DOĞAN ÖZGÜDEN
Cumhuriyet'teki yönetim değişikliği üzerine kopan fırtınayı dikkatle izliyorum. Kalanların içinde de, ayrılanların içinde de yakından tanıdığım, 60'lı yıllarda yönettiğim Akşam Gazetesi ile Ant Dergisi'nde birlikte çalıştığım meslekdaşlarım var...
1971 ve 1980 darbelerinden sonra da Cumhuriyet fırtınalı günlerden geçmişti.
Bâbıâli'de öyle şeyler yaşandı ki, sırf solculuk adına "kol kırılır yen içinde kalır" kafasıyla örtbas edilmiştir. Bunun en dramatik örneklerinden biri de 1965-66'da sol hareketin günlük bayrağı haline gelen Akşam'ın ehlileştirilmesi operasyonudur.
Bir anımsatma… Türkiye'de sol hareketin hızla yükseldiği, Türkiye İşçi Partisi'nin TBMM'de 15 milletvekiliyle temsil edildiği, devrimci gençliğin 68 başkaldırısına, devrimci sendikacılığın 15-16 Haziran direnişiyle taçlanacak direnişlere yöneldiği 1966 yılında Türkiye'nin nüfusu 32 milyon'du.
O tarihte Akşam'ın tirajı 200 bin'lerdeydi… Cumhuriyet de 100 bin'den fazla okur tarafından okunmaktaydı.
Bugün Türkiye'nin nüfusu 74 milyon… Akşam yıllarca önce iktidarların hizmetine sokulduğu için bugünkü tirajı bizi ilgilendirmiyor. Ama Cumhuriyet'in bugünkü okur sayısı, yönetim değişimi öncesi ve sonrası, beş aşağı beş yukarı, 35 bin civarında…
Bunun değerlendirmesini medya analizcilerine bırakıyorum.
Konumuz: Sol'un "kol kırılır yen içinde kalır"ı…
Cumhuriyet'teki yeni ve bilmem kaçıncı iç darbeden sonra sol okurların belleğini tazelemek için bugün tam 52 yıl öncesine gidiyorum.
1964 sonbaharında genel yayın yönetmenliğini üstlendiğim Akşam'ı sol bir günlük gazete haline dönüştürdükten sonra bir yandan Demirel Hükümeti'nin, öte yandan büyük sermaye çevrelerinin baskıları nedeniyle gazetenin ilan gelirlerinde tiraj artışıyla ters orantılı düşüş başlamıştı. Gelirlerdeki düşüş yüzünden SEKA’dan artan tirajı karşılayacak miktarda bobin getirtmek büyük bir sorun haline gelmişti. Hazırladığımız gazeteyi baskıya verebilmek için tüm kadro Ebusuut Caddesi'nin başından bobin kamyonunun görünmesini nasıl heyecanla beklediğimizi İnci'yle birlikte bugün bile acıyla anımsarız.
Mart 1965'de Kozlu'daki işçi direnişini Cumhuriyet "Kanunsuz Grev" olarak yansıtırken biz Akşam'da "İşçilere ateş açıldı" manşetiyle veriyorduk. Olayı Cumhuriyet dahil tüm gazetelerden farklı verişimiz üzerine Akşam üzerindeki baskılar iyice yoğunlaşıyordu.
10 Ekim 1965 genel seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi'nin kampanyasını eşit şekilde yansıttığımızdan dolayı gazetenin icabına bakılması için ard arda komplolar düzenleniyor, Ankara ve taşra baskıları iktidarın kontrolundaki matbaalar tarafından engelleniyordu.
Abdi İpekçi tarafından Milliyet'ten çıkartılınca Akşam'a transfer ettiğimiz Çetin Altan'ın 1965 seçimlerinde TİP listesinden İstanbul bağımsız milletvekili seçildikten sonra Meclis'in ilk toplantısında partiye katıldığını açıklaması üzerine egemen çevrelerin gazetenin patronuna baskı ve tehditleri daha da artmıştı.
Bu baskılar karşısında Akşam’ı ayakta tutabilmek için tek güvencemiz, Türkiye’de işçi sınıfının sendikal ve siyasal hareketinin giderek daha da güçlenmesi ve kamuoyunun sol ve anti-emperyalist söyleme daha duyarlı hale gelmekte olmasıydı.
