Eser KARAKAŞ
Bu yazıyı Pazar günü yazıyorum, okurlar Pazartesi günü görecekler, her yazımdan daha farklı bir üslubu olabilir zira iki konuyu aynı yazıda ele almak istiyorum, konular ilk bakışta farklı gibi duruyorlar ama kanımca özleri tıpatıp aynı.
ABD Başkanı Trump’ın “6 sene sonra NewYork Times ve Washington Post gazeteleri kapanmış olacaklar” ifadesi ile Türkiye Cumhuriyeti’nin son başbakanı, Binali ismini Erzincanlı alevi komşularının koyduğu Binali Yıldırım’ın “İkisinden birini kapattık” sözü aynı günlere denk geldi.
Trump ile Binali Yıldırım çok farklı kültürel kökenlerden gelmekle birlikte aynı siyasi kumaştan yapıldıklarına kanımca hiç kuşku yok, bu tuhaf durum da muhtemelen çağın bir azizliği.
Yazıda aynı kumaş ifadesini kullandım ama başlıkta elimden kaçtı “aynı kap” ile başlayan bir deyime gönderme yapmışım, bağışlayın.
İşin gerçekten çok sevimsiz, hatta çok çirkin yanı bizim son Başbakanın gazeteler kapandığı zaman işsiz kalan insanlarla adeta dalga geçen bir üslubu benimsemiş olması, mesela sıkılmadan “ben de işsiz kalıyorum” deyip sonra gevrek gevrek gülebilmesi; bugüne dek bilmiyordum, bir yaşıma daha girdim, demek ki TBMM Başkanlığı bir işsizlik tazmin yeri imiş, zaten yeni Başkanlık sisteminde TBMM’nin ne hükmü kaldı ki, Başkanının kalsın.
Başbakanlık makamına kadar gelebilmiş, bırakın makamları, o yaşa gelmiş birinin hangi konuların şaka kaldıracağını, hangi konuların kaldıramayacağını çok iyi bilmesi gerekir; bizim ülke olarak kısmetsizliğimiz bu asgari insani meziyetlerden nasibini alamamış kişilerin çok önemli yerlere yerleştirilmiş (gelmiş diyemiyorum) olmaları.
Bu insanlarla aramızdaki siyasi uçurumu bir kenara bıraktım, bir noktada yakınlaşmamız zaten mümkün değil ama hepimizin bu insanlardan biraz daha nitelik ve nezaket talep etmek gibi bir hakkımızın olduğunu hala düşünüyorum.
OHAL’in son günlerinde, 15 Temmuz belasının yaklaşık ikinci senesinde, yeni bir KHK ile 18 bin altı yüz otuz sekiz kişi kamu hizmetinden ihraç edildi.
Çok farklı açılardan çok sorunlu bir durum.
1-Bu insanlar bu kadar ağır bir yaptırımı hakkediyorlarsa (!) iki senedir kamu hizmeti içinde nasıl barındırıldılar?
2-Bu karardan ve zamanlamasından anlaşılan, egemenlerimiz, ellerinde çok somut bilgiler olmadan, giderayak, her ihtimale karşı, bu ağır yaptırım paketini devreye soktular.
3-Bu çok ağır idari yaptırım ile suçlamanın sübuta ermemiş olması durumu, sadece bir ihtimaliyata (olasılık) dayanması arasında hukuken, vicdanen, ahlaken kabul edilmesi olanaksız bir açık var.
4-Şayet egemenlerin ellerinde somut bir suç belgesi var ise, bu bilginin çok kısa sürede yasal kovuşturmaya dönüştürülmesi mecburiyeti, konunun yargı önüne getirilmesi şartı olmalı. Bu yapılmaz ise ortada inanılmaz bir keyfilik var demektir; daha önceki KHK’larla görevlerinden atılan insanların bir bölümü için hiçbir hukuki yola başvurulmadı şimdiye kadar, hukuki süreç başlatılanların da önemli bir bölümü takipsizlik aldılar; böyle bir durum ile bu çok ağır yaptırım arasındaki dengesizliği kim açıklayacak?
5-Meselenin vicdani ve ahlaki boyutu çok önemli; eminim ki ve umarım ki bu bilmem kaç adet KHK’nın altında imzası bulunan, sayısız insanın hayatını hukuksuz bir biçimde karartan egemenlerin vahim uyku sorunu vardır bu günlerde.
Lisede bir Fransız hocam vardı, Fr. Denis, bizim sözde muhafazakarları kızdırmak pahasına kendisine Allah’tan rahmet diliyorum, çok iyi bir insan ve hoca idi, derslerinde, vicdana karşı gerçekleşmiş eylemler için şu fransızca ifadeyi kullanırdı: “Le tigre dort, l’Homme guette”. Nasıl tercüme edeceğimi tam bilemiyorum, belki şöyle denebilir: “Kaplan uyur, insan uyuyamaz”.
Ama bu arada, kaplana da haksızlık etmeyelim, onun doğasının vicdani mükellefiyeti yok.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2025
30.05.2025
29.05.2025
13.05.2025
29.04.2025
22.04.2025
19.04.2025
15.04.2025
4.04.2025
1.04.2025