Ergun AŞÇI
Gezi Parkı direnişi başından itibaren kentli ve çevreci bir duruşu ifade etti ve etmekte.
Bu kentli ve çevreci duruşun ülkemizin her yanında demokratik olmayan betonlaştırma projelerine karşı yerinden yönetim siyasetine öncülük edebilecek potansiyelinin ülkemize hâkim olabilmesi ihtimali bile heyecan vericiydi.
Gezi Parkı eylemi sivil itaatsizlik eyleminin hükümeti bile geri adım attırabilecek etkinlikte olması açısından da ayrı bir değer taşıyordu.
Sivil itaatsizlik yasaların ya da hükümet politikalarının değiştirilmesini isteyen şiddete dayanmayan vicdani bir eylem olduğu için halkın büyük ilgisine ram oldu.
Başbakanın dayatmacı, tek tip insan yaratma siyasetine karşı Gezi Parkı direnişi meşru bir sivil itaatsizlik eylemi olarak başladı. Meşru ancak yasa dışı.
Gezi Parkı bir sivil itaatsizlik eylemi olarak çıktı. Toplumu kendine inandıracak potansiyeli olmayan devrimci güçler ise kendiliğinden ortaya çıkmış olan bu sinerjiyi, kendi istekleri doğrultuna çevirmeye çalıştılar ve çalışmaları halen devam ediyor.
Kendisini temsil etmesi gerekirken temsil edemeyen siyasileri de yok sayarcasına başlayan bu sivil itaatsizlik eylemine ne zamanki devrimci güçler katılmaya başladılar eylem niteliğinden uzaklaştırılarak hükümeti devirme projesine dönüştürülmeye çalışıldı.
Ortodoks Marksist ya da Kemalist devrimciler eylemin bir sivil itaatsizlik eylemi olarak kalmasına asla razı gelmediler.
Direnişin bir darbe girişimine ya da en azından hükümeti düşürmeye yönelik bir yöne çevrilmeye çalışılmasına başbakanın tepkisi sert oldu.
Bu tepkiyi haklı çıkaracak malzemede eylem sırasında şiddete başvurarak yine devrimci güçler tarafından sağlandı. Bu başvurulan şiddetin polisin tahrikleri ile de başlamış olabilmesi ihtimalinin de bu noktadan sonra çok da önemi yok.
Muhafazakâr demokratlığı siyasi duruşundan değil, mecburiyetten olan başbakandan Olaf Palme anlayışı beklemenin de anlamsızlığını üzerinde nedendir pek durulmak istenmedi.
Başbakan her sağ siyasetçinin yaptığı gibi yasal ancak meşru olmayan devletin şiddet kullanma tekelini harekete geçirerek arkasındaki kitleyi sağlamlaştırdı ve pekiştirdi.
Bu pekiştirme işlemleri ve devrimci güçlerin mücadeleleri ile de son derece gergin kırılgan bir platforma dönüştü Türkiye’nin her yanı.
Ancak Türkiye halkı her darbe girişiminin ülkeye zarar verdiğinin farkındadır. İstemeye istemeye de olsa sarsak bir demokrasiden yana tercihi kullanır.
Gezi Parkı direnişi eylemi sivil itaatsizlik eylemi olarak kalmış olsaydı ülkemiz adına demokratik kazanımlarımız çok daha fazla olabilecekti.
Kendi egolarını ortaya koyarak halkı hiç önemseyen daha doğrusu halkı kendilerinden ibaret sayan devrimci güçler Türkiye’yi zoraki demokrat bir yaklaşıma sahip bir iktidara mahkûm etmeye katkıda bulunmayı başardılar.
Devrimci romantizme ara verilip bir nefes alındığında bu gerçekle yüz yüze gelinecektir.
Gezi Parkı projesi ile ilgili mahkeme kararırının bekleneceği ve referandum yapılacağı gündemde iken ülkemizin diğer yerlerindeki benzeri projelerin uygulaması bütün hızıyla devam ediyor.
En azından yaşadığım yerde Akçakoca’da bu durum devam ediyor.
Akçakoca’da kendini gerek Kemalist gerekse de Ortodoks Marksist sayan devrimciler kentli ve çevreci bir duyarlılığa sahip olmadıklarını ortaya koydular.
Akçakoca’daki devrimci güçlerin Kemalistliğinin nerde başlayıp nerede Marksizm’e döndüğünü kestirmek zor olduğu için Kemalist-Marksist devrimciler tanımı daha gerçekçi olarak duruyor, aslında bu belirsizlik her yerde mevcut.
Milliyetçi bir karakteri olan Kemalizm ile enternasyonalist bir karakteri olan Marksizm’in bu kadar harman olmuş olması devrimci güçlerin Türkiye’de halkı karşı inandırıcı olamamalarının en büyük sebebidir. Galiba, işin gerçeği Akçakoca’da ortodoks Marksist pek yok, Marksizm’e belli belirsiz ilgi duyan Kemalistler var.