Mali sorunları kısmen de olsa çözebilmenin tek çaresi, Akşam’ı bir şahıs gazetesi olmaktan çıkartarak mülkiyetini halka açmaktı.
Daha önce gazeteye mali destek sağlamak için ilerici çevrelerde yaptığım nabız yoklamaları, yarın ne tavır alacağı belli olmayan bir kişinin mülkiyetinde kaldıkça Akşam’a sendikalardan, demokratik kuruluşlardan ve hattâ en inançlı okurlarından bile yeterli maddi destek sağlanamayacağını gösteriyordu.
Bu konuyu patron Malik Yolaç’a açtığımda, üzerinde konuşmaya dahi gerek duymadan sözü “Çetin Altan Sorunu”‘na getiriyordu:
"Çetin yazmağa devam ettikçe bu gazetenin mali sorunları bitmez, tek çare bu adamın gazeteyle ilişkisini kesmektir."
O sırada faşist general Cemal Tural’ın ordunun başına gelişi anti-komünistlere büyük cesaret vermiş, bir hafta sonra büyük kentlerde komünizmle mücadele mitingleri düzenlenmeye başlanmıştı.
İstanbul’daki mitinglerin ana hedeflerinden biri de kuşkusuz Akşam Gazetesi’ydi. Büyük miting bir pazar gününe rastlıyordu. Tüm Akşam kadrosundan, izinli de olsalar, o gün gazetede görev başında olmalarını istedim. Ana giriş kapısına ve pencerelerin önüne kağıt bobinlerinden barikat yaptık. Neyse ki saldırı olmadan miting sona erdi.
Ardından Genelkurmay Başkanı Cemal Tural’ın ünlü Cuma emirnameleri başladı. Daha sonra “Komünizmle Mücadele Elkitabı” adı altında bir araya getirilerek tüm ordu birliklerine “başemir” olarak dağıtılacak olan bu emirnamede Tural şöyle diyordu: “Din, toplumu, sarsılmaz bir şekilde birbirine bağlayan en önemli faktörlerden biridir. Komünistler Allah’a inanmazlar... Din, komünizmin en amansız düşmanı olduğu için, onu yok etmeye var güçleri ile çalışırlar.“
Cemal Tural, Haziran 1964’te Ankara Sıkıyönetim Komutanı iken 21 Mayıs’çıların lideri Talat Aydemir’in ve Fethi Gürcan’ın asılması sırasındaki insanlık dışı tutumuyla da ünlü generaldi.
Tam da o günlerde, Talat Aydemir’in oğlu Metin Aydemir, yanında kızkardeşinin nişanlısı 21 Mayısçı Teğmen Atilla Altugan’la birlikte bizimle temasa geçti. Metin, Hava Harp Okulu’nda öğrenciyken Talat Aydemir’in oğlu olması nedeniyle okuldan atılmıştı.
"Babamın katilleri ordunun başına geçiriliyor," dedi. "Ortada o denli yalan, alçaklık ve ikiyüzlülük var ki, artık babamın anılarının yayınlanması zamanının geldiğini düşünüyoruz. Anıların tahrifata uğramadan yayınlanması konusunda ailece sadece size güveniyoruz."
Gazetedeki iç sorunlardan, patronların bitip tükenmez müdahelelerinden, star yazarların kaprislerinden bunalmıştım. Ancak anıların yayına hazırlanması hapishane koşularında elyazısıyla alelacele yazılmış notların ve de ses kasetlerinin dikkatle deşifre edilmesini gerektiriyordu. Aynı zamanda hem bunları yapmam, hem de gazeteyi yönetmem mümkün değildi.
Ertesi gün Malik Yolaç ve gazetenin sahibi görünen Nur Okten’e, Talat Aydemir’in anılarını yayınlayacağımı, ancak yayına hazırlamak için zamana ihtiyacım olduğunu söyledim.
Aydemir’in anılarını yayınlayacağımı söylemem pek de hoşlarına gitmemişti. Zaten Akşam’ın “komünist gazete” diye sürekli saldırıya uğramasından rahatsızdılar. İsmet Paşa’ya başkaldırmış bir subayın anılarını yayınlamanın başlarına yeni gaileler açmasından endişeliydiler.
"Bu yakın tarihimizin karanlığa gömülmüş bir sayfasıdır. Bu sayfayı açmak olsa olsa Akşam’a onur verir," dedim.
Yayınlanmasını kabul ettiler.
