Ceyda Karan
Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 2007 Münih Güvenlik Konferansı'ndaki mesajlarını yanlış yorumlamış olan ABD liderliğine, Moskova'dan son mesaj, sembolik olmanın ötesinde. Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ilan edildiği 25 Aralık'ın yıldönümünde Moskova'daki ABD Büyükelçiliği binasının cephesine ışıklı projeksiyonda şunlar yazıldı:
‘Sam Amca, Mutlu Noeller! 30 yıl önce harika bir hediye aldın. 25 Aralık 1991’de. Fakat artık hediye olmayacak. Büyük Rusya yeniden doğuyor.”
Projeksiyonda bina üzerinde 'Kırım' ifadeleri belirdiğinde ekranda orak-çekiçli SSCB bayrağının belirdiği görüldü. İç siyasetteki etkisiyle de değerlendirmek lazım. Ne ki ABD'ye mesajı açıktır ve hafta boyunca Rusya Federasyonu yöneticilerinin anlatılarını tamamlayıcı nitelikte. Bu mesajlar 1991'de ABD'nin SSCB'yi çökertmekle yetinmeyerek işbirlikçileri eşliğinde devlete sızarak 'mal bulmuş mağribi' misali yağmalaması üzerinedir.
ABD/NATO'nun Ukrayna üzerinden yeni bir oyun kurmaya çabaladığı dönemde tesadüf değil. Moskova 30 yıl sonra ulusal güvenlik tehdidini net olarak somutluyor: 'NATO'nun daha fazla genişlemesini kabul etmiyoruz'. Ve tehtide tehditle karşılık vereceğini vurguluyor; 'Yanıtımız askeri, askeri-teknik olacak'. Moskova burnunun dibinde NATO silah ve füzeleri buluyorsa, ABD'nin de bulacağını dile getiriyor.
BÜYÜK PATRON VE STOLTENBERG
Moskova'nın 'artık yeter' diyerek ABD/NATO'ya sunduğu güvenlik garantileri taslaklarını geçen hafta detaylarıyla aktarmıştım. NATO liderliği bunlara genel anlamda burun kıvırdı. Genel Sekreter Jens Stoltenberg gülünesi biçimde nisan ayında ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in söylemlerini tekrarlayarak 'nüfuz alanı çağının sona erdiğini' iddia etti. Rusya'nın Ukrayna üzerinde 'söz hakkı olmayacağını' öne sürdü.
Ne ki son tahlilde belirleyici olan 'büyük patron' ABD. Ve afallamış görünen Beyaz Saray, kuyruğu dik tutarak 'NATO'nun genişlemesinden taviz vermeyeceklerini' söylerken, 'bir görüşelim bakalım, bizim de kaygılarımız var' demek durumunda kaldı. Bunun anlamı 'Rusya'nın ulusal güvenlik çıkarlarını Rusya değil, biz belirleriz' kibirli tutumunun yaşadığı şaşkınlıktır. Soğuk Savaş'ta ciddiye almak zorunda kaldıkları bir nükleer gücü bugün ciddiye almamaya çalışıyorlar. Büyükelçilik binalarına yansıtılan projeksiyonu buna yanıt olarak okumak mümkün.
Şimdi henüz tarih net olmamakla birlikte 'büyük patronun' sözünü dinleyen Stoltenberg'in 12 Ocak'ta NATO-Rusya Konseyi'ni toplaması bekleniyor. Kimileri Rusya'nın taslaklarını 'reddeden' ABD/NATO üslubunu pazarlık üstünlüğü yolunda geleneksel müzakere taktiğine yoruyor. Moskova'nın talepleri varlıklarının inkarı anlamına geliyor. Dolayısıyla ortada pek çok soru var. ABD yönetimi bilinçli olarak pompaladığı 'büyük güç rekabetiyle' bu süreci nereye kadar zorlayacak? Bu strateji Rusya ve Çin'i ortak silah üretimi ve ekonomik modelleri uyumlulaştırma yolunda yakınlaştırırken, ABD açısından eskisi gibi 'birini diğerine karşı oynamanın' arzu edilen sonuçları doğurması giderek zorlaşıyor. Putin'in Çin lideri Şi ile son video-zirvesinden çıkan '21 yüzyılın model ortaklığı' dikkat çekici. Putin, Anglo-Amerikan dünyanın diplomatik boykota giriştiği Şubat başındaki Beijing/Pekin Olimpiyat Oyunlarının davetlisi olması mevzuyu bir spor olayı olmanın ötesine getiriyor.
