Ergun BABAHAN
Amerika, geçen hafta Missouri eyaletinin Ferguson kasabasında meydana gelen olaylarla çalkalanıyor. Kasabada gece yarısından sonra sokağa çıkma yasağı ilanına kadar varan olaylar, polisin silahsız siyah bir genci vurmasıyla başladı.
Berkin Elvan örneğinde olduğu gibi, burada da Michael Brown, polisin siyahlara karşı ölümcül şiddetinin simgesi haline geldi.
Sokağa dökülen siyahlar, adalet talep ederken olaylara vandalizm unsuru da eklendi. Dükkanlar yağmalandı, yakıldı. Polis, barışçıl olanlar da dahil, gösterilere çok sert müdahale etti, olayları izleyen kimi gazetecileri gözaltına aldı.
Başkan Obama, olaylar sırasında Cape Code, Massachusetts açıklarında Martha’s Vinyard isimli adada tatildeydi. Tatilini Irak’ta, Sincar dağında İŞİD tarafından kuşatılan Yezidiler ve Ferguson’daki olaylar nedeniyle yarı çalışma düzenine döndürdü.
Bir basın toplantısı düzenleyen Obama, Ferguson’daki olaylara değinirken Michael Brown’ın öldürülüşünün aydınlatılmasını, polisin barışçıl protesto hakkına saygı göstermesini istedi ve gazetecilerin görevlerini yapmalarının engellenmesini kınadı.
Bununla yetinmedi, Missouri eyaletinin valisini arayıp görüştü, Adalet Bakanlığı ve FBI’ya olayları soruşturmakla görevlendirdi.
Bu gelişmeleri başta CNN olmak üzere Amerika’nın önde gelen kanalları dakikası dakikasını izledi, Ferguson’a önde gelen sunucu ve muhabirlerinin göndererek yerinden aktardı.
Yani, ne yönetim katında, ne medya düzeyinde, üniversiteye gitmeye hazırlanan silahsız bir gencin polis tarafından yargısız infazını örtmeye yönelik tek bir girişim olmadı. Vandalizm kınandı ama şiddete bulaşan kimi göstericilerin, Michael Brown’ın polis tarafından öldürüldüğü gerçeğini gölgelemesine izin verilmedi. Gösteri hakkının ve medyanın haber verme özgürlüğünün altı çizildi.
Başkan Obama, çıkıp silahsız bir genci öldüren polisi kahraman ilan etmedi, polis şiddetine giden gencin cebinden çakı çıktığını iddia etmedi.
Ferguson’daki gelişmeleri Gezi ve sonrasında Türkiye’de meydana gelen durumun ne kadar anti-demokratik, ne kadar azgelişmişlik örneği olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Bu tip olaylar, Türkiye’nin 2000’li yıllarda önüne koyduğu Batı standartlarından nasıl hızla uzaklaştığının açık bir göstergesi. Medyası tamamen kuşatma altına alınmış, daha doğrusu iktidar tarafından satın alınmış bir ülkede, her türlü protesto hakkı polisin faşizan tutumuyla sindirilmeye çalışılıyor.
Askeri vesayeti yıkanlar, yerine açıkça polis devleti kurmayı başarmış durumdalar.
Bu tablo Türkiye’yi uluslararası toplum düzeyinde yalnızlaştırırken toplumda kin ve öfke birikimine yol açıyor.
Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkıyor oluşu, ülkede yaratılan otoriter yönetim biçiminde hiçbir değişikliğe yol açmadığı gibi, Hürriyet gazetesi örneğinde gördüğümüz gibi, gazete yönetiminde köklü değişikliğe yol açacak baskıya varabiliyor.
Medyanın siyasi iktidara çok çabuk teslim olduğu, talimatla manşet attığı, yazar değiştirdiği bir ülkenin demokrasi çıtasını yükseltme mücadelesi vermesini beklemek saf bir hayal elbette.
Ama iktidarın buyruğunda yayın yapan kurumların temsilcilerinin, mesela NTV’nin New York temsilcisi Selim Atalay’ın ‘‘CNN Ferguson’daki olaylar sürerken balıklarla ilgili belgesel yayınlıyor’’ diye tweet atabilmesi, içinde debelendikleri durumdan hiç utanmadıklarını da net bir şekilde gösteriyor.
Kendilerine hala gazeteci diyebilenler, kurumlarının Gezi olayları ve sonrasındaki yayın politikaları nedeniyle nasıl toplumsal bir öfkenin odağı haline geldiğini görmezden gelip CNN’in yayın politikasıyla dalga geçme cüretini gösterebiliyor.
Türkiye, her türlü değer ve ilkenin ayaklar atına alındığı, ilkesizliğin öne çıktığı bir ülke haline geldi. Böyle bir toplumdan sağlıklı nesiller yetişmesini beklemek mümkün değil.
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021