"Ancak bu anıları yayına hazırlanması pek kolay değil. Elyazısıyla yazılmış birçok metni okuyup özetlemek, onlarca kaseti dinleyip stenoyla not alarak yazıya dökmek çok vakit alır. İnci’yle birlikte bir ay kadar eve çekilip anıları yayına hazırlayacağız," dedim.
Hemen onay verdiler.
Yolaç, fırsattan istifade, yine Çetin konusuna girdi:
"Biliyorum, sen Çetin’in bir süre için dahi olsa gazeteden uzaklaştırılmasına karşısın. Ama ben hukuk müşavirimizle konuştum. Çetin’in birikmiş yıllık izinleri var. Sen yokken onu da izne çıkartalım."
"İznini kullanıp kullanmaması Çetin’in bileceği iş, dedim. Kendisiyle konuşmam lazım. İzin kullanmak istemiyorsa, izne zorlayamam."
Çetin’e telefon ettim. Derhal itiraz etti:
"Ben izin falan istemiyorum. Bu Malik’i bilirim, bir kez izne çıkarttı mı bir daha gazeteye adım attırmaz."
Tekrar Yolaç’la konuştum.
"Çetin izne çıkmak istemiyor, okurlarından kopmak istemiyor. Yapacak bir şey yok," dedim.
O güne kadar gazetenin birinci sayfasını, gazetenin sol politikasına uygun olarak İnci hazırlıyordu. O da benimle birlikte hatıraların redaksiyonunda çalışacağından, birinci sayfa sorumluluğunu aynı çizgiyi devam ettirebileceğine inandığım haberler müdürü Cengiz Tuncer’e emanet ettim.
Hemen ertesi gün Ülker Sokak’taki evimizde anıların redaksiyonuna başladık. Akşama doğru Cengiz’den bir telefon geldi:
"Sen birinci sayfayı bana emanet ettin ama, Malik Bey biraz önce spor sayfası sekreteriyle birlikte geldi, birinci sayfayı benim değil onun yapacağını söyledi."
O arkadaş teknik olarak iyi bir spor sayfası sekreteriydi, ama ne siyasetle ne de bizim izlediğimiz sol çizgiyle bir ilgisi vardı.
Belli ki Malik Yolaç yokluğumun daha ilk gününde gazetenin çizgisini değiştirmek, sonunda Çetin Altan’ı da tasfiye ederek Akşam’ı kendi deyimiyle “komünist damgası”ndan kurtarmak için bir operasyon başlatmıştı.
Ertesi sabah gazeteye dönerek tüm yazı işleri müdürlerini ve servis şeflerini toplantıya çağırdım. Yolaç’ın aylardır yaptığı baskıları anlattıktan sonra, gazete çizgisinin değiştirilmesine ve Çetin’in feda edilmesine karşı birlikte tavır konmasını istedim.
Tüm arkadaşlar kenetlenmişti. Ortak bir bildiri yayınlayarak Çetin Altan ve diğer yazarlarımızla dayanışma içinde olduğumuzu, Akşam’ın yayın çizgisini değiştirmeye yönelik tüm girişim ve komplolara karşı direneceğimizi bir bildiriyle açıkladık. Ankara ve İzmir büroları da direnişimizi destekliyordu.
Çetin’le İlhami’ye, gelişmeleri birlikte değerlendirmek üzere derhal İstanbul’a gelmelerini söyledim. Patron müdahalesinden vazgeçinceye kadar Çetin Altan ve İlhami Soysal da yazı yazmayacaklardı.
Okurlar gazete sahipliğine sürekli protesto mesajları göndererek bundan böyle Akşam almayacaklarını bildiriyorlardı.
İşte o kritik aşamada devreye birdenbire sol mücadelenin işçi sınıfı öncülüğünde değil, Atatürkçü asker-sivil bürokrasinin öncülüğünde yürütülmesini savunan Yön’cüler girdi. Yön sahibi Doğan Avcıoğlu’nun kardeşi Hamdi Avcıoğlu benden önce Akşam’da gece sekreteri olarak çalışmıştı, Malik Yolaç’ı iyi tanıyordu.
Büroma gelerek, bu olayın solun genel çıkarları aleyhine geliştiğini, Yolaç’ın bu durumda gazeteyi tamamen kapatabileceğini, Çetin’in Akşam’da yazmaya devam etmesini sağlamak için bizim bazı tavizler vermemiz gerektiğini söylemeye başladı.
