Ergun AŞÇI
AHMET KARDAM’IN "MUSTAFA SUPHİ" KİTABI
KARANLIKTAN AYDINLIĞA
Mustafa Suphi’nin 1925 öncesi Türkçülüğün herhangi bir analizine, Rusya’daki Müslüman Komünistlerle ilişkilere, bu ilişkileri Bolşevik Partisi yönetimiyle kendisi arsındaki ilişkilerde neden olduğu gerginliklere, Bolşevik Partisi yönetiminin Birinci Dünya Savaşının mağlubu Almanya’nın militarist çevreleriyle kurdukları ittifakta Enver Paşa’ya biçilen bu role, bu rolün Mustafa Suphi ile Bolşevik Partisi ile Komünist Enternasyonal yönetimlerinin Karadeniz katliamı karşısındaki suskunluklarının nedenlerine dair değerlendirmelere rastlamak mümkün olmuyordu.
Ahmet Kardam’ın Mustafa Suphi-Karanlıktan Aydınlığa kitabı bu mümkün olmayan açıklamaların mümkün mertebe açığa çıkması hedefi ile yola çıkmış başarabildiğini başarmış, başaramadıklarının da yeni araştırmacılar tarafından başarılmalarının önünü açmayı başarmış büyük emek ve zaman harcanarak ortaya koyulmuş değerli bir kitap.
Bu kitaptan kendimce değerli bulduğum birkaç not çıkardım bunları paylaşmak istiyorum.
-RSDİP yani Bolşevik Partisi 1918 yılında Komünist Parti adını almış olmasına rağmen Ahmet Kardam’ın anlatımında sürekli bir farklılık vurgulanıyor. Bolşevik Partisi olarak bahsedildiğinde Doğu sorununa Marksist bir bakış açısıyla çözüm getirme heves ve heyecanını taşıyan bir yapıdan, Komünist Partisi dendiğinde ise iktidarını kurumsallaştıran ve bu kurumsal ilişkiler üzerinden iktidarı daha da kuvvetlendirme düsturu ile hareket edilen bir partiden söz ediliyor. Bu ayrım biraz da Mustafa Suphi’nin Sovyetlerdeki siyasi hayatının de evrelerine tekabül ediyor.
-TBMM Hükümeti ve Sovyetler Birliği ilişkileri sırasında Sovyetler tarafında neler olduğuna dair çok değerli bilgi ve değerlendirmeler elde ettim. Mesela Enver Paşa ve şürekâsının Sovyetler Birliğinde niçin itibar gördüğünü öğrendim. Bu bilgileri Ortodoks Leninst ve Stalinist kaynaklardan pek öğrenebilme şansımız ise hala yok.
-Sultan Galiyev benim gençliğimin efsane isimlerinden biriydi. Hakkında çok az şey biliniyordu ama her A.T.Ü.T. tartışmasında adı geçmeden de olmuyordu. Bu kitap sayesinde Mustafa Suphi’nin bu dünyada aynı zamanı paylaştıkları süre boyunca Sultan Galiyev kadar mühim ve değerli olduğunu fark ediyoruz.
-Ahmet Kardam sayesinde Sultan Galiyev ve Mustafa Suphi kadar mühim ve değerli olan ancak çok bahsi geçmeyen Mollanur Vahidov hakkında çok bilgi edindim. Ahmet Kardam’ın bundan sonraki çalışmasının Mollanur Vahidov hakkında olmasını diliyorum.
-Bu mevzuda çalışan bir diğer değerli yazar Emel Akal ile ters düşünülen mevzularda özellikle dipnotlar üzerinden yapılan eleştirilerdeki sert üslup ise kitabın değerini düşüren bir husus olarak ortaya çıkıyor.
-Ahmet Kardam Kemalist ya da Atatürkçü tarihçilerle bir yüzleşme ve hesaplaşma talebi olduğu çok açık. Bu talebin karşılık bulması elbette ki sevindirici olacaktır.
- Hesaplaşma ve yüzleşme isteğinin bu kitapla birlikte il defa ortaya çıkan belgeler ışığında olması gerektiğinin altı da haklı olarak sürekli çiziliyor.
-Bilindiği kadarı ile Mustafa Kemal’den Mustafa Suphi’ye 13 Eylül 1920 tarihinde bir mektup gönderilmişti. Ahmet Kardam Komintern arşivlerine dayandırarak 26 Ağustos tarihli bir mektup daha olduğunu ortaya koyuyor, hesaplaşma ve yüzleşmenin iki mektubun birlikte değerlendirilerek yapılabileceğinin altını çiziyor.
-Kitapta Nabi yağcı ve Nihat Sargın’ın 1987’de Türkiye’ye dönüşleri ve 1989 yılında başlayan “Adımlar” hareketi ile paralellik kurulduğu da çok belirgin.
-Mustafa Suphi ve arkadaşlarının katledilişinden sonra bir arpa boyu ya da bir arpa boyundan biraz fazla bir mesafe kat edildiğini söylemek mümkün. Bu insanlık onuru adına bir kazanç küçük bir kazanç ama yine de bir kazanç
Bu gidilen bir arpa boyu yolda elbette ki Mustafa Suphi ve 15 arkadaşının canları pahasına verdikleri mücadelenin ve bu katliamın hesabını her daim soran ardıllarının büyük katkısı var. Bu mücadeleyi fark ve takdir etmek için de komünist olmak şartı da yok.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2022
13.04.2021
28.01.2021
24.01.2020
30.10.2019
10.10.2019
26.09.2019
23.08.2019
4.02.2019
28.09.2018