Cihan AKTAŞ
Köşe başlarında toplanan bir kısmı madde bağımlısı işsiz güçsüz gençleri kaç kişi dert ediniyor? Sürekli gençleri eleştiren bir toplum, diye anlatıyor, Bişri Hafi Derneği’nin kurucusu Ömer Faruk Yazar, onları anlamaya çalışmayıp olumsuz yaklaşımlarda bulunduğu için sorunlarını çözmez, çözemez.
“Polis misiniz, ajan mısınız, bizi deşifre etmek mi istiyorsunuz?” O, bu şekilde yaklaşan gençlerin de güvenini kazanıyor Esenler sokaklarında gençlerle sürdürdüğü sohbetlerle. “Cemaate adam kazandırmak gibi bir derdim yoktu kesinlikle, benim gibi tasavvufa yönelin demedim asla” diye vurguluyor. Topluluk halinde çete gibi yaşayan bu gençlerle sohbet ediyordu ama giderek de kalabalıklaşıyordu köşe başı grubu. Uyuşturucu kullanan bir matematik dehası öğrenciyi ailesiyle dayanışma içinde bağımlılıktan kurtardı.
Aynı mahalleden bir genç madde bağımlılığına yatkınken bir diğeri niye kapılmıyor bu illete? Ömer Faruk Yazar’a göre en belirleyici sebep ailevi anlaşmazlıklar. Babadan şiddet görmek, aile baskısı, kalabalık nüfus ve boşanmış aile çocuğu olmak.
Köşedeki torba tutanların önünü kesebilirsiniz, ancak öte tarafta adam telefon satıcısı görünümüyle uyuşturucu satıyor. Eroin kullanımı yaygın; folyo yoluyla eroin kullanımı had safhaya çıkmış durumda. “İlkokul seviyesine kadar düştü desem, yalan değil.” Kargoyla yolluyor satıcı. Çocuğun, gencin direnebilmesi için tutunacağı bir dal lazım. İçici anlatırken Yazar’ın din adamı kisvesine güveniyor. Günah işlediği fikriyle ona yakınlaşmaya eğilimli oluyor. Birinin sabırla dinlemesine ihtiyacı var, nasihate değil. “Hep siz konuşmayacaksınız; dinleyeceksiniz.”
Güncel olaylardan, futboldan konuşuyorlar. Giderek gençlerin güvenini kazanıyor. “İçici” genç adam 2-3 ay sonra onu emniyete bildirmeyeceğine güvenip anlatıyor. Bağımlının bilenmemesi için rehabilitasyon merkezlerine ihtiyaç var. Rehabilite edilmeden cezaevine gönderilen satıcı daha yıkıcı duygularla çıkıyor. Bir kurtuluş yolu bulamıyor çünkü. “Köşe başlarında, mahalle parklarında, cami avlularında 15 ila 70 kişi arasında değişen bir grup olarak toplanıp konuşuyorduk. Kalabalık bir grup olmuştuk.” Sohbetleri köşe başlarında, parklarda sürdüremeyeceğini düşünür Ömer Faruk Yazar. Bir mekâna ihtiyaç duyuyorlardı. Bu arada uyarılar alıyordu: “Bu insanlarla ilgilendiğin için satıcılar tehdit edebilir.” Ancak herhangi bir tehdit almıyor.
Gençlerle ilgilenirken İmam Hatip Lisesini bitirip İlahiyat Ön Lisans öğrenimi görmeye başlamıştır. 2013’de evleniyor. 2015’te Bişri Hafi derneğini kurmaya karar veriyor. İsmi İsmailağa’dan arkadaşı Sinan teklif ediyor. Bişri Hafi, 767 senesinde Merv şehrinde doğan bir zat. İlim tahsil ettiği halde kötü arkadaşlar edindiği için içki ve işret meclislerinde dolaşmaya başlıyor. Yerde bulduğu Besmele-i Şerîf yazılı çamur bulaşmış bir kağıdı temizleyip evinin baş köşesine asıyor bir gün. O günün gecesinde gördüğü bir rüya üzerine işret meclislerinden koparak züht ve takva üzere yaşamaya başlıyor ve zamanla en büyük zahitlerden biri olarak tanınıyor.
Esenler Belediyesi’nin ve İsmailağa Cemaati’nin yardım ve desteğiyle kurulan Bişri Hafi Gençlik ve Dayanışma Derneği 2015 yılının Haziran ayında açılıyor.
