Eser KARAKAŞ
Konunun ele alış tarzını basitleştirmek için meseleyi önce ABD ve Çin arasında tartışalım, Avrupa Birliği, Rusya, Hindistan, vb. gibi başka partönerleri daha sonra konuşabiliriz.
Obama döneminde ABD ve Çin arasında kurulan ekonomik denge her vadede ABD için iktisadi anlamda iyi bir dengeye, Çin için ise kısa ve orta vadede çok iyi, uzun vadede ise belirsiz bir başka dengeye tekabül ediyordu.
Kısaca, en kaba hatları ile özetleyelim.
ABD ile Çin arasında bir işbölümü oluşmuştu ama bu işbölümü anlaşmaya değil, tarihe, ekonomiye ve özellikle de ABD’nin muhteşem üniversitelerinin önünü çektiği aradaki büyük bilimsel farklılığa, innovasyona dayanıyordu.
Bu denge içinde, basitleştiriyorum, ABD yüksek teknoloji ürünleri, mesela Apple, uzay teknolojisi ve araştırmaları üretirken Çin de çimento, metalürji üretimine tavan yaptırıyordu.
Bu dengenin uzun vadede Çin’in yararına olmadığı açıktır ama Çin de bir buçuk milyarlık nüfusu, bu nüfusa iş bulmak ve beslemek için nispeten emek yoğun sanayilere yoğunluk vermek zorunda idi.
Bu süreçte ABD ekonomisi geleneksel tüketim malları üreten yaklaşık tüm imalat sanayi dallarından Çin lehine vazgeçti ve tüm bu malları Çin’den ithal etmeyi tercih etti.
ABD tüketim malları piyasalarını çok evet çok ucuz Çin malları kapladı ve akıllı ABD yönetimi ve özellikle de hizmet sektörü bu işten çok memnun idi.
Çünkü, örneğin bin beş yüz dolar civarında bir ücret alan hizmet sektörü çalışanı ABD yerleşiğinin, diyelim hamburger firması çalışanı, tezgahtar, garson, reel ücreti inanılmaz bir biçimde yükseliyordu, aldığı ücretin iki yüz doları ile düşük gelirlilere yönelik bir giyim mağazasına giren hamburgerci çalışanı ailesine on ayakkabı, on gömlek, on kazak alarak çıkabiliyordu.
Bu süreçte kanımca anahtar kavram Çin tüketim malları ile ABD’de artan reel ücret oldu.
Reel ücretlerin bu kadar yükselmesi istihdamı da olumlu etkiledi, ABD’de esnek işgücü piyasalarının etkisi yanında bu yüksek, nominal değil reel ücret, emek arzını da yükseltti.
Aynanın öbür yüzünde de üç yüz yirmi milyonluk, kişi başına gelirin altmış bin dolara doğru gittiği ABD piyasası tüketim malları piyasasını adeta tümüyle ele geçiren Çin bir buçuk milyarlık nüfusuna iş yarattı, açlık sorunları en azından ertelendi ama zorunlu iş bölümü de Çin’in bilgi çağı üretimine girmesini geciktirdi, bu da Çin’in bu süreçten olumsuz etkilendiği konu.
ABD için işler harika gidiyordu, nüfusun yaklaşık dörtte birinin doğrudan ya da dolaylı biçimde dahil olduğu yeni ekonomi büyük kaynaklar, zenginlik üretti, ABD, o devasa vücudu ile bile Clinton döneminden başlayarak Obama döneminde de büyümesini sürdürdü.
Ancak, derin ABD ideolojisi, yeniden bölüşümcü politikalara, güçlü bir sosyal devlete, etkin sağlık politikalarına izin vermeyince Trump fenemoni ile çok düzgün giden işler rayından çıkıverdi.
ABD ekonomisi çok iyi gidiyordu, kişi başına gelir artıyordu, işsizlik adeta doğal işsizlik oranına çekiliyordu ama bu sürecin kaybedenleri de, özellikle Çin mahreçli tüketim malları ya da çimento, demir-çelik sektörü üreticileri, çoktu.
