Cihan AKTAŞ
Geçen yıl Ekim ayında “Şehir Tarihi Yazarları Kongresi” için Konya’ya gittiğimde Murat Güzel heyecanla anlatmıştı: 2007 yılında şehir merkezinde yığılan araçlar için bir çözüm yolu sunmak üzere Zindankale civarında yapılan kapalı otopark temel kazısı sırasında bir zindanın kalıntılarıyla karşılaştı işçiler. İnşaatın nasıl yürüyeceği üzerine bir kararsızlık yaşandı, ardından tarihi kalıntıların üstünün özel bir düzenleme ile örtülmesine karar verildi. 700 araç kapasiteli olarak tasarlanan katlı otopark projesi 500 araca düşürüldü ve sur kalıntılarının bulunduğu kısım sanat galerisi olarak düzenlendi.
Bir zindanın geçen zaman içinde dolaylı yıkma ve inşa süreçlerinin ardından kitap fuarı olarak ortaya çıkması gerçekten de insana heyecan veriyor. Geçtiğimiz hafta sonunda, hem galeri hem de otopark olarak kullanılan Zindankale’yi katıldığım kitap fuarı dolayısıyla gezme fırsatını buldum. Katlı otoparkın yerine yapıldığı zindan, 1220’de Sultan Alaaddin Keykubat döneminde Konya dış surlarıyla birlikte inşa edilmiş ve ve yapının son kalıntısı da 1897’de yıkılmış. Zindankale’yi ilgilenenler sadece gravürlerde gösterildiği kadarıyla tanıyorlardı. 1881 yılında çekilmiş biricik fotoğrafı ise ismi bilinmeyen Batılı bir fotoğrafçıya ait.
Fuar’da bulunduğum saatlerde bir taraftan bulunduğum mekânın anlamını düşünmeyi sürdürdüm. Bir zindanın başlıca sesleri nasıl tanımlanabilir? Umutsuzluğun ve fiziksel eziyetin sebep olduğu acının çığlık ve iniltileri yüzlerce yıldır işte şu cam plaklarının altında görünen kalıntıları titreterek hücrelerde dolaşıyor olmalıydı. Birileri göz pınarları kuruyuncaya kadar ağladı bu mekânda, birileri ihanet ve vefasızlıkları hatırlayarak efkara boğuldu, kimileri umut duyma sebeplerini keşfetti, duaya, zikre sığındı. Kimisi unutulmayı hazmetmeyi öğrendi, kimisi kendi kahrı içinde cezasını katladı. Masumiyet kanıtlanamadığı için ciğeri kanattı, suç ve ceza arasındaki denksizlik yüzünden zemini gözyaşıyla yıkandı, sömelleri kana boğuldu. Suçu ya da suç zannını oluşturan sebepler geçirilen her günle başka türlü yorumlandı işte burada ve şiirlere türkülere döküldü.
Bu zindanda nelerin ve nelerin yaşandığının bilgisi şimdi öncelikle Levh-i Mahfuz’da kayıtlı. Ve bir zindandan geriye kalan son parçalarını kültür-sanat faaliyetlerine zemin olarak sunmak da Konya Belediyesi’nin gurur duyacağı bir kararı.
***
Zindankale kitap stantlarının açıklamalarıyla geçmişini tartışıyor. Fuar söyleşisi sırasında bu düşüncemi açmaya çalıştım: Kültür ekemeyenin şiddet biçmesi kaçınılmaz olacaktır.
Peki, binayı sevdim mi? Pek değil. Otopark olarak tasarlanmış, sanat galerisi bodrum katında sığıntı gibi. İlk proje değiştirilmediği için, boğucu bir ortamda, araba parklarına özgü bir yığılmanın gölgesi altında gerçekleşiyor fuar. Buna karşılık söyleşi için hazırlanan köşe nispeten ferahtı. Sadece mekan değil, zaman da dardı. Katılımcıların sorularının hepsine cevap verememenin üzüntüsüyle ayrıldım söyleşi köşesinden.
Konya, 1960’larda başlatılan talihsiz kentsel dönüşümle yok edilen tarihi miras kaybına karşılık kendine özgü mimarlık üslubunu korumayı sürdüren bir şehir. (İnanması zor ama Karatay Medresesi yol yapımı için yıkılabilmiş.) Yıkımdan medet umanlar arasında Mevlevi belediyecilerin bulunduğunu yazmıştım, geçen yıl yazdığım bir yazıda. 1940’larda Fatma Hatun Türbesi’ni yıktırtan, Mevlevimeşrep bir yetkili.
Selçuklu renk ve desenlerinin sunduğu çağrışımların imkânları ise, TOKİ’nin sıradan konutlara kişilik kazandırmak için kullandığı birkaç desenle özetlenemez. Cami mimarisi konusunda da mimarlar için mütevazı ölçek içinde devingen bir ruhu başarıyla yansıtan Kapı Camii, Aziziye Camii, Pir Mehmet Camii gibi örnekler yol gösterici olabilmeli.
Belediye geçmişten kalanı kurtarmaya çalışıyor, fakat röleve/restorasyon çok hassas bir çalışma alanı. Ankara’da, Tacettin Dergâhı’nı incelerken kapıldığım her şeyin çok fazla yeni, malzemenin, eşyanın gıcır gıcır görünmesinden ileri gelen bir tarihsizlik duygusunu Konya’da da Aziziye Mahallesi’nde, Sokullu Mehmet Paşa Sokak’ta gezinirken de duydum. İnsan devasa bir maket içinde gezindiğini sanıyor. Tarihi uzamı hissettiren sadece ölçülü biçili mekân değil malzemeler, solgun renkler ve döküntüler de…
O mekânları kabule şayan kılan da söyleşiler, sohbetler. Yeteri kadar söyleşi gerçekleşse, kitap faaliyetleri hayatın her alanına yayılsa, suç ve ceza üzerine başka türlü konuşuyor olmaz mıydık…
Akşam saatlerinde Medrese Kahvehanesi’nde çok yönlü bir söyleşiye katıldım. Rahmetli Turgut Cansever’le son söyleşisini gerçekleştiren Mimar Feyza yarar, öykücü dostlar Abdullah Harmancı, İsmail Özen, Abdullah Kasay, sanat tarihi öğrencisi Damla Nur Tenekeci, Konya’da çıkan çocuklara dönük edebiyat dergisi Beyaz Bulut’un yazarları Sümeyra Solmaz Bulut, Fatih Turanalp… Satler nasıl da hızlı geçiyor! Önemli gündem başlıkları bir arada konuşulduğunda her zamanki –Nuri Pakdil’in “Put Yapımevleri”nde dile gelen şu cümleleri hatırlamadan olmuyor: “Hepimiz aynı cümleyi bekliyoruz, ne dersin? Kesinlikle bilmiyor muyuz, bilemeyecek miyiz hiç?”
***
Bilemeyeceğimiz ne çok şey var! Zindankale’de ömür çürütenlerin suça sevk eden ya da suç olarak işaretlenen hikayelerinin tamamını şimdilik asla bilemeyeceğiz. Tahmin yürütmeye kalktığımızda insana suç yakıştırmakta zorlanıyoruz, kitap sergileri ikliminden bakarken.

