Erol KATIRCIOĞLU
Bir araştırma şirketi, yaptığı araştırmada vatandaşların terör örgütü PKK’ya yönelik operasyonlara büyük bir destek verdiğini ortaya koymuş. ‘PKK’ya karşı yürütülen operasyonlara destek verenlerin oranı yüzde 91.8’miş. Eğer bu bulgu doğruysa, bu, bu ülkenin bir korku ülkesi haline geldiğinin en açık kanıtı. Çünkü, ‘PKK’ye terör örgütüdür’ demediğinden dolayı öldürülen sevgili Tahir Elçi’nin kanı henüz kurumadan kime böyle bir soru sorsan alacağın cevabın da böyle olacağı açık.
Evet Türkiye bugün bir korku imparatorluğu haline gelmiş durumda. Ülkenin silahlı kuvvetleriyle polis kuvvetleri ve bilimum diğer başka güçleri, birlikte Doğu’da bir savaş yürütüyorlar. Eğer ülkeyi yöneten AKP’li kadroların birazcık tarih bilgileri varsa, böyle ‘temizleyeceğiz’, ‘yok edeceğiz’ dedikleri Kürt isyancılarının tarihte de yok edilemediklerini biliyor olmaları gerekir. Öyleyse bu şiddete tapınmanın nedeni nedir? Aynı çalışmada başkanlık için de desteğin yüzde 65, yeni anayasa içinse yüzde 90 olduğunu dikkate alırsak acaba bütün bunlar bu sonuçları almak için mi diye insan kendi kendine sormadan edemiyor. Eğer tabii bu, bir aymazlık sonucu ya da Ortadoğu’nun yeniden şekillenmesindeki bir hamle değilse?
Ama diyebilirsiniz ki ‘Velev ki öyle, yine de insanlar, özellikle ülkenin batısında yaşayan insanlar daha cesur olamazlar mı? Bu korku imparatorluğu gidişine dur demek için, tamam anladık ölümü falan göze almasınlar, ama en azından sokağa çıkıp demokratik haklarını kullanamazlar mı? Bu korkuya pirim vermek niye? Ayrıca hani kardeştik? Bu nasıl bir kardeşlik? İnsan kardeşine zor günlerde destek olmaz mı?’ Bunlara benzer soruları soran çok sayıda insanın olduğunu biliyorum. Yine eğer bu anket doğruysa (operasyonları destekleyen yüzde 91,8 olduğuna göre) en azından toplumda yüzde 10 civarında (HDP’nin aldığı oy oranı kadar) insanımızın bu soruları sorduğunu varsayabiliriz.
Bu sorulardan giderek Kürtlerin Kürt kimlik siyasetine döndüğü, HDP’nin de ‘Türkiyelileşmek’ projesinden uzaklaştığına dair düşüncelerin tartışıldığı bir dönem yaşadığımız ortada. Doğrusu üstlerine bombalar atılırken, şehirleri yakılıp yıkılırken Kürtlerin böyle bir eğilime girmeleri belki de kaçınılmaz. Ama aslında, yukarıdaki anket çalışmasının da ima ettiği gibi ülkenin batısından da operasyonlara destek verilmesi bir başka tartışmayı da gündeme getiriyor. Ya da en azından getirmesi gerekiyor. Ülkenin batısında yaşayan ve çoğunluğu ‘laik ve modern’ kimlikle kendini tanımlayan ve genellikle CHP’ye oy veren kesimler nasıl oluyor da bir taraftan AKP hükümetinden nefret ediyorlar diğer taraftan bu operasyonlara destek veriyorlar? Bunun nasıl bir açıklaması olabilir ki?
Benim cevabım, bu kesimlerin gerçek bir siyasi projeye, gerçek bir toplum hayaline, gerçek bir siyasi felsefeye sahip olmadıkları yönünde. Bir başka ifadeyle Cumhuriyetin üzerine dayandığı bu kimlik, içinde çok yüksek bir insan gelişmişliği olmakla birlikte, kafası karışmış, nereye ait olduğu konusunda zihni bulanık, içinde yaşadığı toplumu anlamada yetersiz, görece zenginliği içinde mutluymuş gibi yaşayan ama çok da mutlu olmayan bir kesim. Anlıyorum ki bu kesim içinde kendine bir yön bulamayanların tek seçeneği, en azından becerebilecek olanalar için, buralardan çekip gitmek. Ya diğerleri? Gidemeyecek olanlar?
Demek istiyorum ki bu ülkenin siyasi dengeleri, ‘laik ve modern kimliğin’, gerçek bir laiklik ve gerçek bir modernlik çerçevesinde siyasete dönmesi sağlanmadıkça sağlanamayacak. Bu siyasetin çağın modernlik anlayışı içinde gerçek bir demokrasiye tekabül ettiği ise bence açık. Bir başka ifadeyle, CHP’ye her seçimde yüzde 25 civarında oy veren kesimler gerçek bir demokrasiye sahip çıkmadıkça bu ülkenin sorunları da çözülemeyecek. Unutulmasın ki Türkiye siyaseti üzerindeki askerin gölgesi uzaklaştıkça ‘sandık’, en azından toplumdaki nüfusları gereği, her daim İslami kesimin siyasetinin başarısıyla sonuçlanacak.
Türkiyelileşme projesinin başarısı ise, belki de laik ve modern kesimin siyasete dönüşü ve bu projeye destek veren Kürtlerin, solcuların, demokratların ve diğer dışlanmışların buluşmasıyla mümkün olacak.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025
29.01.2025
16.01.2025