Bişri Hafi’de tedavi gören çocuk ve gençlerin hiçbiri tinerci değil, hepsinin evi, ailesi var. Sokak çocukları da nadiren katılıyor gruba. Bişri Hafi’den sonra Menderes Mahallesi’nde köşebaşı toplanmaları sona erdi, ancak Yüzyıl ve Nene Hatun Mahalleleri’nde hâlâ toplanıyor madde bağımlıları.
Çocuk ve gençle iletişim kurup sohbete oturmak tedaviyle aynı şey Ömer Faruk Yazar’a göre.
Vurma kırma dövme huyları mı oluştu? O, benzeri huyların aileyi sömürmeye bahane edildiği kanısında. Vurup kırıp cam çerçeve indirip para alıyorlar, yoksa krizler filmlerdeki gibi yaşanmıyor ve tek ilaç soğuk duş. Kurum programında sosyal faaliyetler ağırlık kazanıyor. Tenis, langırt, playstation, televizyon dizileri… Uyuşturucu içeriği olmayan bilimkurgu filmler izletiliyor. Sigaraya izin veriliyor. Bu müsamahaya Esenler’de gittiğim bazı hemşehri derneklerinde de şahit oldum. Gençleri derneğin onlar için ayrılmış bölümüne çekmek için sigaraya izin verenler var aralarında.
Yazar bütün mesaisini Menderes Mahallesi’ndeki kuruma ayırmış. “Tabela Dernek” olmaktan Allah’a sığındığını söylüyor; ağlayan anne babalar görüyor sürekli ne de olsa. Hâlihazırda kurumda 23 çocuk tedavi görüyor. Hemen hepsi Esenler ve Güngören’den; bazen diğer ilçelerden ve şehirlerden katılan da oluyor aralarına. Yatılılık değil misafirlik üzerinden bir kabul bu. Ailelerle sözleşme yapılıyor. Kimi gençler en donanımlı hastanelerden bir sonuç alamamış olarak getiriliyor. Manevi açının eksikliğinin altını çiziyor Yazar. Tedavinin somut bir süresi yok. Rehabilitasyon merkezlerinin etrafında meslek edindirme atölyeleri olmalı; hastaların bir uğraşı, bir meslek edinmeleri şart. Dolayısıyla, çıraklığın yeniden ele alınması üzerinde duruyor. “Biz yaz tatillerinde hep çalışırdık triko tekstil atölyelerinde. Boş geçirmezdik yazları. Bu alanda faaliyet göstermeseydim dekorasyon alanında çalışmak isterdim “
Menderes Mahallesi’ndeki kurumu gençler ve çocuklar için yaşanabilir bir hale getirmeye çalışıyor.
Önceki gün telefonla konuştuğumda, binanın çatısında taş mangal yaptığını söyledi. Hep aynı türde yemekten sıkılıyor gençler, mangalda patates tavuk yesinler. Sürekli dışarı çıkamıyorlar, özgürlükleri ister istemez kısıtlı. Bunun sakıncalarını fark ettiği için de iç açıcı, mutluluk veren bir ortamı olan bir çiftlik evi hayal ediyor.
Onun üzerinde çalıştığı hayali, şehir dışında rehabilite amaçlı bir çiftlik evi açmak. Koyun, keçi gibi hayvanlar olacak çiftlikte, çocuklar ve gençler ata binebilecek. Bütün bu çalışmaların çok daha zengin, çeşitli ve yaygın olarak gerçekleşmesi zorunlu; bunun altını çiziyor.
Ömer Faruk Yazar, sorunları örtbas ederek kendini avutmaya karşı eleştiri ve denetimi öne sürüyor, madde bağımlılığıyla mücadele eden kurumlarda. “Bizim gibi kurumların sürekli denetlenmesi gerekir. Yoksa çok istismar eden çıkar.”
Halkın içinden yükselen bir çabayla kötülükle mücadelenin bu şekilde kurumsallaşması çok rastladığımız bir örnek değil. Toplumsal dayanışma ve özveride meydana gelen silikleşmeyle gençlerdeki ümit boşluğu arasında bir bağ var; gelecek yazımda bu konu üzerinde durmayı umuyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2021
9.08.2019
16.01.2019
4.02.2018
28.08.2018
15.08.2018
28.07.2018
19.07.2018
21.10.2017
21.09.2016