Anlaşılan Yolaç “gazeteyi kapatma” tehdidini de kullanarak çalışanların toplu direnişini kırma, gazete yönetimini fiilen ele geçirmek için karşı cepheyi parçalama taktiğine başvuruyordu.
Bu arada bir telefon da İlhan Selçuk’tan geldi.
"Doğan, lütfen anlayışlı olun, Akşam kapanır da Çetin bir yerde yazamazsa, ben sol fıkra yazarı olarak tek başıma kalırım. Çetin’den sonra beni de Cumhuriyet’ten uzaklaştırırlar," diye sızlanıyordu.
Ankara’dan beklediğim Çetin ile İlhami İstanbul’a gelmişler, fakat Akşam yerine doğru Yön İdarehanesi’ne gitmişlerdi. Telefon eden İlhami, "Akşam şimdi karmakarışık, bu sorunları rahat tartışamayız, en iyisi Yön’de buluşalım," dedi.
Yön’e gittiğimde, İlhami kapıdaydı:
"Biz direnişe imza verdik ama, siz de olayı büyütmüşsünüz. Hamdi Malik Bey’le konuşmuş, sadece gazetenin sol dozajını düşürüp ilan sahiplerini rahatlatmak için birinci sayfayı kendi kafasına uygun biriyle yapmak istiyormuş."
"Peki sen ne diyorsun?"
"Vallahi Doğan, bu kriz bir an önce çözülse iyi olur. Ben de güç durumda kaldım. Yenilerde buzdolabı falan alıp borca da girmiştim. Bana kalırsa Malik Bey’in isteklerini kabul edelim. Edersek, Çetin’in yazmasına karışmayacakmış."
İçeri girdiğimde Çetin de aynı telden çalıyordu. Sanki olup bitenlerin hiçbir şekilde onunla ilgisi yokmuş, bu direnişe kendisini korumak için girdiğimizi bilmiyormuş gibi:
"Yahu, bir bardak suda fırtına kopartmayalım, diyordu. İşte şurada iyi kötü yazıp duruyoruz. Bırakın Malik de kendi gazetesinde dilediğini yapsın."
Tartışmanın bir anlamı yoktu, belli ki Yolaç’ın manevrası başarılı olmuştu.
"İlhami’nin tavrını da, senin tavrını da nasıl yorumlayacağımı bilemiyorum… Sizin yazma özgürlüğünüzü savunmak için tüm arkadaşları bu direnişe ben soktum. Bu söylediklerinizi kendilerine nasıl anlatabilirim!"
Çetin bu kez daha da ileri gitti:
"Tamam da, bu Akşam’da benden başka solcu var mıydı ki?"
"Seni Akşam’a alırken Yolaç’ın senin hakkında söylediklerini şimdi daha iyi anlıyorum. Sağolasın... Evet Çetin, Akşam’da da, Türkiye’de de senden başka solcu yok. Sen solculuğuna Malik Yolaç’la devam et," diyerek görüşmeden öfkeli bir şekilde ayrıldım.
Eve döndüğümde İnci son derece öfkeliydi. Çetin biraz önce kendisine telefon ederek onu da kışkırtmaya çalışmıştı:
"Bak İnci, Doğan’a söyle bu inadından vazgeçsin. Fena mı, günlük bir gazetenin başında bulunmanın itibarı var, tiyatrolara, konserlere davet ediliyorsunuz. Bunları feda etmeğe değer mi?"
İnci de, Çetin’e “Eğer Doğan bu şantaja boyun eğerse derhal boşanırım,” diye yanıt vererek telefonu kapatmıştı.
Direniş yapan bazı arkadaşlarla akşam 21’de bizim evde randevumuz vardı. İlk Cengiz Tuncer geldi :
"Bu iş burada biter," dedi. "Çetin’le İlhami Malik Yolaç’la anlaşmışlar bile… Her ikisinin yarın gazetede yazıları yayınlanıyor. Zaten Handan da Beyoğlu’nda kapı kapı direnişin kırıldığını, Çetin’le İlhami’nin gazeteye döndüğünü anlatıyor…"
Handan, İlhan Selçuk’un eşiydi. Kocasının Yön’cülerle birlikte tezgahladığı operasyon başarıya ulaşmıştı.
Gazetenin en tanınmış iki yazarı yazmaya devam ettiklerine göre, Akşam’ı sol yapan, Çetin’e Milliyet’ten ayrıldıktan sonra tekrar günlük fıkra yazma, hattâ daha sonra milletvekili olma olanağı sağlayan kadroya gerek kalmamıştı.
