Ergun BABAHAN
Putin’in akibetini gerilim içinde merak eden liderlerin en başında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geldiğine eminim. İki lider arasında adı konulmamış bir kader birliği var çünkü. Ukrayna savaşında Türkiye’nin göz önünde tutması gereken gerçek, Erdoğan’ın iktidarını Putin’in ayakta tuttuğudur.
Erdoğan’ın hem adamı, hem de “benim adıma konuşacak çapta biri değil” diyerek kenara itebileceği Ethem Sancak’ın da bütün kozlarını Erdoğan’dan yana koyarak büyük risk almış bir AKP’li olarak, hem Rusya’yı yumuşatmak hem de bu grubunun hala tek umudunun Putin olduğunu gösterme çabasında olduğunu anlamak lazım.
Erdoğan’ın 2023 yılında yapmayı olması gereken seçim öncesi dış bir macerayla seçimi ertelemek, iptal etmek gibi planları olduğu herkesin bildiği bir sır. Her geçen gün ağırlaşan ekonomik şartlar, Erdoğan’ın sandıktan bir seçim zaferiyle çıkmasını imkansız hale getiriyor.
Erdoğan halk desteği düştüğünde Suriye ve Irak’ta işgal alanlarını büyüterek, Ege’de “Mavi Vatan” söylemiyle şovenliği kışkırtarak, kahvehanede konuşacak çapta insanları uzman diye televizyona çıkarıp başta Amerika olmak üzere Batı’ya sövdürerek gücünü korumayı başarmıştı. Profesör Evren Balta’nın İrfan Aktan’a verdiği röportajdaki tespitleri, Putin yerine Erdoğan koyarak okuyabilirsiniz:
“Putin’in iktidarının ilk on yılı, aldığı halk desteği, sürekli bir ekonomik büyüme ve kapitalist oyunun kurallarını tesis edebilmesiyle ilgiliydi. Ama o büyüme modeli çeşitli nedenlerle krize girince, 2011-2012’den itibaren bu sefer Rus milliyetçiliği üzerinden içeride bir uzlaşma sağlamaya yöneldi. Burada tabii toplumsal muhalefetin Rus milliyetçiliği üzerinden örgütlenmesini de dikkate almalıyız. Putin mükemmel bir Makyavelist olarak bu milliyetçi dalgayı önce sert polisiye yöntemlerle bastırdı ve hemen sonrasında bu milliyetçi söylemi kendisi devralarak kullanmaya başladı. Böylelikle popülaritesini ve hatta oy desteğini ciddi bir biçimde artırdı.”
Bu okumaya Francis Fukuyama’nın Financial Times için kaleme aldığı yazısını ekleyin:
“Rusya, Çin, Suriye, Venezuela, İran ve Nikaragua'nın liberal demokrasiden hoşlanmamaları ve kendi otoriter güçlerini sürdürmek istemeleri dışında çok az ortak noktası var. Örneğin, Venezuela nüfusunun beşte birinden fazlasını sürgüne göndermiş olmasına rağmen, Caracas'taki Nicolás Maduro'nun aşağılık rejiminin hayatta kalmasına izin veren bir karşılıklı destek ağı oluşturdular.
Bu “illiberal” ağın merkezinde, kendi halkına ne kadar kötü davranırsa davransın, ABD'ye veya AB'ye karşı çıkan hemen hemen her rejime silah, danışman, askeri ve istihbarat desteği sağlayan Putin Rusyası var. Bu ağ, liberal demokrasilerin kalbine kadar uzanıyor. Sağcı popülistler, Putin'i Ukrayna'yı işgal ettikten sonra “dahi” ve “çok bilgili” olarak nitelendiren eski ABD başkanı Trump'tan başlayarak Putin'e hayranlıklarını dile getiriyorlar.”
Burada Türkiye’nin olmaması dikkatinizi çekmiştir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantısı için New York’a giden Erdoğan uçakla dönüş yolunda Biden’a açıktan ayar vermiş ve şöyle konuşmuştu:
“Benim Başbakan, Cumhurbaşkanı olarak yaklaşık 19 yıllık yöneticilik hayatımda Amerika ile olan münasebetlerimde geldiğimiz nokta maalesef iyi bir nokta değil. Ben oğul Bush ile iyi çalıştım, Sayın Obama ile iyi çalıştım, Sayın Trump ile iyi çalıştım ama Sayın Biden ile iyi başladık diyemem.”
Erdoğan aynı konuşmada şu anda tüm dünyanın lanetlediği Putin’e övgü yağdırmıştı:
“Örneğin Sayın Putin Azerbaycan’da eğer devlet adamlığını tam manasıyla ortaya koymamış olsaydı, Azerbaycan’dan bu şekilde çıkılmazdı. Ama bunu ortaya isabetli kararlarla koyduğu için Azerbaycan’dan çok çok olumlu bir şekilde çıkma şansını yakaladık. Örneğin Sayın İlham Aliyev istediği anda istediği gibi rahatlıkla Sayın Putin’le görüşüyor, konuşuyor. Ben hakeza öyle… Çok kısa sürelerde irtibatlarımızı kurup görüşmelerimizi yapabiliyoruz.”
Biden’a meydan okurken Putin’e övgü yağdırma Amerika’ya “Bak öbür tarafa geçerim” mesajı olduğu kadar aslında Fukuyama’nın vurguladığı “illiberal ağı”n bir parçası olmanın kaçınılmaz sonucuydu. Erdoğan 15 Temmuz sonrası Batı, Avrupa Birliği ve NATO karşıtı, baskıcı, hukuk tanımaz sistemini Putin’in desteğiyle kurmuştu.
İktidar ortaklarının Batı düşmanı Avrasyacılar olması kadar, kendi İslamcı geçmişi, kompleksleri ve Batı uygarlığından nefreti, demokrasiyi ilk durakta inilecek bir durak olarak görmesinin kaçınılmaz sonucuydu bu. Erdoğan ve Putin, ana-baba ayrı kardeşlerdi aslında…
Fukuyama bu gerçeği bilerek ve görerek Erdoğan’ın Türkiyesi’ni neden bu “illiberal ağ” içindeki ülkeler listesine almadı.?
Çünkü seçim yılındayız. Washington’ın bu yıl içinde Erdoğan ve AKP’ye içerideki şovenist dalgayı kullanmasına fırsat verecek, Sancak’ın deyimiyle “NATO, Erdoğan’ seçim yoluyla devimek istiyor” dedirtecek bir imkan yaratmama çabası olabilir. Bu dönem sık sıkı Türkiye ve Erdoğan’ın NATO’ya katkılarına ardı ardına övgüler duymamız bile mümkündür.
Elbette Putin’in Çin desteğiyle iktidarını sürdürmesi, halkını yoksulluğa sürükleyerek ve dünyadan kopararak kendi sarayında hayatını devam ettirmesi mümkündür. Ancak bu kolu kanadı kırılmış, illiberal bir ağa hükmedemeyen, Erdoğan’ın sırtını yaslayabileceği bir Putin olmayacaktır.
Putin’in zayıflaması Erdoğan’ın seçim öncesi Kürtlere yönelik bir işgal hareketini imkansız hale gelmesi, binbir hile hurdayla sandığı halkın önünden kaçıramaması ve en azından iyi-kötü bir hukuk düzenine dönülmesi anlamına gelecektir.
Ukrayna savaşında tuttuğunuz taraf sadece dünyanın ve Avrupa’nın geleceğini değil, sizin hak ve hukukunuzu da belirleyecek.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları





































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021