Fehim TAŞTEKİN
ABD’nin yeni tutumu mutlak bir korumaya dönüşürse dengeler değişir. Buna rağmen askeri restleşme tırmanırsa ABD’nin bölgede ayağını sabitleyeceği yerlere ihtiyacı olacaktır. Bağdat’ta hakim güçler giderek Amerikan varlığına karşı bileniyor. Bu ayak, söz konusu Kürtlerin kazanımları olunca Türkiye’de de çelme yiyebilir.
Suriye’de saatler IŞİD’in Fırat’ın doğusundaki son sığınağı Bağuz’da yürütülen operasyonun sonucuna ayarlı. Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) ‘görev tamam’ demesinin ardından ‘vaat edilmiş’ Amerikan çekilme planının gerçekliği ya da şekli-şemali belli olacak. Hasım taraflar gardını almış stratejilerini buna göre yoğuruyor.
Başkan Donald Trump’ın atacağı adımlarla ilgili belirsizlikler ihtimal senaryolarını kızıştırıyor. Bitiş çizgisine doğru çapraz ortaklık denemeleri ve Şam’ın müttefikleri arasında sekmeler göze çarpıyor. Özellikle Şam-Bağdat-Tahran eksenindeki son gelişmeler önemli.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu 27 Şubat’ta Moskova’da Rusya lideri Vladimir Putin ile görüşmesinin neticesi olarak, “Suriye’de Ruslar hariç bütün yabancı güçlerin çekilmesi için çalışma grubu oluşturulacağı” müjdesini vermişti! Bu da Şam-Tahran hattında antenleri kaldırdı.
Netanyahu’nun ziyaretinden önce İsrail ile Rusya arasında İran’ı Suriye’den uzaklaştırma konusunda belli bir anlayış birliği oluşmuştu. Rusya’nın girişimleri sayesinde Hizbullah’ın sınırlardan uzaklaşması güney cephesinin hükümet güçlerinin kontrolüne geçmesini sağlamıştı. Bu sonuçtan Şam’ın tüm dostları memnundu. Ama daha sonra tüm Suriye sathında İran varlığını hedef alan İsrail saldırganlığına Rusya’nın geçit vermesi, S-300’lerin İsrail’e karşı kullanılıp kullanılmayacağına dair oluşan şüpheler ve İran’ın etkisini sınırlama konusunda daha belirgin bir Rus taahhüdü son birkaç ayda işin rengini değiştirdi. Buna Rusya’nın Soçi mutabakatıyla İdlib’de üstlendiği taahhütleri yerine getirmediği halde Türkiye’ye taviz vermeye devam etmesinin Şam ve Tahran’da yol açtığı rahatsızlığı da ekleyelim. Rusya’nın Suriye’ye müdahale edip Orta Doğu’da ciddi bir ağırlık kazandıktan sonra daha büyük çıkarlar için esnek politikalara yöneldiğine dair kaygılar var. Bu arada Arapların Şam’la ilişkileri normalleştirme şartı da İran’dan uzaklaşma olarak öne çıktı.
Suriye kanadında İran’dan vazgeçilmeyeceğine dair beyanatlar artarken Devlet Başkanı Beşşar el Esad, krizden bu yana ilk Tahran ziyaretini 25 Şubat’ta gizlice gerçekleştirdi. Rus gazetesi Nezavisimaya Gazeta, Esad’ın Tahran’a Moskova’dan habersiz gittiğini, böyle yaparak Kremlin’in İran’ı Suriye’den uzaklaştırma niyetine darbe vurduğunu, Rusya’nın İsrail’le çalışma grubu oluşturma kararının da buna bir yanıt olduğunu öne sürdü.
Yani Soçi bandında sorgulanmaya başlayan Türk-Rus koordinasyonu, İran-Hizbullah karşıtlığında İsrail-Rusya paslaşması ve ABD’nin Fırat ötesinde bölgenin geleceğini etkileyecek kurgudan vazgeçmemesi Şam ile Tahran’ı birbirine daha fazla itti. Dahası bu ikili Irak’ı da çembere alarak bir sacayağı oluşturdu.
***
Farklı düzeylerde Tahran-Şam, Bağdat-Şam ve Tahran-Bağdat arasındaki temaslardan sonra İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ve Irak Genelkurmay Başkanı Korgeneral Osman Ganimi 18 Mart’ta Şam’da Savunma Bakanı Ali Abdullah Eyüp ile bir araya gelip ortak strateji belirlemeye çalıştı. (İkili Esad’la da görüştü.)