Patron Ökten ilk hamlede haberler müdürü Cengiz Tuncer, dış haberler müdürü Hüseyin Baş ve birinci sayfa sekreteri İnci Tuğsavul’un kontratlarını feshettiğini duyurdu.
Asıl patron Yolaç ise, Akşam’a büyük tiraj kazandıracağını hissettiği Talat Aydemir’in anılarını yayına hazırlamadan gazeteyle ilişkimi kesmemi istemediği için, benimle özel bir görüşme yaptı:
"Bak Doğan, sana daha önce de kaç kez söylemiştim. Bu Çetin’e fazla güvenme, demiştim. Kendisine sahip çıktığın halde bu defa kurbanı sen oldun. Artık gazetenin genel yönetimini tamamen ben üstleniyorum, bundan böyle kimseye de bırakmam. Çetin’le İlhami ne yazarlarsa yazsınlar, ben birinci sayfayla durumu kurtarırım."
Hemen ardından yeni bir öneri getirdi:
"Bu gazeteye getirdiğin katkıları inkar etmiyorum. Genel yayın müdürü olarak kalmasan da seninle işbirliğini sürdürmek isterim. Talat Aydemir’in anılarını bitirdikten sonra birlikte haftalık bir haber dergisi çıkartalım. Orada ne yaparsan yap, karışmam. O da olmazsa, yayın danışmanı olarak kal..."
"Malik Bey, Aydemir’in anılarını bitirmemi garantilemek için bu öneriyi yapıyorsanız, kendinizi hiç zorlamayın. Ben gazetede hiçbir sıfatım olmasa da anıları bitirir, zamanında teslim ederim. Bu Aydemir ailesine sözümdür. Ondan sonra da kendime yeni bir yol çizerim. Henüz 30 yaşındayım, bu yaşa kadar çok mücadelelerden geçtim, çok ihanete uğradım, ama önümde uzun yıllar, seçilecek çok yollar var. Sizi Çetin’le başbaşa bırakıyorum..."
Bu ehlileştirme operasyonuna direnenlere herhalde "kol kırılır yen içinde kalır" anlayışıyla sol çevrelerden de maalesef herhangi bir destek gelmedi. Çünkü Çetin yazmaya devam ediyordu…
İnci’yle birlikte Akşam’dan ayrıldıktan sonra bir süre sol kitaplar yazıp çevirdik, ardından da,1967 başından itibaren Yaşar Kemal ve Fethi Naci'yle birlikte işçi sınıfı öncülüğünü savunan haftalık sosyalist Ant Dergisi'ni yayınlamaya başladık.
Cengiz Tuncer bir süre sonra kurduğu E Yayınları ile Türkiye yayın dünyasına büyük yenilikler getirdi.
Hüseyin Baş dış politika yazılarını Ant'ta sürdürdü.
TİP milletvekili Çetin Altan parti görevi olarak uzun süre Ant'a haftalık yazılar yazdı, ama Uluslararası Vietnam Mahkemesi'ne yargıç olarak katılmış olan TİP Genel Başkanı Mehmet Ali Aybar'a Akşam'ın ağır saldırıda bulunmasını eleştirdiğimiz için patronun baskısı üzerine Ant'a yazılarını kesmek zorunda kaldı.
Avcıoğlu kardeşlerin Yön Dergisi ise Ant yayına başladıktan bir süre sonra yaşamına son verdi.
Ve 1971 darbesi… Ant sıkıyönetim tarafından kapatıldı… Yüzlerce yıllık ceza tehdidi altında bizler sürgüne çıkmak zorunda kaldık… Darbeciler Çetin Altan'ı da, asker-sivil bürokrasinin öncülüğünden yana olan İlhan Selçuk'u da, İlhami Soysal'ı da, Doğan Avcıoğlu'nu da tutukladılar.
Akşam ise sürekli patron değiştirdi, ama hep iktidarların yalakalığını yapmaya devam etti…
Cumhuriyet'in de fırtınalı yaşamında hangi limana demir atacağını, ona emek veren meslekdaşların seçiminin ne olacağını yaşarsak göreceğiz…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.10.2024
15.10.2024
7.10.2024
25.09.2024
9.09.2024
19.08.2024
8.04.2024
13.03.2024
27.02.2024
11.12.2023