Erol KATIRCIOĞLU
Diyarbakır’dakarşılaştığımSezgin Tanrıkulu anlattı Güven Hamamı görevlisi Kenan’ın bütün bu olan bitenleri özetleyen cümlelerini. Kenan diyor ki “Gökyüzünde kara bulutlar dolaşıyor. Bilirsin bulutlar iki türlü boşalır. Birincisi bir yağmur yağar ortalığı temizler. Sonrasında bir rahatlık hissedilir. İkincisinde ise yağmur yağar, sel olur bütün taşı toprağı alır götürür. Sonrasında ise hissettiğin bir felaket duygusu olur. Bu aralar bulutlar ikinci yoldan boşalacak gibiler.”
Herhangi bir Diyarbakırlının ruh halini iyi anlatan bir cümle gibi geldi Kenan ustanın söyledikleri. Hemen her gün yeni cenazeler, bombalar, adam kaçırmaların olduğu bir ortamda başka nasıl hissedilebilir ki? Diyarbakır’daki ruh hali bu...
Tabii bir de kızgınlık var özellikle de hükümete karşı. Tam da barışa yaklaşmıştık ki hükümet su koyuverdi gibisinden. Batı’daki genel ruh halinin neredeyse tam zıttı olarak. Burada herkes PKK’yı suçlarken orada da herkes hükümeti topun ağzına koyuyor.
Doğrusu hükümet dedim ama bunun hükümet olması da gerekmiyor aslında. Gerekmiyor çünkü anlattıkları ve örnekledikleri olaylar çok eskilere gidiyor. Ta Osmanlı’ya kadar... Hep bizi aldattılar duygusu yaşadıkları. O nedenle de çokluk aslında karşılarında soyut bir “Türk devleti” varsayıyor ve bu devletin kendilerini sürekli olarak aldattığını düşünüyor. Söylemeye gerek yok ki bu “Türk devleti” de şimdilerde AKP hükümetiyle temsil edilmekte.
Bu algıların bu kadar simetrik olmasının gerçek olan-bitenle bir ilişkisi olması gerekmiyor tabii ki. Öyle algılanıyor olması kendi başına önemli. Buradan tabii ki ölümlerle ilgili üzüntülerin paylaşılmadığını söylemek istemiyorum. Aksine bence buranın insanı bütün bu ölümlere üzüldüğü kadar bir de batı basınında pek yer almadığından duyulmayan gerilla ölümlerine de üzülüyor. Çünkü dağlarda ölenlerin bir kısmı da onların çocukları.
Eğer karşınızdakine güvenmiyorsanız herhangi bir adım atmadan önce karşınızdakinin adım atmasını beklersiniz. Beklersiniz çünkü siz adım attığınızda karşınızdaki atmazsa siz zararlı çıkabilirsiniz. O nedenle de sizin için en iyi strateji karşınızdakinin önce adım atmasını beklemektir.
Peki ya karşınızdaki de tıpkı sizin gibi bir değerlendirme yapıyorsa ne olacaktır?
O da size güvenmediğinden dolayı önce sizin adım atmanızı bekleyecek ve birlikte atabilseniz her ikiniz için de iyi olabilecek bir adımı birbirinize güvenmemekten dolayı atamayacaksınız. Yani aranızdaki sorunu çözemeyeceksiniz.
Oyun Teorisi’nde “Mahkûmların ikilemi” olarak bilinen bu basit oyunda “güvensizlik” ve daha da önemlisi iki taraf arasında hiç bir “temas”ın olmaması bu oyunun iki tarafın ortak çıkarına uygun biçimde çözülmesini önlüyor. Kürt sorununda yaşadığımız da biraz bu değil mi?
Aralarına, birbirlerine karşı “güvensizlik” duvarları örmüş tarafların, bu duvarları aşıp “o adımı” atmaları nasıl mümkün olabilir?
Doğrusu asıl cevaplanması gereken soru bu.
Geçenlerde bir sohbette Cengiz Çandar anlatmıştı İrlanda sorunuyla ilgili, sorunun müzakerecilerinden birinin “İçeriği önemli olmasa da tek bir anlaşma bile olsa başlamak için yeterli olabilir” dediğini. Yani basit bir içerikte de olsa iki tarafın temasını sağlayacak her hangi bir konuda bir anlaşma çözüme gidecek yolu açabilir.
Ya da geçenlerde Selahattin Demirtaş’ın Diyarbakır’da gazetecilerle yaptığı görüşmede “Hükümet seçim barajını yüzde 7’ye düşürsün biz bunu sembolik olarak çözüme yönelik bir işaret sayarız” önerisi gibi bir öneri...
Ben birlikte yaşamaktan yanayım. Kürtlerin de Kürt olarak yaşamaktan memnun olacakları bir toplum hayali var kafamda. Tabii kendini farklı hisseden diğerlerinin de farklarını yaşayabilecekleri bir toplum hayali bu. Bu hayalin gerçekleşmesinin bugün için en acil konusu ise her iki tarafta da güven ikliminin oluşması.
Bu yazının yazılması da bu nedenle.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025
29.01.2025
16.01.2025