Barış Soydan
Cuma akşamı Simit Sarayı’nın hisselerinin Ziraat Girişim Sermayesi tarafından satın alındığı, yani devlet tarafından kurtarıldığını duyduğumda aklım 2001 Krizinde Etibank’a el konulmasına gitti. Yine bir Cuma akşamıydı. (Piyasaları "rahatsız edecek" bu tip haberler genellikle cuma ya da hafta sonu açıklanır.) Taksim Meydanı’nda hızlı adımlarla yürüyerek arkadaşlarımla buluşmaya gidiyordum. Telefonum çaldı. Hattın öbür ucundaki ses Etibank’a el konulduğunu haber verdi. Ne Türkiye’de ne de kendi hayatımda hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını hissettim. Etibank’a el konulması, banka iflasları dalgasının son halkasıydı, Türkiye ağır bir krize yuvarlanıyordu. Binlerce firma batacak, yüz binlerce kişi işsiz kalacaktı. O krizde ben de işsiz kaldım. İnsanlar burunlarından soluyordu. 2002’de yapılacak seçimlerde seçmen merkez sağ partileri siyaset sahnesinden silecek, AKP’yi iktidara getirecekti...
Simit Sarayı’na el konulması Türkiye için böyle bir dönüm noktası olabilir mi?
Bu köşe sansasyonel ama desteksiz iddiaların dile getirildiği bir yer değil. Ünlü bir sözde denildiği gibi yorum özgür ama olgular (gerçekler) de kutsaldır. Ortada Türkiye ekonomisinin yeni bir krizin eşiğinde olduğunu doğrulayacak olgular yok. Aksine, ekonomik göstergeler bir süredir krizden çıkış sinyali veriyordu. Konut satışları, satın alma yöneticileri endeksi (PMI) gibi göstergelerde düzelme vardı. Bazı yatırım kuruluşları, bunun gazına gelerek krizin bittiğini ilan etmişti bile...
Kriz bittiyse Simit Sarayı’na el konulmasını, Temsa’nın haciz nedeniyle üretime ara vermesini, Doğa Koleji’nde eğitimin durmasını, İnci Ayakkabı’nın zor duruma düşmesini nereye koyacağız? Kulislere kulak verdiğinizde anlı şanlı pek çok şirketin beyin ölümünün çoktan gerçekleştiğini, bankalar tarafından zorla yüzdürüldüklerini duyuyorsunuz. Simit Sarayı bu firmalardan biriydi. Sadece biri.
Beyin ölümü gerçekleşmiş ama bankalar tarafından zorla yüzdürülen firmalara "zombi şirket" adı veriliyor. "Zombi"lerden en başta bankacılar şikayetçi. Örneğin Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş daha önce, "İlla da zombi şirketleri canlı tutmaya çalışmak ekonomiye zarar verir" demişti.
Madem bankalar rahatsız, zombi şirketleri neden ayakta tutuyorlar? Çünkü Ankara öyle istiyor. İktidarın planı, krizin başından beri, olası iflasların domino etkisiyle sistemik bir iflas dalgasına yol açmasını engellemek için zor durumdaki şirketlere kol kanat germekti. Piyasalar canlanınca, yani insanlar yeniden konuta, otomobile, beyaz eşyaya, mobilyaya hücum edince, yoğun bakımdaki şirketler hayata geri dönecekti. İktidar bu hesapla zombi şirketlerin fişinin çekilmesini bugüne kadar engelledi.
Ama ekonomide beklenen hızlı düzelme geciktikçe gecikti. Evet, dipten dönüş sinyalleri geliyor ama iki ileri bir geri, yeniçeri adımlarıyla... Eylül ayında yüzde 3.4 artan sanayi üretimi Ekim’de yüzde 0.9 geriledi. Eylül’de rekor seviyede artan konut satışları Ekim ayında hız kesti... Görünen o ki, bankalar konut kredisi faizlerini ne kadar indirirse indirsin, gayrimenkulün 2010’lardaki altın günleri geri gelmeyecek.
Zombileri sonsuza dek fişe bağlı yaşatmak mümkün değil. İktidar da bunu biliyor. Nitekim Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), Eylül ayında bankalardan, büyük kısmı inşaat ve enerji sektöründe yoğunlaşmış tahsili gecikmiş 46 milyar liralık kredinin batık olarak tanımlanmasını istedi. Onu Doğa Koleji, Şehir Üniversitesi, Temsa ve Simit Sarayı’nın zor duruma düşmesi izledi...
Krizin bittiğini, Türkiye ekonomisinin yeniden beşinci viteste büyüyeceğini söyleyen yatırım kuruluşları yanılıyor. Zaten 2018 Ağustos'undaki krizi, doların 7 liraya çıkacağını da öngörememişlerdi. Uçaklarda dendiği gibi ekonominin içinde bulunduğu olumsuz hava koşulları nedeniyle kemerlerinizi yolculuk boyunca bağlı tutmanızda fayda var...
Bitirmeden bir çift laf da iktidara: Yıllarca "serbest piyasa" diye başımızın etini yedikten, şeker fabrikalarını bile serbest piyasa aşkına özelleştirdikten sonra bir simitçiyi kamulaştırıp devlet şirketi haline getirerek komik duruma düşüyorsunuz. "Bırakınız yapsınlar, bırakınız batsınlar"! Devletin parasıyla yandaş şirket kurtarmayı bırakın.
İlla birini kurtaracaksınız simit ya da beton gibi hiçbir katmadeğer üretmeyenleri, Türkiye’nin geleceğinde hiçbir yeri olmayanları değil, Temsa gibi teknoloji, İnci gibi moda şirketlerini, yani yüksek katmadeğer üretenleri kurtarın...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021