Ergun AŞÇI
Hans-Lukas Kieser Zürich Üniversitesinde Geç Osmanlı Dönemi ve Türkiye Tarihi üzerinde çalışan bir akademisyen. İletişim Yayınlarından çıkan “Talat Paşa- İttihatçılığın Beyni ve Soykırımın Mimarı” adlı kitabı Türkiye’deki siyasi örüntüleri kabul etmeyen ve bu örüntülerin bir kurmaca olduğundan hareketle yazılmış bir eser.
Kieser kitaba yazmış olduğu önsözde “Bu kitabı, Türkiye’deki siyasi örüntülerden etkilense de bu etkiler karşısında direncini yitirmeyenlere adıyorum.” diyerek Türkiye’deki kurmaca tarih örüntüsünü yıkma hedefini de saklamaya gerek görmediği gibi altını da çizmeyi ihmal etmiyor.
İttihat ve Terakki dönemi anlatılırken, hep Talat, Enver ve Cemal Paşaların dâhil olduğu bir triumvirlik üzerinden anlatılan resmi örüntüsüne karşı çıkarken; ortada triumvurluk olmadığını siyasi irade kullanma ve hadiselere yön verme kabiliyetinin öne çıkmasıyla Enver ve Cemal Paşaların Talat Paşanın gerisinde ve gölgesinde kaldığını kalın çizgiler çekerek ispat ediyor. Yani Kieser’e göre Talat Paşa eşitler arasında birinci değildir, açık ara birincidir.
**
Türkiye’deki resmi siyasi tarih örüntüsünü yıkma kararlılığını Türkçe baskıya yazmış olduğu önsözde ortaya koyar ve şöyle der Kieser:
“Bu kitabın öne sürdüğü üzere, Talat Anadolu’da Türk ulus-devleti üzerine oluşumu inşa eden ilk kişiydi. Nihai kurucu Kemal Atatürk, kadro ve merkezi kavramlar söz konusu olduğunda, alenen onun siyasi mirasçısıydı. Kemal Atatürk artık sürdürülebilir olmayan imparatorluk milliyetçiliğini ve emperyal İslam anlayışını terk etmiş olmakla beraber, bir yandan sarsıntılı bir yandan da kataliz niteliği taşıyan savaş yılları zarfında Talat’ın hali hazırda büyük ölçüde halletmiş olduğu bir meseleyi nihayete erdirdi: Anadolu’ya gerek nüfus açısından, gerekse iktisadi ve açıdan son derece merkezileşmiş bir Türk Yurdu, tartışmasız bir Türk-Müslüman hâkimiyetinin mekânı haline getirmek. 1918’e kadar Talat’ın partisinin bir mensubu olan Talat Paşa’nın Talat’la tanışıklığı yakındandı. Almanya sürgünündeki eski sadrazam ortak ulusal davanın eylemcilerinden biri haline geldikten sonra kapsamlı olarak yazıştı da. 1908 devriminden önceki yıllarda Talat Bey, Selanik’te etkili bir komitacı olarak faaliyetlerde bulunmuş, maharetli şebekeler oluşturmuştu.”
Türkiye siyasi ikliminin gerek iktidar kanadında gerekse de muhalefet kanadında itibar görmeyecek karşı çıkılacak yerden yere vurulacak bir örüntüyü anlatırken; aslında bu karşı çıkışların başına ziyadesiyle geleceğinin de farkında Kieser, çünkü Türkiye’nin siyasi ikliminin beslendiği kaynakların bu karşılığı vereceğini emin olacak kadar da Türkiye’yi tanıyor.
**
Türkiye’deki siyasi örüntüyü ise yine kitabın önsözünde şöyle özetler Kieser:
"Siyasi düşünce ile yönetme tarzlarının öne çıkan örüntülerinde olduğu kadar Türkiye ‘de ve Türkiye dışında pek çok caddenin, okulun caminin isminde Talat’ın mirası varlığını duymakla beraber, bugüne değin akademik biyografisi hazırlanmadı. Talat Paşa 20. yüzyıl Ortadoğu’sunun mükemmel bir “politik hayvan” örneğiydi. Bugünün Türkiye’sindeki hayranlarının gözünde, büyük bir devlet adamı, becerikli bir devrimci, ileri görüşlü bir kurucu babaydı. Öte yandan; Birinci Dünya Savaşından sağ çıkan Osmanlı Hristiyanları için her şeyden önce, büyük bir yıkım, mülksüz eştirme ve imhanın örgütleyicisiydi. Bu kısmen Kürtler için de geçerlidir. Kemal Atatürk “Talat’ın sorumluluğundaydı.”
Çanakkale Savaşı ile Milli Mücadele döneminin Türkiye’deki bütünleştirerek anlatımının kurucu baba olan Talat Paşa’ya bir saygı ifadesi olarak okumak da mümkün olmaktadır bu tespit dolayısıyla.
**
Hans-Lucas Kieser’in Talat Paşa biyografisi klasik anlatımlı bir biyografi değil, daha çok hatıratlardan/günlüklerden ve bunların çapraz okumalı karşılaştırılmaların üzerinden yürüyor.
Louis Rambart, Cavit Bey, Ali Fuat Türkgeldi, Halil Menteşe, Henry Morgenthau, Ürgüplü Mustafa Hayri, Muhittin Birgen, Celal Bayar, Kapancızade Hamit, Kazım Karabekir, Mustafa Kemal Atatürk, Talat Paşa ve daha birçok hatırat bu kitaba katkı vermiş, bu elbette ki başka belge ve tarih kitaplarından yararlanılmadığı manasına da gelmiyor.
**
Kitabı okurken çok şey bildiğimizi sandığımız İTC (İttihat ve Terakki) ve Birinci Dünya Savaşı yıllarında ki iç ve dış siyasete hakkında çok az şey bildiğimizin farkına varmak ise kaçınılmaz bir şey. Asli olarak Talat Paşa anlatılırken bir dönemin siyasi tarihi de anlatılmış oluyor.
**
Eğer bugün tarih olarak anlatılan resmi örüntülerle bir karşıtlığınız/probleminiz yoksa bu kitabı okumanıza gerek yoktur. Muhtemelen önsözlerden sonra kitabı okumaktan vazgeçersiniz. Eğer okumaya devam ederseniz de var olan ezberlerinizden vaz geçmek ve tarih bilincinizde bir restorasyon yaşamanız kaçınılmaz olacaktır.
**
Kitap metin olarak zor bir metin, bir soluk da okuyup bitebileceğiniz bir kitap değil, ancak yakın tarihe meraklıysanız da muhakkak okumanız gereken bir kitap.
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2022
13.04.2021
28.01.2021
24.01.2020
30.10.2019
10.10.2019
26.09.2019
23.08.2019
4.02.2019
28.09.2018