Elif ÇAKIR
İtiraf etmeliyim ki bütün ülkenin çöp gibi olduğunu sanıyordum. Ülkede kimse yiyecek bulamıyor, herkesin aç olduğunu sanıyordum. Oysa oldukça güzel bir market var, tıpkı benim evimin sokağındaki gibi, hatta şişko bir çocuk bile gördüm.
Bu itirafı yapan ABD’nin son derece popüler talk show programcılarından Dave Skylark’tır.
Kuzey Kore’nin lideri Kim Jong-Un Amerikalı televizyoncuya şu cevabı verir.
- Ülkemle ilgili on yıllardır karalama kampanyaları yapılıyor. Kuzey Kore başarısız bir ülkedir, lideri kendi halkını besleyemiyor gibi iftiraları duydun tabii ki. Kuzey Kore’de çok güzel marketlerimiz var, şişman çocuklar var.
Televizyonda son derece popüler sanatçıları ağırlayan, onların bilinmeyen yönlerini ortaya çıkartarak reyting rekorları kıran Dave Skylark, ilk kez ciddi bir iş yapmak istemiş ve Kuzey Kore liderini programında ağırlamak için Kuzey Kore’ye gitmiştir.
Kuzey Kore’nin Dışişleri Bakanı tarafından karşılanan Skylark’a araba içinde bir şehir gezisi yaptırılır. Gördüğü manzaralar karşısında şaşkına döner. Hele trafik ışığında duran aracın penceresinden gördüğü manzara muhteşemdir. Kocaman bir market, o markette torbalar dolusu alışveriş yapan mutlu insanlar hatta bir de mutlu ve şişman bir çocuk vardır.
Gerçek hiç de “24 milyon nüfuslu ülkede 13 milyon kişi gıda ve ekonomik yardıma muhtaç” raporu yazan BM’nin dediği gibi, “üç çocuktan sadece birisi yeterli besleniyor” raporu hazırlayan uluslararası sivil toplum kuruluşlarının dediği gibi, “bir milyonun üzerinde insan açlıktan hayatını kaybediyor” haberleri yapan dünya medyasının yazdığı gibi değildir.
Dave Skylark, Kuzey Kore liderine, medyada çıkan haberler dolayısıyla yanıldığını itiraf eder.
Gece dışarıya hava almak için çıkan Skylark, gündüz arabada gelirken gördüğü marketi görür. Işıkları yanan marketin açık olduğunu düşünerek markete girmek ister!
O da ne! Market gerçek değildir. Vitrini süsleyen meyvelerin sebzelerin hiçbirisi gerçek değildir. Reyonlardaki içeceklerin hepsi dekordur. Gündüz içinden geçtiği mutlu insanların yaşadığı o kasaba dekordan başka bir şey değildir...
Skylark sokağın ortasında öfke içinde bağırmaya başlar “Bizi kandırdılar, bunların hiçbirisi gerçek değil” diye...
***
Bütün bu diyaloglar, ABD ve Kuzey Kore arasında uluslararası krize sebep olduğu, konusu nedeniyle tarihte ilk kez bir ülkenin bir yapımcı firmayı tehdit ettiği, gösterime girmesi halinde “11 Eylül 2001” saldırılarının yaşanacağı tehditlerinin savrulduğu The Interview filminde geçiyor.
Yani gerçekte Dave Skylark diye birisi de ABD’nin en çok izlenen Skylark’la Bu Gece isimli bir programı da yok.
Fakat geçtiğimiz hafta, Çin’in “Uygur Türklerine işkence yaptığımız yalan, işkence kamlarımız yok, gelin görün” diyerek Mısır, Afganistan, Pakistan, Bangladeş ve Türkiye’den gazetecileri davet etmesi ve giden gazetecilerin yaptıkları “Batı kaynaklı haberlere bakıp, Çin’in Müslüman Uygur Türklerine işkence yaptığına inanarak ne kadar da yanılmışız. Kamplarda eğitim var herkes mutlu” açıklamalara bakınca benim gibi pek çok kişinin aklına The Interview filmi gelmiş ve bu hadise yine pek çoğumuza “filmdi gerçek oldu” dedirtmiştir.
Daha da dramatik olanı ise yapılan “Müslüman Uygurlara işkence yapıldığı yalan” açıklamalarının, vicdanlarda açtığı onarılmaz yaralar.
Dininden, ırkından olmadığı halde Uygurlara yapılan insanlık dışı işkenceye duyarlılık gösteren Birleşmiş Milletler yalan söylüyor. Uluslararası Af Örgütleri yalan söylüyor. Sincan bölgesinde yaşayan 58 kişi ile mülakat yaparak “işkence var” diyen İnsan Hakları İzleme Örgütü yalan söylüyor.
Hepsini bir kenara bırakalım, gördükleri işkenceleri anlatan Uygurlar yalan söylüyor...
Bu işkenceleri yapan Çin doğru söylüyor öyle mi?
Hata yapmışız diyen gazeteciler kim?
Çin, “Müslüman Uygurlara işkence yapılıyor” diyen, “Çin işkence kampları kurdu” diyen gazetecileri mi çağırmış oraya?
Hayır.
Çin, Müslüman Uygurlara işkence yapmıyormuş, Batı’nın yaptığı haberlerin etkisinde kalmışız öyle mi?
Sözü, Uygur İnsan Hakları Projesi yönetim kurulu başkanı Avukat Nuri Türkel’e bırakıyorum:
“Kanada önderliğindeki 15 Batı ülkesinin büyükelçilerinin eğitim kamplarını ziyaret etme taleplerini Çin hükümeti reddetti. Acı olan Çin’in, şimdi Pakistan, Türkiye gibi dost ülkelerin gazetecilerine kendisini aklayan açıklamalar yaptırması. Uygurların hallerinden memnun olduğuna dair mutlu ifadeler yayınlayanlar arasında Reuters’ten bazı gazeteciler var. Ancak vicdan ve sağduyu sahibi hiçbir gazeteci kendisine gösterilen inanmaz gerçeğin ne olduğuna bakardı. Uygur trajedisi modern zamanın en korkunç insani krizlerinden birisidir. Bu bir vicdan meselesidir. Türkiye’nin siyasi çıkarları için Uygurlar kurban edilmemelidir. Uygur insani krizini gündemimize getirmek için Ankara’dan güçlü bir kınama ve devlet müdahalesinin gelmemiş olması hayal kırıklığı yaratıyor.”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025
18.12.2024
19.11.2024