'İDEOLOJİK HEGEMONYA' SİLAHI
Diplomasi sahnelemelerini 2022'de göreceğiz ancak iyimser olmak için pek neden yok. Joe Biden yönetimindeki ultra küreselleşmeci neocon ABD yönetimi Avrupa'yı ve dünyayı nükleer boyutları da bulunabilecek yeni bir çatışmaya ittirme riskinin ne kadar ayırdında, orası meçhul. Kibirli varoluşun en güvendiği silahlar Soğuk Savaş'ta elde ettikleri askeri üstünlük mü? Bizzat kendi yayınları ve uzmanlarının Rusya ve Çin'in elde ettikleri teknik ilerleme karşısındaki kaygılarından buna yeterince güvenmediklerini anlıyoruz. Bugün belki hayra yorulabilecek tek denge unsuru.
İşin aslı ellerindeki en güçlü silah, 'liberal özgürlükçülük' teması altında tesis ettikleri ideolojik hegemonya ve propaganda aygıtlarıyla milyonlarca insanın algılarını şekillendirmeleri. Dünyada 'iyi ve kötü güçler' bulunduğu yolunda çarpık bu algı küresel ekonomi-politiği şekillendirirken kullandıkları esas unsur. Aslında bu temel izlek çoktan hakiki yüzünü gösterdi. 'Ilımlı İslam' dedikleri yerlerden İslami faşizm devşirdiler. 'Demokrasi, Batılı değerler' dedikleri yerlerde Nazizmi hortlatmaktan da çekinmiyorlar.
Bu propaganda aygıtlarına fazla güvenenler için son trajikomik örnek 17 Aralık'ta BM Genel Kurulu'nda kabul edilen tasarıdır. Nazizmi kınayan bu tasarıya sadece iki ülke aleyhte oy verdi: ABD ve Ukrayna. ABD açıkça Neo-Nazi intikamcılığının yanında yer aldı. İkinci Dünya Savaşı'nın aleni Nazi işbirlikçileri Banderistlerin günümüzde Ukrayna'da iktidar aygıtlarını ele geçirmiş olması, coğrafyaları gereği dengeli durmayı salık veren muhalefet liderlerini hapse tıkmaları, Rus dini yasaklamaları ve kendi yurttaşlarını 'yerlilikten' atabilmelerinin ABD için Ukrayna'nın jeopolitik değerinin yanında bir hükmü yok. İdeolojik ters-yüz etme şahane, gerisi bahane. 'Rusya Federasyonu'nun Ukrayna'yı işgale kalkışacağı' teması işlenirken dünya ahalisinin tarih fakirliği en büyük silahları. Sanki Urayna'nın SSCB öncesinde bağımsız ve egemen bir varlığı varmış, 1990'larda bunu geri kazanmış ve şimdi de Moskova'nın tehdidi altındaymış gibi bir izlek sunuluyor. Doğru değil tabii ki.
Mevzunun çözümü, hiç de güvenilir olmayan bir yerde ABD'nin yoğurduğu Avrupa'da. Avrupalılar, ABD'nin dikte ettirdiği politikaların ötesinde en azından bir 'modus vivendi' çıkarabilecekler mi? ABD/NATO'nun Rusya'nın güvenlik garantileri anlaşmalarına verilen yanıtlar tehlike çanları çaldırmalı. 2021'den kurtulurken 2022'de daha tehlikeli bir dünyaya giriyoruz.
2022'de görüşmek üzere herkese iyi seneler...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.05.2023
27.12.2021
12.10.2021
24.05.2021
19.05.2021
12.05.2021
29.04.2021
23.04.2021
1.02.2021
25.01.2021