Celal DENİZ
Bir ülke düşünün hukuksuzluk bir sistem haline getirilmiş. Hem de sadece AKP döneminde değil. Cumhuriyet tarihi boyunca bütün iktidarlar aydınlara karşı hep kuşkulu davranmış onların üretimlerinin önünü baskılarla yasaklarla tıkamışlardır.
Akademisyeni, muhalif aydını, sanatçısı, yazarı çizeri baskı altında olan bir ülkede yetişen kuşaklar ne felsefeden ne edebiyattan ne de bilimden haberdar olur. Matbaanın 250 yıl geç girdiği bu ülkede birde kitaplar yasaklanır, yakılır ve suç aleti gibi televizyonlarda sergilenirse o ülkede edebiyat fukarası bir gençlik yetişmesi kaçınılmazlaşır.
Geçtiğimiz günlerde TV8 de sabah kuşağında yayınlanan bir programda yorumculuk yapan Funda Özkalyoncu, Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna isimli eserini, ABD'li şarkıcı Madonna adına yazılmış bir kitap sandı. Sosyal medya da bu konuda epey bir alay konusu oldu. Ancak sosyal medyada o konuda yazan çizenlerin de büyük çoğunluğu Sabahattin Ali'nin o kitabını okumuş oldukları şüpheliydi.
Türkiye nüfusunun önemli sayılacak bir bölümü hala okuma yazma bilmezken okur yazarlar arasında kitap okuma oranı % 1 düzeyindedir. Böyle bir ülkede evlerinde kitaplık oluşturup onu bir ayrıcalık gibi görenlerde bile okuma oranı hayli düşüktür.
Okuma oranının düşük olduğu bir ülkede iktidar dindar nesil yetiştirmek için üniversitelerden başlayarak liseden anaokuluna kadar el atmış durumda. Darbe bahanesi ile öğretmenler, akademisyenler açığa alınmış araştıran sorgulayan bir gençlik yetişmesinin rahatsızlığı ile üniversiteler saraya biat eder duruma getirilmiştir.
Bu durum üniversitelerden ciddi bir beyin göçüne neden olmuştur. Barış için Akademisyenler bildirisini imzaladıkları için haklarında soruşturma açılan ya da üniversitelerden atılan akademisyenler yurtdışına çıkmakta oralarda çalışmalarını sürdürmektedirler. Çoğu öğretim üyesi de ülkeden ayrılmanın hesaplarını yapmaktadır.
Beyin göçünün birçok nedeni vardır. Ama en önemlileri siyasal baskılar sonucu özgür bir bilim üretme imkanlarının önünün tıkalı olmasıdır. Bunun yanında düşük ücret ve iş güvencesinden yoksun olmakta bir başka göç etme nedenidir.
Bu ülkenin tarihi aydınlara akademisyenlere hoyratça tutum sergilemelerinin örnekleri ile doludur. İkinci dünya savaşı faşizmin hortladığı yıllardır. Dünyadaki faşist dalga Türkiye’de karşılık bulmakta gecikmez. Turancı hareket bu dalganın ülkede ki izdüşümüdür. Nihal Atsız gibi ırkçı faşistler o dönemin aydınlarına karşı kampanya başlatırlar. Bu kampanyadan birisi Nihal Atsız’ın Başbakan Şükrü Saraçoğlu’na yazdığı açık mektuplardır. Atsız bu mektuplarında eğitimci bilim insanı, Fransa’da Sorbonne Üniversitesinde okumuş, Durkaim’in öğrencisi olmuş Sadrettin Celal Antel’in İstanbul Üniversitesi Pedagoji ve Psikoloji Enstitüsüde ki görevinden alınmasını ister. Çok kısa bir sürede Antel bu görevinden bakanlık emrine alınır.
Aynı günlerde dünyaca önemli bilim insanı, sosyal psikolojinin kurucusu Muzaffer Şerif düşüncelerinden dolayı 26 yıl hapse mahkum edilir. Bunun üzerine bir askeri Amerikan uçağıyla ülkeyi terk eder ve bir daha ülkeye dönmez.
Muzaffer Şerif’in arkadaşları olan Behice Boran, Niyazi Berkes, Pertev Naili Boratav bulundukları üniversitelerden düşünceleri nedeniyle atılır. O dönemde Adnan Cemgil, Sabahattin Ali gibi aydınlar dönemin iktidarının boy hedefi haline gelirler. Çoğu aydın Avrupa ülkelerine gider birçoğu göçmen oldukları ülkelerde yaşamlarını yitirirler.
1940’lı yıllarda aydın düşmanlığı 50’li, 70’li, 80’li yıllarda da sürmüş 12 Eylülde 1402 sayılı yasayla birçok akademisyen ve öğretmen görevlerinden uzaklaştırılmışlardır.
Bugün AKP KHK’ler yoluyla keyfi bir biçimde hukuksuzluğunu sürdürürken diğer taraftan da bilim emekçilerini bulundukları üniversiteden kopararak çoklu hesap yapmaktadır. Bir yandan üniversitelerde sorgulayan bir gençlik yetişmesini engellemek, ülkenin kültürel dokusunu değiştirmek isterken öte yandan da aydınları muhalif güçlerden koparmak istemektedir.
Cumhuriyet tarihince süren aydın düşmanlığı bu ülkenin biliminden, kültürüne, eğitiminden sosyal yaşamına kadar her alanda bilinçli bir gerilemeyi ve yoksunluğu getirmiştir. Bugün dindar nesil yetiştirme hesapları güdenlerin iktidarlarının temel dayanağı da bu kültürel yokluk ve yoksunluktur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
14.12.2017
30.11.2017
13.09.2017
5.02.2017
28.04.2017
19.04.2017
1.02.2017
24.03.2017