Ergun AŞÇI
12 Eylül rejiminin direkt bir mağduru değilim, ailemden ve birinci derece akrabalarımdan direkt olarak 12 Eylül şiddetine maruz olan biride yok.
Ancak yine de ben bir 12 Eylül mağduruyum.12 Eylül 1980 mağduru değil 12 Eylül 2012 mağduruyum.12 Eylül 2012’de anayasa değişikleri için yapılan referandumda “yetmez ama evet” dediğim ve bunu gazetemizde de yazdığım için kendi sosyal çevremde mağdur(!) edilmiş biriyim.
Bunu savunduğum için yan masalardan kalkıp masama vura vura konuşan demokratlar(!) mı? İstersiniz, 1982 Anayasasına evet dediğimi iddia edenler mi? İstersiniz hepsi ile karşılaştım.”Yetmez ama evet dediğim” taşradaki sosyal çevremde bir 12 Eylül mağduruyum.(!)
12 Eylül 1980 rejiminin gerçek mağdurları ile bu durumu kıyaslamak bile abesle iştigaldir, daha doğrusu böyle bir kıyaslama akla uygun bile değildir. Beni korkutan 12 Eylül referandumu sırasında “yetmez ama evet” dediğim için öfkelenenlerin elinde 12 Eylül 1980 darbesini yapanların elindeki güç olsaydı ne yaparlardı sorusuna net bir cevap veremiyor olmam.
“3” büyük bir sayımıdır. Bazen çok büyüktür. Neyi ne kadar ifade ettiğine göre değişir.”3” 12 Eylül darbecileri yargılansın diye tüm Türkiye’de olduğu gibi Düzce Adliyesi önünde yapılan eyleme Akçakoca’dan katılan kişilerin sayısıdır. Yönetmenimiz Nevzat Cingirt’i de sayarsak 4 kişi. 12 Eylül darbecileri yargılansın diye Düzce’de eylem yapanların tamamı 20 kişi civarındaydı zaten.
12 Eylül 1980 darbesinin gerçek mağdurlarının birçoğu anayasanın 15. Maddesindeki değişikliğin darbecileri yargılayamayacağını savundular. Ancak şimdi herkes davaya müdahil olmak için yarışıyor. Müdahil olmaya çalışırlarken de kuyruklar yine tava sapı, bu davadan bir şey çıkmaz ama demeyi ihmal etmeden.
Bu davadan bir şey çıkıp çıkmayacağını bilemiyorum. Ancak darbecilerin bundan dolayı ifade veriyor olması bile güzel. Emin olduğum şey 1982 anayasasını toplum olarak değiştirebilmiş sivil bir anayasa yapabilmiş olsaydık bu davadan çok şey çıkabilecek olmasıydı.
Ne diyordu CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal muhaliflerine kızarken anayasanın ruhunun anlamamak ile suçlayıp esip gürlüyordu. Başkasını bilmem ancak o anayasanın ruhunu çok iyi anladığımı biliyorum ve o ruh bana ait değil, Deniz Baykal ve Süleyman Demirel gibilere ait.
Süleyman Demirel niye müdahil olmadı diye merek edilirken niye müdahil olmadığı sorulması gereken diğer bir kişide Deniz Baykal olmalı. Rahşan Ecevit’ de müdahil olmak için müracaat olanlar arasında niye yok acaba?
Darbecilerin yargılanmasını küçümseyenleri n durumunu Sayın Mustafa Kartoğlu çok güzel bir fıkra ile özetlemiş.”Adamın biri “Bir motor icat edeceğim ve kayığı nehirde bununla yürüteceğim” der. Köyün müzmin muhalifi “Gitmez bu kayık” diye basar yaygarayı. Zehiri etkilidir; herkes“icat çıkaran”la alay eder. Ancak gün gelir, motor yapılır, kayığa takılır. Büyük bir gürültüyle yol almaya başlar nehirde kayık. Bütün gözler müzmin muhalife döner. Yüzünde mahcubiyet izi yoktur. Omzunu silkeleyerek kayığı gösterir; “Durmaz bu!..
Her şeyi AKP karşıtlığı ve öfkesi üzerinden yorumlamaya çalışanlara tavsiyem, durmuş saat bile günde iki defa doğruyu gösterir lafından hareketle bu davaya bakmaları. Bu dava saatin durup doğruyu gösterdiği an olarak değerlendirirlerse vicdanlarını da rahatlatmış olurlar. Siyaset sadece AKP’ya karşı ya da yandaş olmakla sınırlı değil ki.
12 Eylül 2012 referandumunda “yetmez ama evet” diyenler bu darbecileri yargılayan bu davaya da “evet ama yetmez” diyerek bakıyorlar. Beklentiler sadece darbeleri yapan generallerin değil uzantılarının özelliklede insanlık suçu işleyenlerinde hak ettiklerini bulması.
Yukarıda şahsımı 12 Eylül 2012 mağduru olarak nitelemem sadece bir ironidir. Anlamayanlar ve anlamak istemeyenler için bu açıklama. Çünkü 12 Eylül 2012 mağduru değil gururlusuyum.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2022
13.04.2021
28.01.2021
24.01.2020
30.10.2019
10.10.2019
26.09.2019
23.08.2019
4.02.2019
28.09.2018