Berat ÖZİPEK
Sözü dolandırmaya gerek yok:
Geçmişte şiddetin başlamasından defalarca devlet suçluydu ama bu kez PKK suçlu.
Erdoğan’ın seçim sürecinde sarf ettiği sözler gerçekten süreci bitirme anlamına gelse bile, bu PKK’nın yeniden “devrimci,” “evrimci” veya başka türden bir “savaş” başlatıp, asker, polis ve demiryolu işçisi öldürmesini meşrulaştırmıyor.
**
“AKP” hepten “çözüm istemiyor” olsa ne olur?
Bu ülkede etnik veya siyasi şiddetin şartları yok. Ne inkar kaldı ne tedip, tenkil, tehcir, katliam, işkence, köy yakma ya da yargısız infaz.
Kalan haklar sivil mücadeleye bakıyor.
Bugün asker veya polis, insan öldürmek cinayettir.
Her şeyden önce bunu tespit etmedikçe, “barış olsun, nereden gelirse gelsin biz şiddetin her türüne karşıyız” türünden sözler, söylemedi demesinler türünden anlamsız geçiştirme beyanları olmaya devam edecek.
**
Şimdi beklendiği gibi, sınıfsal, islamofobik veya ideolojik nefretle PKK ne yaparsa haklı bulmaya hazır olanlar, Türk solunun en arkaik kesimleri “izah etmeye” çalışıyor bu cinayetleri. Tıpkı 2004’te PKK durduk yere savaş kararı aldığında yaptıkları gibi.
PKK her ne yaparsa yapsın “AKP politikalarının bizi getirdiği nokta burası” demeye hazır bir gazeteci, akademisyen tayfası var bu ülkede. En iyileri “PKK’nın AKP’nin tuzağına düşüp şiddete başladığını” söylüyor.
Ama yine cinayetleri açıkça mahkum etmeden.
**
Onları geçelim, “Yeni Yaşam” iddiasıyla ortaya çıkan partinin haline bakalım.
HDP siyaseten doğrucu bir dille geçiştirmeye çalışıyor insan hayatına karşı sorumluluğunu. Erdoğan ile kavga ederkenki cevvaliyeti ve kararlılığı yok PKK cinayetleri karşısında.
Günlerdir kan akıyor bu ülkede, onca eleştiriden sonra Demirtaş en fazla “biz PKK’nin şiddet eylemlerini tasvip etmiyoruz” noktasına gelebiliyor.
Ama partinin iktidar partisiyle laf dalaşına girerken gösterdiği kararlılık ve enerjinin çok altında, daha çok sorulunca söylenenler kabilinden bir volümde.
**
“Ben provokasyon olmayacağından emin olsam, o polisin cenazesine giderdim mesela. Ailesine giderdim, o insanların ailesinin elini öperdim” diyor Demirtaş.
Cenazeye gitmesine gerek yok: Dönüp PKK’ya net bir şekilde “öldürmeyin!” demesi yeterli. “Benim adıma öldürmüyorsun, bu cinayettir” demesi yeterli.
Ama ne HDP ne Demirtaş bunu yapıyor. Bunun yerine, “eller tetikten çekilsin” türünden ortaya karışık demeçlerle yetiniyor.
Ne diyor Demirtaş iki polisin öldürülmesini değerlendirirken?
“Savaşın ve çatışmanın bizim gibi sivillerin anlayamayacağı bir iç mantığı vardır. Biz savaşın bize acı ve anlamsız gelen iç mantığına müdahale edemezsek ölümleri de engelleyemeyiz. Sivil siyasetle uğraşan bir insan olarak niye öldürüldü sorusunu cevaplandıramam. Öldürülmemeleri lazımdı. Hiç kimsenin ölmemesi lazım. Bizim iç mantığımızda sivil siyaset dünyamızda böyle birşeyi açıklayamazsınız ki. Gerekçesini bulamam.”
Bir tek “Ege bir göl değildir” demediği kalıyor.
“Savaş mantığı içerisinde devletin yaptığının da PKK’nin yaptığının da bir tutarlılığı var. Bize anlamsız geliyor. Ama o realiteyi düşünmemiz gerekir” diyor. Bu sözünün yarın kendilerine karşı kullanılacak ne kadar korkunç bir meşrulaştırma mazereti olduğunu hesaba katmadan.
PKK öldürdüğünde böyle.
Ama devlet öldürdüğünde ne dediğini anlamak için postmodernist bir metin çözümlemesi gerekmiyor. Geçen yıl polisleri öldürüp kaçan ama Bingöl’de operasyonda öldürülen iki PKK’lıyla ilgili kullandığı dilde olduğu gibi.
"Velev ki örgüt üyesi onlar, ama infaz cinayettir” diyordu Demirtaş, “evet o iki kişi katledilmiştir,” diyordu, “ama devlet de cinayet işlemiştir” diyordu, “bir başbakanın bu kadar pişkince bu konunun üzerine yatmaması lazım" diyordu.
Sahiden de pişkince konunun üzerine yatmamak lazım.
İnfaz ne zaman “cinayet”tir, ne zaman “tasvip edilmeyecek bir olay,” bunu da sormak lazım.
Bir de onca radikal demokratik söylemle verilen ve boşa çıkan umutları.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTBİRİNCİ PARTİ KARASIZLAR... 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanErdoğan siyaseten hata mı yaptı? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALAnton Çehov’un silahı gibi… 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan, DEM Parti, dağda kart kurttan Kürde 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMuhsin Batur’un utanıp anlatamadığından gururlananlar... 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞHUKUKTAN UZAKLAŞAN NEYE TUTULUR? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanTotalitarizmin meşrulaştırılması Müslümanların adalet tasavvurunu zedeledi 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBu kadar şirket kanunsuz iş yaparken ‘devlet’ neredeydi? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTCMB'den gelen itiraf 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciKendi yaptığınla muhalefeti suçlama yeteneği 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRVerilerle toplumsal sıkışma: Kredi limiti artık yaşamı belirliyor, halk borçlanarak hayatta kalıyor 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATOPLUMSAL BARIŞIN HUKUKSAL TEMELLERİ; DEMOKRATİK TOPLUMUN İNŞASI... 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
13.07.2025
28.06.2025
21.05.2025
20.02.2025
16.01.2025
8.01.2025
20.11.2024
8.11.2024
30.10.2024