Ceyda Karan
Türk dış politikasında İslamcı, yeni Osmanlıcı, tarihi 'kendine iyicillik' atfederek okuyan emperyal çizgi, epeydir 21'inci yüzyılın Amerikan tipi 'insani emperyalizminin' sosuna bulanıp servisleniyor. Yeni mevzu değil. Bu ideolojik zemin, kendi siyasi, tarihi, sosyo-ekonomik ve kimlik sorunlarını üstüne almazken, başkalarının meselelerini 'insan hakları' başlığı altına çekip tam gaz atıp tutmaya dayanıyor. Batı uygarlığı iç sorunlarıyla cepheden karşı karşıya kaldığında eleştirel refleksler de geliştirirken, İslamcılığın böyle derdi de yok. 'Kendine Müslümanlığın' tutarsızlığı diz boyu.
Emperyal geçmişlerine 'Şam'dan Üsküp'e, Sanaa'dan Bişkek'e, Mogadişu'dan Saraybosna'ya doludizgin koşturanların, sonunda kendilerini en güvenli 'tek millet, tek vatan, tek devlet'le başlayıp, konjonktüre göre değişecek şekilde 'tek dil, yok tek dil değil, tek din'de buldukları vakıadır. Mesele retorikle ülkeye popülizm gazı basmaktan ibaretken, dış politikada geldiğinde o gaz çok fena 'kaçırıyor'. Klişe tabirle, 'evin camdansa komşunun camına taş atmayacaksın' denilir. Bizim evin cam çerçeve çoktan inmişken, başkasına taş fırlatmaya çalışanların hali kara mizaha girmekte. Bir ay önce Osmanlı'nın Ermeni tehcirinin Amerikan başkanının ağzından 'soykırım' olarak dökülmesine bozulanlar, Kırım Tatarları konusunda Rusya Federasyonu'na Çarlık Rusyası'ndan Stalin Sovyetleri'ne uzanan bir genişlikte laf yetiştirmeye çalışınca, sıradışı sertlikte bir tepkiyle karşılaştılar. Türkiye-Rusya ilişkilerine dair olumlu/olumsuz 'abartılı' yorumlardan geçilmeyen günümüzde özel olarak dikkat çekicidir.
ETNİSİTEYİ ZARAR VERİCİ JEOPOLİTİK OYUN ENSTRÜMANI KILMAK
Geçen hafta Dışişleri Sözcüsü Tanju Bilgiç, tarihi güncellikle bağlama çabasına soyundu. 21 Mayıs'ı 'Çarlık Rusyası'nın işgalinde yurtlarını terk edip Anadolu'ya sığınmış Kafkas halklarına dair ortak hafızaya atıfla, Çerkez sürgününün 157'inci yıldönümü' olarak andıklarını belirtti. 18 Mayıs'ı da 1944'te 250 bin 'soydaş' Kırım Tatarın sürgünü üzerinden anarken, meseleyi 77 yıl sonra 2014'te Kırım'ın Rusya tarafından 'yasadışı' diye nitelediği ilhakına bağlayıp mağduriyet ve kimlik sorunlarının zorluklarla sınandıklarını iddia etti.
Normalde Türkiye'den Kırım'a dair söylemleri 'sineye çeken' Rusya bu kez Dışişleri Sözcüsü Maria Zaharova ile yanıt verdi. Hazal Yalın Medya Günlüğü'nde genişçe yazdı. ( https://medyagunlugu.com/haber/zaharovanin-etnik-azinliklar-aciklamasi-uzeri-49454 ) 'Kırım Tatarları, Türkiye’nin çözmeyi arzu ettiği ne tür sorunlar ve zorluklarla karşılaşıyorlar?' sorusu karşısında Zaharova, söze "Ankara’nın tarihi hadiselerin tarafgir yorumlarını yıkıcı amaçlarla ve kendi siyasi ihtirasları yararına kullanma girişimlerinin devam etmekte oluşu üzüntü doğuruyor" diyerek başladı. Bilgiç'in tarihi analojisini 'spekülatif' olarak niteleyerek, güncel uygulamaları anlattı. Rusça ve Ukrayna dilinin yanında Kırım Tatar dilinin resmi dil kabul edildiğini anımsattı. Kırım Tatarlarının temsili iktidar organlarında, sosyo-ekonomik hayatta ve dini-kültürel, eğitim kurumlarındaki etkin varlıklarına atıf yaptı. Çok uluslu Rusya'nın federatif parçası olan Kırım'ın kimliği, vicdan ve inanç hürriyetinin korunması ve geliştirilmesi için eşit haklar ve şartların yaratıldığını söyledi. Gaspıralı İsmail Medya Merkezi'nden Tatarların yayın organlarına uzanan örnekler verdi.