Gezi Parkında ağaçlar sökülürken benzeri bir uygulama Akçakoca’da yapıldı.
Gezi Parkı Parkı projesine karşı yapılan sivil itaatsizlik eylemine var güçleri ile destek verip bundan hükümeti devirecek bir hareket çıkmasını uman Akçakocalı devrimci güçler sıra Akçakoca’ya gelince bütün devrimci niteliklerini kaybedip derin bir sukutun içerisine düşüyorlar.
Akçakoca’da ise yasal olmayan bir şekilde Sky Tower Otelin deniz kıyısına çirkin duvarlar yapmasına bu duvarların önüne iskele yapmasına ,”her yer Taksim her yer direniş” diyen yerel devrimci güçlerimizin hiçbir itirazını bugüne kadar göremedik.
Hatta başbakanın yakınları Sky Tower Oteli satın alsalar otelin her probleminin Akçakocalı devrimci güçler tarafından çözüleceğine garanti gözü ile bakabiliriz. Devrimci güçlerimizin bugünkü sukutu bunun teminatıdır.
Akçakocalı devrimci güçlerimiz mum dibine ışık vermez misali Akçakoca ile ilgilenemiyorlar.
Türkiye’nin meseleleri peşinde koştukları için bu meseleler onlara ufak geliyor, ya da ufak çıkar hesapları içerisinde oldukları için seslerini çıkarmak işlerine gelmiyor.
Kadir Topbaş’ın bile bundan sonra durak yaparken bile halka soracağımız dediği bir ortam da Akçakoca belediyesi Sky Tower Otelinin yasa dışı inşaatları ile ilgili olarak hiçbir açıklama yapmaz iken birde Sky Tower Oteli tarafından hediye edilen lüks makam aracı belediyemiz tarafından teslim alındı.
Arkadaşım Şükrü Turhan’ın bahsettiği sosyal demokrat(!) belediyecilik anlayışı bu olsa gerek. Güçlünün yanında olmak güçlü olana ses çıkarmamak üzerine kurulu bir sosyal demokratlık.(!) Yoksa bu belediyecilik anlayışı devrimci belediyecilik olarak mı tanımlanmalı.(!)
Akçakoca’da yasal olmayan bir betonlaştırma projesine bile karşı çıkamayanların sivil itaatsizlik eylemini bile aşıp devrimci bir potansiyel taşıyabileceklerine inanmak da çok zor.
Gezi Parkı direnişi ruhunu hükümet devirme projesine dönüştürülmesine ülkemizin belediye başkanları(parti ayrımı olmadan) sonsuz minnettar oldular.
Öyle ya şeffaflık, hesap sorulabilirlik, halka danışma, dayatmacılığa karşı durmak gibi yerinden yönetimin en önemli değerleri devreye girmeye başlamış olacaktı.
Fiili bir başkanlık sisteminin geçerli olduğu belediyelerimizde, belediye başkanları bu direnişten doğan sinerjiden rahatsız olacakları son derece tabiydi. Bu sinerji devrimci güçler sayesinde şimdilik sönümlendi ve ertelendi ancak tekrar açığa çıkması yakındır.
Kısacası,bir sivil itaatsizlik eylemi Gezi Parkı direnişini bir darbeye yahut hükümeti düşürmek için bir fırsata çevirmeye çalışanların demokratikleşmeye çok büyük zarar verdikleri zaman geçtikçe çok daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır.
Gezi Parkı direnişinin kentli, çevreci ve özgürlüklere sahip çıkan duruşunun yerel yönetim anlayışına öncelik etmesini sağlayabilmek, ülkemizin demokratikleşmesine çok büyük katkı sağlayacaktır.
Başbakanın tek tip insan yaratma projeleri özgürlüğüne sahip çıkan kentli ve çevreci gençlerin duruşu sayesinde akamete uğrayacaktır.
Aç tavuk kendini darı ambarında sanırmış misali, her şeyi hükümeti düşürmek üzere endeksli siyaset yapanların hükümetin ve başbakanın ekmeğine yağ sürdüklerini tartışmak bile gereksizdir.
Türkiye tarihinin en önemli sivil itaatsizlik eylemini gerçekleştiren gençler militarizm ile aşinalıklarının olmadıklarını belirtmek için mizah dolu şu sloganı da üretmişlerdi.”Mustafa Keser’in askerleriyiz” .
Akçakoca’da Mustafa Keser’in askerleri (!) olan gençler harekete geçmiş olsaydı onların yanında kıvançla bulunmak ne kadar da heyecan verici olurdu.
Maalesef ki, Gezi Parkı direnişinin gerçek ruhu benim taşrama yani Akçakoca’ya henüz ulaşamadı. Etkisi an itibarıyla sıfıra yakındır.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2022
13.04.2021
28.01.2021
24.01.2020
30.10.2019
10.10.2019
26.09.2019
23.08.2019
4.02.2019
28.09.2018