anlatmasın kimse” demesi bundan.
Özetle Erdoğan, faiz aracılığıyla girişimcinin sömürüldüğü, “fahiş fiyatın” topluma çeşitli mekanizmalarla dayatıldığı basit, bileşenleri az bir ekonomi modeline inanıyor. Bu bir makro denge modeli değil; az bileşene sahip bir model. Oldukça da mekanik. Bu nedenle, ürettiği çözümler de çoğunlukla mekanik çözümler: Tanzim satış, ucuzluk market, depo baskını, Rekabet Kurulu cezası ve benzerleri.
Erdoğan’a göre yüksek faizin tahribatı yüksek kurun tahribatına göre daha yıkıcı ve kalıcıdır. Türk Lirasının değeri sıklıkla siyasi hedeflerle belli mihraklar tarafından manipüle edilmektedir. Firmaların kur şokundan etkilenmeleri iddia edilenden daha hafif olacaktır, çoğu döviz cinsi varlığa sahiptir. Kurdaki artış bir noktada durmaya mahkûmdur ve ekonomik temellere mutlaka yakınsayacaktır.
Bu model çerçevesinden bakıldığında Erdoğan’ın “Kurda ne olacaksa olsun, kim ne yapacaksa yapsın. En kötüyü bir an önce görelim. Sonra da toparlanmaya başlarız” diye düşünüyor olması olasıdır. Reste rest çekip faizde direnerek, hatta faizi her şeye rağmen indirmeye devam ederek, “rakiplerini/düşmanlarını” havlu atmaya zorladığını varsayabiliriz.
Peki şimdi ne olacak?
“Deney”in ilk aşamasında, yani Erdoğan’ın kafasındaki ekonomini modelinin Berat Albayrak eliyle hayata geçirildiği dönemde, faiz hızla düşürüldü, piyasaya suni faiz indirimi baskısı yapıldı, zararına krediler verildi, dövizi baskılamak adına yabancı yatırımcı uzaklaştırıldı, döviz rezervleri inanılmaz bir hızda tüketildi…
Sonuç, alt üst olan makroekonomik göstergelerdi.
Şimdi deneyin ikinci aşamasındayız. Bu kez Erdoğan ekonomi politikasını bizzat yönetiyor. Muhtemelen (İki aydır olduğu gibi) kur akışa bırakılacak, faiz indirimleri sürecek, seçim öncesi olası atakları karşı rezerv açığı kapatılmaya çalışılacak, inançla yola devam edilecek.
Şiddetli bir ödemeler dengesi krizi, yaygın iflaslar ve kontrolden tamamen çıkmış bir enflasyon kuvvetle muhtemel.

Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021