Türkiye'de Trump fenomenine karşı ilginç bir tavır gelişti.

Obama döneminde dibe vuran ilişkiler sonucu, Trump özellikle hükûmete yakın medya tarafından büyük bir destekle karşılandı.

Obama yönetiminin felaketler silsilesi olarak özetlenebilecek politikalarının Türkiye'de oluşturduğu hayal kırıklığı ve haklı öfke, bazı çevrelerde Trump'a da aslında travmatik bir mesafesizlik meydana getirdi.

Hükûmete yakın medyada, Trump'ın bazı akıl dışı tavırları sahiplenilirken, Trump ile Erdoğan arasında benzerliklerin olduğunu iddia eden argümanlar alıcı buldu.

İlginçtir, Türkiye'de Trump'ı Erdoğan'a benzetenler Erdoğan'ı savunma gayretiyle bunu yaparken, Atlantik'in öte yakasında, yani Amerika'da bunu yapanlar radikal Erdoğan karşıtları oldu.

İki ülkenin tarihini ve iki liderin farklı arka planlarını hesaba katmadan yapılan bu analizler, hem Türkiye'de hem de ABD'de bir algı kirlenmesi meydana getirdi.

Türkiye-ABD ilişkileri realpolitik üzerine kurulan ve bir müttefiklik hukuku üzerinden şekillenen bir birliktelik.

Türkiye'nin ABD ile iyi ilişkiler kurması elbette bu ülkenin de, ABD'nin de lehine.

Siyasetçilerin bu tarz kaygıları ve ince hassasiyetleri gözetmesi tabiidir. Lakin ilginç olan, kendine entelektüel yaftası giydiren kişilerin, akıl ve izanla açıklanmayacak bazı tavırları, canhıraş savunma gayreti...