Ankara'nın Kırım Tatarlarına ilgisi için 'gösteri amaçlı' ve 'konjonktürel' dedi. 2014 öncesinde uluslararası kurumların Ukrayna'ya yönelttiği Kırım Tatarlarıyla ilgili eleştirilerin Ankara tarafından göz ardı edildiğini söyledi. Sözleri kaya gibi ağırdı. "Etnik, dilsel ve dinsel yanlara sahip çözülmemiş sorunları bulunan Türkiye devletinin, etnik azınlıkların haklarının savunucusu rolü oynaması da çok şüphe uyandırıcıdır" dedi. "Sergey Lavrov’un dediği gibi, biz kibar insanlarız. Türkiye’nin yükümlülüklerinden yola çıkarak kendi sorunlarını kendi çözmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ama bu tür bir retorik devam ederse, bizim de Türkiye’deki benzer sorunlara dikkat göstermemiz gerekecektir" diye ekledi. Türkiye'deki siyasilere de 'etnisite faktörünü etnik grupların çıkarlarına zarar veren bir jeopolitik oyunun enstrümanı olarak kullanmaktan vazgeçmesini' salık verdi.
ÇOK ULUSLU YAPILARA TAŞ ATARKEN DİKKAT EDİLECEKLER
İmparatorluk yıkıp çok uluslu devlete geçmiş ülkelere dair tarihsel anlatılara girişmeden önce dikkatli olmakta fayda var. Türkler, Orta Asya'dan gelip Anadolu'yu yurt edinmiş olmakla övünen bir ulusun mirasçıları. Kuzeydeki Ruslar için Kırım, 988 yılında Slavların pagan inançlarını bırakıp bugünkü Kırım'da vaftiz olarak Hıristiyanlığı seçmiş Kiev Rus Prensliğinin başı Prens Vladimir'i akıllarına düşürür. Vaktiyle Tatar egemenliğinde yaşamış halkların da hafızaları vardır.
Sovyetler Birliği'nin Kırım Tatarlarını toplu sürgünle cezalandırması yanlıştır. Ancak Kırım Tatar liderliğinin Büyük Savaş'ta 27 milyon insanını yitirmiş bir ülkede Nazilerin faşist istilasına yatırım yapmışlığı da, onları hangi 'soydaşlarının' hangi saiklerle teşvik ettiği de vakıadır. Gürcü Stalin'in kararının Rus milliyetçiliğiyle ilgisi yoktur.
Yahut bunlar; Rusya Sovyet Cumhuriyeti'ne bağlı olan Kırım'ın 1954'de Hruşçev'in kararıyla Ukrayna Sovyet Cumhuriyeti'ne hediye edilmişken, 2014'te referandumla Rusya federal devletinin yeniden bir parçası olmayı seçmişliğiyle bu şekilde bağlanamaz.
Tarihin yaralarını sarmak için somut adımlar atanlara ahkam keserken dikkat etmeli. Sovyetler Birliği Yüksek Konseyi, 15 Kasım 1989'da Kırım Tatarlarının Orta Asya, Sibirya ve Ural bölgesine sürgününü resmen kınadı ve 'yasadışı ve suç' olarak nitelendirdi. Kırım Tatarlarının 1990'da çöküşün en sancılı yıllarından itibaren yarımadaya dönüşleri başlatıldı.
Ukrayna Maydan darbesinin sonrası Kırım'ın referandumla 16 Mart 2014'te Rusya Federasyonu'na dönüşünün ardından yarımadaya özel hassasiyet gösterildi. Tarihi hafızayı diri tutmak için her yıl 18 Mayıs'ta Sürgün Kurbanlarını anma günü var. Simferepol'deki Kebir Camiinde dualar okunuyor, kiliselerde ayinler yapılıyor, müftülüğün organizasyonunda Çatırdağ'a çıkılıyor. Sürgününün sembolü Süren demiryolu istasyonu dahil her yere anıtlar dikildi. Üniversitelerde kütüphanelerde seminerler eksik olmuyor. Salt Kırım Tatarları değil yarımadadan sürgün edilen diğer halklar için projeler geliştiriliyor. Yüzlerce aileye ücretsiz konut tahsis edildi yahut kendi konutlarını inşa etmeleri için maddi destek sunuldu. Ulusal-kültürel özerkliği desteklemek için kendi dillerinde yayıncılık faaliyetleri artırıldı. Sorunlar bitmemiş olsa bile tarihin tekrarlanmaması için unutulmamasına uğraşılıyor.
Rusya lideri Putin'in geçen yıl kendisine Rusya'yı 'Rusluğa dayalı olarak yeniden tasarlamaktan' söz eden yönetmen Aleksandr Sokurov'a verdiği yanıt ilginçtir. Yine Hazal Yalın'dan aktarmak isterim: “Ruslar dediniz... Kim bu Ruslar? 9. yüzyıla kadar fiilen Rus filan yoktu; Rus halkı pek çok etnostan tedricen meydana geldi.” Putin, salt Slavları değil, Ugro-Finleri, Azak Denizi ve Karadeniz kıyılarında Hazar hanlığını anımsatıp, “Onlar da, Rus halkının kendisine kattığı bizim etnosumuz. Bu, müdahale etmenin imkânsız ve gereksiz olduğu doğal bir gelişme."
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.05.2023
27.12.2021
12.10.2021
24.05.2021
19.05.2021
12.05.2021
29.04.2021
23.04.2021
1.02.2021
25.01.2021