Eser KARAKAŞ
Kleptomafyokrasi kelimesi benim uydurduğum bir kelime.
Bu literatüre hakimiyetim sınırlı olabilir, yanılabilirim ama Google’a yazdığım zaman da karşıma bir şey çıkmıyor; Google’da yoksa bu kelime yoktur diye varsayıyorum.
Bu çerçevede en sık kullandığımız kelime muhtemelen demokrasi kelimesi, malum, eski Yunancada dimos (halk) ve kratos (iktidar) kelimelerinden türüyor, demokrasi halkın iktidarı ya da yönetimi anlamına.
Tıpkı aristokrasinin aristokratların iktidarı, yönetimi anlamına geldiği gibi; örnekleri çoğaltabiliriz.
Başlıkta kullandığım benim uydurduğum kleptomafyokrasi kelimesi de kleptokrasi (hırsızların iktidarı) ve mafyokrasi (mafyanın iktidarı) kelimelerinin bir birleşmesi.
Wikipedia kleptokrasiyi şöyle tanımlıyor: Kleptokrasi, bir ülkede iktidarı ele geçiren bir ailenin ya da siyasal ya da dini grubun, o ülkenin kaynaklarını sistemli olarak soyması demektir ve kısaca hırsızlar rejimi anlamına gelir. Demokrasinin bütün kurumlarıyla yerleşmediği ülkelerde görülen bu durum, o ülkelerin gelişmesinin önündeki en büyük engellerden biri olmaktadır.
Wikipedia kleptokrasiden farklı ülkelerden çalındığı tahmin edilen kaynakların büyüklüğü ile beraber örnekler de sunuyor (2004 örnekleri):
- • Endonezya eski devlet başkanı Suharto (15 Milyar ile 35 Milyar Dolar arası)
- • Filipinler eski devlet başkanı Ferdinand Marcos (5 Milyar ile 10 Milyar Dolar arası)
- • Zaire (bugünkü Kongo) eski devlet başkanı Mobutu Sese Seko (5 Milyar Dolar)
- • Nijerya eski devlet başkanı Sani Abacha (2 Milyar ile 5 Milyar Dolar)
- • Yugoslavya ve Sırbistan eski devlet başkanı Slobodan Miloševi? (1 Milyar Dolar)
- • Haiti eski devlet başkanı Jean-Claude Duvalier (300 Milyon ile 800 Milyon Dolar arası)
- • Peru eski devlet başkanı Alberto Fujimori (600 Milyon Dolar)
- • Ukrayna eski başbakanı Pavlo Lazarenko (114 Milyon ile 200 Milyon Dolar arası)
- • Nikaragua eski devlet başkanı Arnoldo Alemán (100 Milyon Dolar)
- • Filipinler eski devlet başkanı Joseph Estrada (78 Milyon ile 80 Milyon Dolar arası)
Yine Wikipedia kleptokrasinin sonuçlarını da şöyle tanımlıyor: “Hırsızlar rejiminin egemen olduğu bir ülkede, yerli sanayi ve tarımsal üretim zayıflar ve iç pazar büyük sermaye gruplarına açılır. Siyasal alanda da insan haklarını çiğneyen, baskıcı bir yönetim kendini gösterir (düşük ücretler, rüşvetsiz iş yapmayan bir bürokrasi vb). Etnik milliyetçiliği, ırkçılığı ya da dini kullanarak geniş kitleleri yönlendirmeleri, bu tür yönetimlerin en karakteristik özellikleri arasındadır.”
NE İLGİNÇ BİR ALINTI DEĞİL Mİ?
. . .
19 Temmuz 2021 Pazartesi günkü Le Monde’da (Fransa’nın ve hatta Avrupa’nın en saygın gazetelerinin başlarında geliyor) Meksika’daki uyuşturucu kartelleri ve etkinlikleri üzerine çok önemli, çok bilgilendirici bir haritalı haber yayınladı, yazının başlığı da “Mafyokrasi”,
Yani Meksika’da mafya iktidarı ya da mafya yönetimi.
Meksika iktisadi ölçütlerle mesela kişi başına gelir düzeyi olarak Türkiye’ye çok uzak bir ülke değil ama yönetim anlayışı özellikle ülkeyi yaklaşık elli sene yöneten “Kurumsal Devrimci Parti” (Prof. Asaf Savaş Akat bu parti ismi ile çok dalga geçirdi, hem kurumsal hem de devrimci) iktidarı kaybettikten sonra epey değişiyor, örneğin ülke içinde ve dışında seyahatlerini tarifeli uçaklarla yapan bir Devlet Başkanı geldi sonra.
Ancak, uyuşturucu kartellerinin ve buna bağlı olarak mafyanın varlığı ülkenin yönetimini çok zorlaştırıyor.
Mafyokrasinin ne olduğunu daha iyi anlamak için bugünkü Türkiye iktidarına destek sunan Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek’e de başvurabilirsiniz, internette gördüm, Mafyokrasi isimli bir kitabı var, mutlaka konuya ilişkin çok önemli söyleyecekleri de vardır.
Dr. Doğu Perinçek bu kitabı yazarken yaptığı araştırmalardan öğrendikleri ve bulgularıyla bugünkü Türkiye’yi mukayese ettiği zaman acaba nasıl sonuçlara ulaşıyor?
Bugünkü Türkiye kleptokrasinin yani hırsızlar iktidarı kavramının ilginç yerlere geldiği bir ülke.
Kamu alımları, vergi destekleri, arazilerin arsaya dönüştürülmesi, vs. konular kleptokrasi alanında çalışan akademisyenler için çok ilginç örneklerle dolu.
Karapara, uyuşturucu gibi konular da mafyokrasi için.
Yani kleptomafyokrasi özetle.
Suç ekonomisi konusunda çalışanlar için nitelikli (?) örneklerle dolu bir ülke.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları










































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
18.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
26.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
3.11.2025
28.10.2025
23.10.2025