İz Yayınları standında tecrübeli iki kitapçı ve kitap dostu kardeş, Ahmet Karakoca ve Murat Karakoca ile Konya halkının kitap sevgisi üzerine konuşuyorduk. Birden kavga sesleri yükseldi. Birileri bağırıyor, çağırıyor; neler oluyor yukarıda… Kavga sesleri çoğalıyor, yayılıyor. Araya girenler oluyor: Burası kitap fuarı, burada söz hakim olmalı. Ortalık yatıştığında kavga nedeni aktarıldı: Bir bey yukarı standtlardan birinde sergilenen kapağında Başbakan Erdoğan’ın fotoğrafı bulunan kitabı gördüğünde bağırıp çağırmaya başlamış: “Bu resim, bu kitap burada ne arıyor! Buna hakkınız yok, izin vermem. Burası Atatürk Türkiye’si!”
Tepki bana Ankara’nın bir sokağında geçen “Teşekkürü Hak Ettiniz Bay Yargıç” başlıklı öykümü hatırlattı. O öyküde kahramanlardan biri, sadece kendi onayladığı bir görünüme sahip kişilerin “sokağından” geçeceğine inanan buyurgan duruşlu bir kenterdi. Fuarda olay çıkaran adam da stantlarda hangi kitapların bulunacağına kendisinin karar verebileceğinden şüphe etmiyor nedense.
Oysa Konya kitap acemisi bir şehir değil. Konya sadece “Türkiye’nin tahıl ambarı” olarak tanınmakla kalmak istemeyen, kitapla, edebiyatla mücehhez olmaya çalışan bir merkez; Mahalle Mektebi dergisi bunun kanıtlarından sadece biri.
“Fanatik” ise hâlâ bir müfettiş tutumuyla göz gezdiriyor standtlara. Bir kibir ve inatla öğrenmekten uzak duranın yenik düşeceğini öğrenmemiş, beklediği yeni bir cümle de yok. Öyleyse bir adım geriye çekilmek, sözlerine aynı tonda karşılık vermemek gerek. Aksi takdirde, onca kitap niye okunmuş ya da okunacak olurdu!

http://www.dunyabulteni.net/yazar/cihan-aktas/19430/bir-zindanin-baslica-sesleri
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Kastedilen candan çok cana kastedenin onurunu gözetmenin ironisi
23.03.2021 - Sadece Aliya
9.08.2019 - Mahcubiyet yılları
16.01.2019 - Göçmen kadın konuşamaz
4.02.2018 - Kambay Ailesi’nin Rize’ye geri göçü
28.08.2018 - Biri onu dinlesin, sözünü kesmeden…
15.08.2018 - Bir şehri koruyan kelimeler
28.07.2018 - Bize layık görülen kumaşlar ve modeller
19.07.2018 - İş beğenmeyen gençler
21.10.2017 - Yurdumuz, gayretimiz kadar
21.09.2016
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları




































































































































Ad Soyad Giriniz...
ve döşür atalay gibi zaafiyetli tiplerin kenara alınması, sahte balonlar yerine daha sağlam adımlara oturan bir süreç yönetimi için mıntıka temizliği olacaktır.