Bu konuda ABD’de bile çok sağlıklı bir gelir bölüşümü araştırma sonucu yok ama benim görüşüm bu süreçten herkesin biraz karlı çıktığı ama yüzde yirmi beşin çok ama çok karlı, yüzde yetmiş beşin ise çok daha az karlı çıktığı yani yüzde yirmi beşe oranla nispi bir fakirleşme hissettiği; bu arada bu yüzde yetmiş beşin içinde mutlaka mutlak olarak fakirleşen bir kesim de mevcut.
Bu demografi gerçeği kendini yeni ekonomi kurumlarında değil ama son başkanlık seçimlerinde çok iyi belli etti ve malum sonuçlar ortaya çıktı, Trump da bu rüzgarı yelkenine çok iyi doldurmadı değil doğrusu.
Bu süreç bana sanayi devriminde yaşanan lüdizm hareketini, makine kırıcılığını hatırlatıyor ama işin ilginç yanı çağdaş makine kırıcıların dünyanın en güçlü devletinde iktidara gelmiş olmaları; lüdistler 18. Yüzyılda iktidara gelememişlerdi, lüdistler sanayi devriminde makine üretimine karşı idiler şimdi ise, çipler karşısında makine üretimini destekliyorlar, iktisat tarihi gerçekten harika bir dal.
Bu rüzgarla iktidara gelen Trump kendini oraya taşıyan rüzgara göre de davranıyor, kızamayız, siyasetçinin oy maksimizasyon kaygısı böyle ama işin ilginç daha doğrusu üzücü yanı bu sürecin ABD’nin Bill Clinton, Obama imzalı yeni ekonomi yol haritasını geri çevirmeye çalışması.
ABD bir yandan en yüksek teknoloji ürünlerini üretirken öte yandan da tekrar metalürji, çimento, kitle ayakkabıları üretimine talip; bu mümkün mü, göreceğiz.
Çimento, kömür, metalürji üretecek ABD Çin piyasalarını da derin bir fakirliğe itiyor, yeniden kitlesel “boat people” dramları gündeme gelebilir; Çin’de yoksulluğun, işsizliğin bu kadar artma ihtimali dünya barışına, dünya ekonomisine ne getirecek, bu da hiç belli değil.
Bir dönemler çok eleştirilen, demode görülen Fransa tipi sosyal devletin 2017 seçimlerinde bu ülkede bir Trump fenemoninin ortaya çıkışını da engellediği malum; Marine Le Pen cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci turunda Fransa gibi bir ülkede bile yüzde otuz yedi oy alabildi ama iktidara gelemedi, bunun temel nedeninin de Fransa tipi sosyal devletin sosyal ekskülüziyon, dışlanma durumunu olabildiği ölçüde asgariye indirmiş olması galiba, çoğunluk en azından kendini sistem tarafından dışlanmış hissetmiyor Fransa’da.
Trump’ın Çin ile girdiği ticaret savaşı tüm dünya refahını çok olumsuz etkileyecek, buna hiç kuşku yok ama bu süreçten en çok olumsuz etkileneceklerin başında reel ücret düşüşü karşısında (ucuz Çin ücret malları-wage goods-artık olmayacak) muhtemelen nominal ücretleri arttırmak zorunda kalacak ABD hizmet sektörü.
ABD ekonomisi Obama döneminde artık tamamen bir yüksek teknoloji, hizmet ve çok küçük ama çok verimli bir tarım ekonomisine dönüşmüş idi; nominal ücretlerin artışı bu ülkede enflasyonist süreçleri de devreye sokacak ve FED muhtemelen önemli faiz artışları yapacak, bu faiz artışları da bir dizi sorun üretecek.
ABD’deki faiz artışları muhtemelen değil mutlaka bizi de zora sokacak; Damad-ı Şehriyari’nin (1) bu yakın gelecek konusunu şimdiden düşünmesinde büyük fayda var.
Ekonomi böyle bir şey, ABD-Çin ticaret savaşlarından başladık, Damad-ı Şehriyari’ye kadar geldik.
(1) Damad-ı Şehriyari Osmanlı döneminde Padişah damatları için kullanılan bir tabir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2025
30.05.2025
29.05.2025
13.05.2025
29.04.2025
22.04.2025
19.04.2025
15.04.2025
4.04.2025
1.04.2025