Erol KATIRCIOĞLU
Selahattin Demirtaş, geçenlerde “Altmış civarında HDP bürosuna saldırı oldu” diyerek MHP’yi açıklama yapmaya davet etmişti. Fakat bugün Adana ve Mersin’deki il binalarında yaşanan patlamalar ve bu patlamalarda insan canının hiçe sayılmış olması ve her iki patlamanın da hemen aynı saatte gerçekleştirilmiş olması durumun çok daha örgütlü ve ciddi olduğunu düşündürüyor. Bir başka ifadeyle, HDP’ye yönelik saldırıları, bugün itibariyle, üç-beş ülkücü gencin yaptığı olaylar olarak görmek artık çok zor. Buna “derin devlet” mi dersiniz, bir türlü hesaplaşılamamış “Ergenekon” mu dersiniz ya da henüz bilmediğimiz bir başka derin güç mü dersiniz bilemem. Ama üç-beş milliyetçi genç muhabbeti artık pek ikna edici değil. Aslında bu tür olayların hemen her seçim döneminde oluyor olması bizdeki demokrasinin de ne menem bir demokrasi olduğunu ortaya koyuyor. 1946’da geçtiğimiz “çok-partili rejim”in ilk seçiminde “açık oy, gizli sayım” gibi demokrasi karşıtı bir yöntemin arkasında yatan zihniyet- seçimlerde artık böyle bir teknik kullanmıyorsak bile- hala devam eden bir zihniyet. Kim inkar edebilir ki yüzde 10 barajı gibi bir barajın olmasının da, her konuda tek yetkili genel başkanların olduğu siyasi partilerin olmasının da böyle demokrasi karşıtı bir zihniyetin işaretleri olmadığını? Açık konuşalım Türk siyasi eliti, özünde hiçbir zaman demokrat olmamış ve ülkede hiçbir zaman gerçek bir demokrasi talebinde bulunmamış bir siyaset elitidir. Hala yüzde 10’luk barajlı bir “Seçim Yasası”nın varlığı ve liderlere sınırsız yetki veren bir “Partiler Yasası”nın varlığı bence bu durumu yeterince açıklıyor.
İlginçtir. Bu durumu ilk fark eden ve Türk siyasi elitine, “Bu, “demokrasi” dediğiniz “demokrasi” değildir. Gelin her şeyden önce bu konuda anlaşalım !” diyen Abdullah Öcalan oldu. Müzakere masasına getirilen “10 maddelik metin” özünde demokrasinin nasıl bir rejim olması gerektiği tartışmaya açan bir meydan okuma metniydi. Ve muhatabı da yalnızca AKP değil diğer tüm partilerdi. Ama Türk siyasetçileri daha henüz bu konuyu tartışabilecek durumda dahi değil. En azından şimdilik anlaşılan bu. HDP siyasetinin bu seçimlerde, Türk siyasi elitinin ve özellikle de AKP’nin kimyasını bozmasının da nedeni bu. Temel damarı Kürt siyaseti olan HDP’nin demokrasiyi diğer partilerden çok daha fazla önemsiyor oluşu ve Türk siyasi elitine gerçek demokrasiyi hatırlatması ve onları böyle bir demokrasiye davet etmesi, anlaşılan onlar için tahammül edilmesi zor bir durum. HDP’nin “Siz kendinizi ne sanıyorsunuz?” sorusuyla muhatap olması da bu nedenle.
Türk siyasi eliti artık Kürt siyasi hareketini kriminalize etmekten, onu her konuda suçlamaktan vazgeçmesi gerekiyor. Hiçbir siyasi partinin hiçbir siyasi partiye karşı böyle davranmadığı, böyle davranamayacağı yeni bir demokrasi için daha işbirlikçi bir zihniyet dünyası yaratması gerekiyor. AKP’liler iktidarlarının bu dönemlerini “yeni” diye nitelemek istediklerine göre, demek ki onlar da “yeni” bir şeyler olsun istiyorlar. Ama bir döneme “yeni” demek, o dönemi “yeni” yapmıyor. Nitekim bu seçim sürecinde olanlar ve son olarak dün yapılan bombalı saldırılar bize “yeni”yi değil “eski”yi çağrıştırıyor. Bir dönemin gerçekten “yeni” olmasının yolu galiba öncelikli olarak nasıl bir demokrasi sorusunun cevabını bulmayı gerektiriyor.
Son olarak, merak eden okuyucularıma, neden “Türk siyasi eliti” ya da “Türk siyasetçileri” gibi “etnik” vurgusu olan tamlamalar kullandığımı açıklayayım. Öncelikli olarak onlar kendilerini böyle tanımlamayı seviyorlar. Bu bir. İkincisi ise, bu partilerin hiç biri daha henüz Türkiyelileşmiş değiller. Yani kendi “kimliklerinin” dışındaki her hangi bir kimliği, onlarla eşit hak ve özgürlüklere sahip olacak bir “kimlik” olarak görmüyorlar. Aksine konuşuyor olsalar bile...
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.09.2025
9.09.2025
3.09.2025
26.08.2025
12.08.2025
6.08.2025
29.07.2025
23.07.2025
19.06.2025
29.05.2025