Berrin Sönmez
EVET veya HAYIR’ın kısa formülü: Susurluk + Ergenekon + Perinçek + MHP + Ak Parti ittifakı = 16 Nisan
Referandumda bize milli irade sosuyla sunulan anayasa değişiklik paketi yabancı değil. Eski, bildik derin devlet kliklerinin ürünü.
15 Temmuz sonrası değişen dengelerle perde gerisindeki, derinlerdeki iç politikada kurulan yeni ittifaklar herkesin malumu.
Farklı tarihlerde birbirleriyle mücadele ederken Gülen Cemaati’yle ortaklaşmış olanların geldiği son nokta.
Ülkeyi getirdikleri yer 15 Temmuz kalkışması.
Besleyip, büyütüp FETÖ’ye evrilmesini sağladıkları bu kirli yapılanma, habis bir ur gibi bütün kurumları sardıktan sonra kafa kafaya verdiler.
FETÖ mücadelesinde ortaklaşmaları, eski alışkanlıklarıyla ülkenin başına yeni çorap örmelerine engel değil. Nitekim OHAL sürecinde hukuk yolları da kapalı olarak kanun hükmünde kararnamelerle kamudan ihraç eski Türkiye’nin alışkanlığı.
Bu kafadarlar en iyi bildikleri işi yapıyorlar bu günlerde.
FETÖ temizliği gibi gösterdikleri ihraçların çoğu cemaatle alakasız insanlar.
Cemaatle alakalı olanların da çoğunluğu devletin etkin makamlarında ve cemaatin karar mekanizmalarında yer almayanlar. Cemaatin tepe noktalarında ve hem siyasetin hem devletin karar mekanizmalarında etkin ve yetkin olanlara dokunulmuş değil.
İşinden, mesleğinden atılarak rızık ile imtihan edilenler hep eski Türkiye’nin hoşlanmadığı, devlet ideolojisinin karşısındaki kesimlerden.
FETÖ mücadelesi adı altında FETÖ temizlenmiyor.
Demokrasi isteyenler, barış çağrısından vazgeçmeyenler, fikir ve ifade hürriyetini kullanmak isteyenler kamudan ihraç ediliyor, bu kararnamelerle.
Bir bakıma eskimiş, ülkeyi de yıllarca yıpratmış Kemalist paradigmanın hedef tahtasına oturttuğu kesimler bir kere daha hedef alınmış halde.
Referandumla önümüze getirilen anayasa değişiklik paketi de bu iflas etmiş, Kemalist paradigmaya can suyu niteliğinde.
15 Temmuz sonrası kurulan kirli ittifakın bedeli olarak Ak Parti, kuruluş aşamasında karşı çıktığı her şeyi ters yüz eder halde. İdeolojik devlet yapılanmasına son vermek istediğini söyleyerek güçlenmesine rağmen seçmenini hayal kırıklığına uğratarak bugün eski devlet ideolojisini yeniden üretmede.
Tek fark söylemde dini literatürün bolca kullanılması.
Yapılan iş aynı.
Kirli ittifakın Ak Parti’ye ödettiği bedelin benzerini de o derin yapılar, dini söyleme tahammül etmek şeklinde ödüyor olmalılar.
Kemalist paradigma bu ülkede pek çok kesimi kimliklerinden sıyırdı. Ulus kimliği potasında eritmeye çalıştı.
Kürtler ve dindarlar yok saysa da yok edemediği iki geniş toplumsal kesimdi.
Ak Parti iktidarı, dindarları, Kemalist paradigmanın arzu ettiği kıvama getirmenin bir aracı oldu adeta. Henüz biat etmemişler de bu ihraçlardan payını alarak bir kez daha aşındırılıyor.
Geriye Kürtler kaldı.
94 yıllık cumhuriyetin henüz aşamadığı Kürt meselesi, demokrasinin güçlendiği dönemlerde toplumsal barışı sağlamanın aracı oldu, daima. Kürt siyaseti kendisi güçlendiğinde demokrasiyi de güçlendirerek, devlet ideolojisinin sosyo-politik meşruiyetini aşındıran temel etkenlerdendi.
Şimdi demokrasi karşıtı güçler birleşmiş, devlet ideolojisi adına rövanş alır gibi…
Susurluk ve Ergenekon birleşti Ak Parti’yi MHP’yi ve anayasa değişikliğini destekliyor. FETÖ değil savaştıkları, demokrasi ve barış yanlıları.
Güya FETÖ için ilan edilmiş OHAL süreci Kürt siyasetini, siyasetin dışına atmakla, baskılamakla meşgul.
2002’den 2007’ye kadar kendisini bu ülkenin gizli güçlerine kabul ettirmeye çalışan Ak Parti, 367 faciasını, demokratik beklentilerle halk, kendisini desteklediği için aşabilmişti. Parlamentoda liderine hayır diyebilen milletvekillerinin oylarıyla aşılmıştı o 367 dayatması. Parlamenterlerin hür iradesi sayesinde millet, Ak Parti’nin cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül’ün şahsında kendi önüne çıkarılan bir engeli daha aşabilmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Şubat Cuma günü Manisa konuşmasında:
“Değerli kardeşlerim, 16 Nisan’da yapacağımız işin adı, 2007’de başlayan reformu nihayete erdirmektir.” sözleriyle atıfta bulunduğu için o günleri bir kere daha hatırlamakta fayda var.
Nihayet erdirmek denilen son vermenin büyük bir kırılmayla geri dönüşün adı aslında.
İktidar yanlıları farklı haber kaynaklarını peşinen reddettikleri için Akit’e bakmalarını öneriyorum (http://www.yeniakit.com.tr/haber/ummet-kandogan-abdullah-gulun-esi-basortulu-oldugu-icin-181591.html). Dönemin hegemonik baskısına boyun eğmeyerek milletvekilliğini kaybetse de milletin gönlünde taht kuran Ümmet Kandoğan’ın 2016 yılında verdiği savcılık ifadesinden alıntılar var haberde.
Kandoğan’ın sözleri 2007 ve günümüz ittifaklarını gözler önüne serer nitelikte. O gün Ak Parti’nin ve dolayısıyla milletin karşısında olan TSK, yargı, Mehmet Ağar işbirliğiyle 367 dayatması uygulanmaya girişildi.
Bugünse özellikle 1 Kasım’dan itibaren net olarak desteğini açıklayan Mehmet Ağar başta TSK, yargı hepsi Ak Parti’yi ve yeni anayasa değişiklik paketini destekliyor. Doğu Perinçek ve zihniyeti, MHP bir aradalar.
Milletin karşısında her vakit görmeye alışık olduğumuz ittifaka Ak Parti dahil olmuş halde.
16 Nisan’da evet diyecek olanlar derin yapıların aklıyla hazırlanmış anayasa değişikliğine, eski Türkiye’yi yeniden canlandıracak olan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine evet demiş olacaklar.
Ak Parti’nin kuruluş sürecinde onu demokratikleşme arzusuyla desteklemiş olanlar ise 16 Nisan’da, bu büyük anti-demokratik kırılmaya hayır diyecekler.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
10.08.2025
28.02.2025
31.01.2025
27.09.2024
13.09.2024
5.07.2024
18.05.2024