Ergun BABAHAN
Recep Tayyip Erdoğan iktidarın gizli patronu Devlet Bahçeli ile bir haftada üçüncü toplantısını gerçekleştirdi. Sık görüşmeler üzerine rivayet muhtelif. Biden’ın kısa bir süre sonra göreve başlamasıyla artacak uluslararası sorunlardan muhtemel erken seçim senaryolarına kadar bir çok iddia var ama kapalı rejimde sağlıklı haber alma, kulis yazma imkanı yok. Her bilgi derin bir süzgeçten geçirilip çarpıtıldıktan sonra yayınlatılıyor.
Trump’la yükselen popülist, baskıcı, yalan-dolan üzerine kurulu bir dönem geride kalıyor. Georgia’da Amerikan tarihi resmen yeniden yazıldı. Güney’den ilk kez bir Afrikan-Amerikan senatör seçilerek tarihe geçti. Muhtemelen Demokratlar Senato’da çoğunluğu ele geçirerek Kongre’nin kontrolünü ele geçirecekler. Böylece çok uzun bir aranın ardından hem Beyaz Saray, hem de Kongre tek partinin denetimine geçecek.
Genel sağlık sigortasından vergi ve yargı reformlarına kadar geniş ve geri dönülmesi çok zor olacak düzenlemeler yapma şansı var Demokratların. Orta sınıf Cumhuriyetçileri ürktümeden Amerika’yı önümüzdeki yüzyıla taşıma fırsatı geçti ellerine. Trump’ın uç siyaset ve söylemine teslim olan Cumhuriyetçi partinin bölünme ihtimali var. Bu durum, Demokratların başarılı bir yönetim gösterebilmeleri halinde zaferlerini daha ileri yıllara taşıma ihtimalini de artırıyor.
Önce akılda tutulması bir gerçek var: Bu seçim zaferini siyah seçmenlere borçlu Demokratlar. Bu kesim sadece Amerika içinde kendi sıkıntılarına değil, dünyadaki tüm ezilenlere destek vermeye hazır, başta da Kürtler.
Ayrıca Biden seçim stratejisini otoriter liderlerle mücadele üzerine kurdu, halklarından çaldıkları paralar dahil, her konuda üzerlerine gitme sözü verdi. Bu söz kendisine sık sık hatırlatılacaktır. Bu arada Senato Dış İlişkiler Komitesi’nde Erdoğan ve ailesinin malvarlığını araştırmaya yönelik bir önergenin beklemekte olduğunu hatırlatalım. Trump’ın Cumhuriyetçi çoğunluk lideri üzerinden gündeme gelmesini engellediği bu öneri veya yenisi tekrar gündeme gelebilir ve Kongre’de çok güçlü destekle geçer.
Bu tabloda Erdoğan için tek olumlu haber, dış politikayı belirlemenin Kongre’den Beyaz Saray’a geçecek olmasıdır. Trump’ı CAATSA yaptırımlarını devreye sokma, Türkiye’yi F-35 projesinden çıkarmaya zorlayan Kongre’nin kararlı tutumuydu.
Kötü ve umutsuz haber ise Türkiye politikasını belirleyecek kadroların Ankara’ya çok sıcak bakmayan isimlerden oluşması. Türkiye’ye girilmesine, Saray’daki görüşmelerine katılmasına izin verilmeyen Brett Mcgurk, Amerika’nın Ortadoğu politikalarından sorumlu isim olarak Dışişleri Bakanlığı’na dönüyor.
Özetle Erdoğan ve Ankara’nın Washington’da dayanıp güvenebilecekleri bir dostları yok. Aksine Erdoğan’ın her eylem ve kararına antipatik bakıp sorgulayacak ve hiçbir zaman güven duymayacak bir ekip iş başında olacak.
Avrupa Birliği’nin Ege’deki taleplerine boyun eğerek Oruç Reis’i Antalya Körfezi’ne kapatan, Mavi Vatan’dan vazgeçen Erdoğan’ın demokrasi, Suriye konularında fazla hareket alanı yok, özellikle Bahçeli ile ortaklığı devam ettiği sürece.
Türkiye’nin dışarıda kuzu içeride kurt olacağı bir dönemde karşısında içerideki muhalefetten çok Biden yönetimi çıkıyor olacaktır. Üstelik Avrupa Birliği ile uyum içinde. Burada sıkıntı, Türkiye’nin içinde gerçek demokrasiyi savunan parti ve kurumların azlığıdır. Herkesin devletin izin verdiği Türkiye’de Kürt sorununa cesur yaklaşamayan partilerin çağdaş dünyanın bir parçası olma şansı yoktur. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin haklı, saygı ve barışçıl protesto gösterilerine “terörist” yaftası yapıştırmaktan çekinmeyen, polisin faşizan baskını görmezden gelen bir İYİ Parti zihniyetiyle demokrasi kurmak mümkün olamayacaktır. Partiler, devletten kurtulup gerçekten “sivil”leşemediği sürece demokrasi hep kısıtlı ve eksik olmaya devam edecektir. Elbette yolsuzluk ve hukuksuzluklar da…
Direnerek bir fark yaratmak mümkün. Saray Rejimi bunun farkında. Gencecik çocukların evleri sabaha karşı onlarca polisle bunun için basılıp terör yaratılıyor. Bir terörden bahsetmek gerekirse bu ülkede “devlet terörü”nden bahsetmek gerekir. Utanç sadece kayyımı atayan Saray’ın değil, bu gençlerin saygın mücadelesine destek veremeyen muhalefetindir.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021