Demiray ORAL
Dersimli Kemal Kılıçdaroğlu, Dersimli Sakine Cansız’ın ailesine taziyeye giden Dersimli Hüseyin Aygün’e ânında kafa çıkarmıştı, ta Çin’den...
Dersimli Kılıçdaroğlu, “Türk ulusuyla Kürt milliyetini eşit gördüremezsiniz” diyen İzmir mebusu Birgül Ayman Güler’e ne diyecekti peki?
Akşam dükkânı kapatana kadar bekledim gazetede, tık çıkmadı...
Sabah baktım ki gazeteler Kılıçdaroğlu’nun “sessizliğini bozduğu” haberini veriyor.
“Bizim bu konuda görüşümüz belli” deyip eklemiş CHP lideri, “Kimsenin kimlik üzerinden siyaset yapması, etnik kimliği dışlaması ve onu ikinci sınıf yurttaş olarak görmesi kabul edilemez”.
Sessizliğini güzel bozmuş da, “Bizim bu konuda görüşümüz belli” kısmına takıldım ben asıl olarak.
Sorun tam da bu çünkü.
CHP’de ikide bir bu tarz sarsıntılar yaşanmasının nedeni de bu.
Bir partide grup adına konuşmak üzere Meclis kürsüsüne gelen vekil aleni olarak “ırkçı” sözler sarf ediyorsa...
Üstelik bunu Kürtlere anadilde savunma hakkı getirecek yasanın görüşülmesi esnasında yapıyorsa...
Bunun üzerine partiyi yol ayrımına getiren bir kriz çıkıyor ve tepki olarak istifa eden bir vekil, Grup Başkanvekili tarafından “Onun sözleri kendisini bağlar” denerek ikna ediliyorsa...
Aynı esnada partinin ulusalcı kanadının ağır toplarından Süheyl Batum, “Güler, CHP’deki çok sayıda ismin ortak görüşünü dile getirdi” dedikten sonra “Kaba Kürt milliyetçiliğini solculuk diye yutturamazsınız” diyerek partinin diğer kanadına ayar veriyorsa...
O partinin, Kürt meselesi konusunda görüşü belli değildir.
Rica ederim kimse musiki literatürüne selam çakıp, “çoksesliliğe”, “zenginliğe” filan bağlamaya kalkışmasın.
Mevzu bildiğimiz ırkçılık.
Irkçılığın bilimselliği de, bir partiyi fikren zenginleştirmesi de sözkonusu olmaz.
Son vukuat bir kez daha gösterdi ki, Kılıçdaroğlu’nun “Bu konuda görüşümüz belli” dediği CHP, aslında Kürt meselesinde alfabenin hâlâ a’sında, patinaj yapıyor.
Bütün o ulus, milliyet, soy, sop muhabbetlerini kalkan yapmayı bırakıp, Türkler ve Kürtlerin bu memleketin eşit vatandaşları olduğunu kabul ediyor musun, etmiyor musun arkadaşım?
CHP’nin meselesi maalesef hâlâ budur.
Kılıçdaroğlu’nun da eğer önümüzdeki 10 sene daha muhalefeti garantilemek istemiyorsa partideki ulusalcı kanatla ilgili bir karar vermesi, verdiyse de artık hızla uygulaması gerekiyor.
Bir gün önce, “Bizim altı okumuzdan biri milliyetçilik. Türkçesi ulusalcılık. Elbette ki ulusalcıyız. Ama aynı zamanda sosyal demokratız” demişti, malum.
Daha “nasıl ya” dememize bile fırsat kalmadan, Birgül Ayman Güler izah ediverdi nasıl olduğunu.
Onun için Kılıçdaroğlu, “Bir yanım karşı koyar / Bir yanım ister” şarkısını terennüm etmeyi bırakmalı artık.
Hem öyle, hem böyle olmuyor.
Kılıçdaroğlu’nun “Türkçesi milliyetçilik” dediği ulusalcılık, son dönemde gelişen laikçi, Batı karşıtı, milliyetçi ve içe kapanık tuhaf bir tür solculuk.
Ve CHP’nin ulusalcı kanadı, memleketin içine girdiği yeni çözüm sürecini aleni olarak engellemek istiyor.
Bunun için de MHP ile ittifak yaparak direniyorlar sürece.
Meclis’te yeni anayasadaki “vatandaşlık” tanımı tartışılırken de böyle oldu, “anadilde savunma” ile ilgili düzenleme konuşulurken de...
Yeni çözüm süreci, başta siyasetin aktörleri olmak üzere herkes için geçerli olan değişim sürecini başlattı ve bu devam edecek.
Bu noktada yol ayrımına gelen CHP’nin, dolayısıyla Kılıçdaroğlu’nun yapacağı seçim sadece kendi siyasi kariyeri açısından değil, çözüm sürecinin sağlıklı gitmesi bakımından da önem taşıyacak.
Çünkü gerçekten bu konudaki görüşleri belli olan ve ulusalcı kanadın freninden kurtulan bir CHP, Atatürkçülerin büyük bölümünü çözümün bir parçası yapabilir.
Yoksa CHP’nin ulusalcı şahsiyetlerinden “bilimsel ırkçılık” teorileri dinleyerek, daha çok zaman kaybederiz.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.05.2015
23.09.2014
13.06.2014
2.04.2014
16.02.2014
13.01.2014
6.01.2014
29.12.2013
19.12.2013
11.11.2013