Demiray ORAL
Memleket medyası son günlerde, “Hasan Cemal bir nedir” sorunsalını analiz ediyor. Onun —bile— yazamamasının bilhassa gazeteciler üzerindeki etkisini irdeliyor.
Onun “anlamımız” olduğu...
Gazetecilik dışındaki “simgesel” ağırlığı...
Susturulmasının gazeteci milletinde yarattığı etkiyi anlatmaya kelimelerin kifayet etmeyeceği...
Onun yazmadığı memleketin dağlarına bahar gelmeyeceği yazılıp çiziliyor.
İyi de oluyor, çünkü Hasan Cemal bunların hepsini hak ediyor.
Fakat dostun, düşmanın hakkında yazdığı yazıları artık noktalamak ister misali, bu mevzudaki en sıkı yazıyı yine Hasan Cemal yazıyor.
Köşelerde, “Hasan Cemal bir nedir” yarışması yapılırken, o soruya bizzat kendisi cevap veriyor.
Köşesi elinden alınmış, herkes onun yazamadığı ülkeye demokrasi gelir mi diye oturduğu yerden tartışırken gazetecilik yapan adamdır Hasan Cemal.
Herkes köşesinde o soruyu sorarken, Kandil’e gidip Murat Karayılan’a soru soran muhabirdir.
Sorduğu sorularla röportaj nasıl yapılır dersi veren, durumu kendi gördüğü gibi gösterme gayretine girmeyip, bizzat aktörü hâline getirildiği barış süreci- demokrasi ilişkisi mevzuunu bile tamamen dışında kalarak sormayı başaran gazetecidir.
Köşen sana hep açık diyerek kapıyı gösterenlere, bu memleketin bütün köşelerinin kendisine, daha doğrusu sıkı gazeteciliğe açık olduğunu gösteren adamdır.
Herkes onu kral mı susturdu, kraldan çok kralcı patron mu diye tartışırken, gerçek gazeteciyi kralın da kralın şürekâsının da susturamayacağını bir kez daha tarihe not düşen isimdir.
Bu böyle, daha bir sürü şahane maddeyle uzayabilir.
Fakat, Hasan Cemal bir ne midir?
Gazetecidir.
Yeterlidir.
Yeni ve farklı “düşman”
Kıymetli kanepemin hakkını verdiğim tembellik anlarından biriydi.
Gözümü açtığımda ekranda bu yaz kavurucu sıcakların geleceği söyleniyordu ve birtakım çocuklar da görüntüde balıklama denize atlıyordu.
Aklımdan ilk geçen,“Havalar ısınıp, fiyatları zıplamadan eve bir klima almak lazım” oldu.
O ara uzman kontenjanından biri konuşmaya teşebbüs etti televizyonda ama ona ayrılan süre beş buçuk saniye olduğu için sadece “Sebep, iklim değiş..” diyebildi.
Sonra herhalde feci şekilde can verdi ki, devamını duyamadık.
Her neyse, sanırım özellikle benim gibi, iklimde anormal değişim yaşanırken aklına sadece klima almak gelen tipleri kendine getirmek için Ömer Madra’nın başını çektiği aydınlar memleketin ilk iklim manifestosunu yazmışlar.
Alınganına alıntı misali alıntılıyorum, diyorlar ki:“Eğer şimdi harekete geçmez, doğaya bakışımızı değiştirmezsek çocuklarımıza bırakacağımız bir uygarlık olmayacak (...)Evrensel ahlâk ilkelerini ayaklar altına almış, kısa vadeli çıkarlarımızı hayatlarının önüne geçirmiş olacağız.”
Ve hepimiz hayatta yaptığımız acayip mühim şeyler olduğuna inanıp, gözümüz başka bir şeyi görmezken diyorlar ki:“Şimdi başaramazsak, her şey bitecek. Oyun bitecek. Barış, sonsuz bir hayal olarak kalacak. Karşımızda yeni ve farklı bir ‘düşman’ var çünkü —Hayatta yaptığımız başka her şeyi anlamsız kılmaya yetecek büyüklükte bir bela.”
“Gezegen elden gidiyor: Buna razı gelmeyiz” başlıklı manifestoyu ben acikradyo.com.tr ’den okudum, kısa vadeli çıkarlarını çocukların hayatlarının önüne geçiren, benim gibi klimasever zihniyetteki herkese de tavsiye ederim.
[email protected]
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.05.2015
23.09.2014
13.06.2014
2.04.2014
16.02.2014
13.01.2014
6.01.2014
29.12.2013
19.12.2013
11.11.2013