Her biri kritik birer mesaj verdi:
– Ganimi, önümüzdeki günlerde Suriye-Irak sınırının yeniden açılacağını duyurdu. ABD kapının açılmasını ‘Irak-Suriye-Lübnan hattında bir İran rotasına dönüşecek’ diye zinhar istemiyor. Kapı açılırsa ABD’nin Suriye’deki kalma gerekçesine ciddi bir meydan okuma gerçekleşmiş olacak. IŞİD, Suriye tarafında Elbu Kemal, Irak tarafında Kaim kapısını 2014’te ele geçirirken Sykes-Picot sınırlarını yıktığını ilan etmişti. ABD, 2017’de SDG ile birlikte oraya gitmekte acele ederken Suriye ordusu erken davranıp Elbu Kemal’in kontrolünü ele almıştı. Ama kapı kapalı kaldı. Daha kuzeyde Irak kapısı Rabia’nın karşısındaki Yarubiye SDG’nin elinde. Daha güneyde Irak’ın El Velid kapısının karşısındaki Tanaf kapısı ise bölgede konuşlu olan Amerikan güçlerinin güdümündeki Ceyş Muğavir el Sevra’nın kontrolünde.
– Bakıri üç ülkenin teröre karşı üst düzey koordinasyon sağladığını ve ABD’nin konuşlandığı alanlar dahil devletin kontrolünde olmayan bütün bölgelerin tekrar geri alınmasının yollarını tartıştıklarını söyledi.
– Eyüp ise egemenliğin pazarlık konusu olamayacağını belirtti: “Amerikalıların ve müttefiklerinin elindeki tek koz, SDG ve bu durum iki yoldan biriyle çözülecek: Ulusal uzlaşma veya kontrol ettikleri bölgelerin güç yoluyla özgürleştirilmesi. Amerikalılar gitmeli ve gidecekler. Suriye hükümeti, tüm topraklar üzerindeki kontrolünü er ya da geç yeniden tahsis edecek. İdlib bundan istisna değil.”
***
Geçen hafta Bağdat çıkarmasıyla ses getiren İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin önümüzdeki günlerde Şam’a, Esad’ın da Bağdat’a gitme ihtimalinden söz ediliyor. Üç başkent arasındaki mekik diplomasisi, bölgede ABD’yi sorunların anası olarak gören yeni siyasal ivmeye işaret ediyor.
Bu olgunun Rusya ve Türkiye’yi ilgilendiren tarafları da var. Şam’daki üçlü poz elbette peşinen Rusya’yı açığa düşürme ya da karşı cephe oluşturma hamlesi olarak okunamaz. Sonuçta birbirine hâlâ muhtaç güçlerden söz ediyoruz. Ama Moskova’nın İsrail ve Türkiye ile geliştirmeye çalıştığı yol haritalarının olmazlığına vurgu yapan ve Rusya’yı ortaklığın orijinal çerçevesine döndürmeye çalışan bir boyutu var. 2015’te Bağdat’ta İran, Irak, Suriye ve Rusya arasında IŞİD’le mücadele için istihbarat paylaşımını öngören ortak operasyon odası ABD ve ortaklarına kontör çeken bir yaklaşımın ürünüydü. Orijinal çerçeve bu.
Şimdi Rusya’nın bu üçlü birlik gösterisini nasıl ele alacağı önemli. Kuşkusuz ABD üzerinde oluşacak baskı Rusya’nın istediği bir sonuç. Bununla birlikte Rusya, Suriye üzerindeki belirleyici pozisyonunu kaybetmek istemez. Şam’daki üçlü buluşmadan 24 saat sonra Putin, Savunma Bakanı Sergey Şoygu’yu gönderip mesajını Esad’a iletti. Mesajın açık kısmında, “Rusya, Suriye topraklarının tamamen özgürleştirilmesi, bütünlüğü, egemenlik ve bağımsızlığının korunması için olası bütün desteği vermeye devam edecek” sözleri var. Bize açık olmayan kısmında ne var? Önemli olan orası. Rusya, Şam’a ayar mı verecek yoksa oluşan karşı ağırlığı Türkiye, ABD ve İsrail üzerinde kaldıraca mı dönüştürecek?
Şimdiye kadar içeride Suriye ve İran bağlantılı unsurlarla birlikte güç kullanma, dışarıda siyasal çözüme kanal açma, ABD’ye fiili etki alanı bırakma ve Türkiye’yi kendi oyununa ortak etme şeklinde gelişen Rus stratejisi tıkanma noktasına ilerliyor. Torbayı büzdü ama ağzını bağlamak asıl mesele. Bunun için Rusya’nın oluşan buzlanmayı kırması lazım. Yoksa dehşet dengesi kalıcı hale gelecek. Kurulan çetrefilli ve çapraz ortaklıklar dağılmadan bunu aşabilecekler mi, bilmiyoruz. Bu arada Şoygu ile aynı zamanda ABD’nin özel temsilcisi James Jeffrey de Irak tarafının kafasını şişirmeye başladı.
***
Üçlü inisiyatif, süreçleri etkileyecek derecede cesaret gösterirse bunun Fırat’ın doğusundaki özerk yapılanma için oluşturacağı tehdit önem kazanır. Bütün belirsizliklerine ve zikzaklarına rağmen ABD’nin yarın için olası stratejisi şöyle çerçevelenebilir: Suriye’deki güçleri ‘gözlemci-koordinatör’ düzeyine indirip Irak’ın Anbar vilayetindeki Ayn el Esed üssünden İran’ın hareketlerini dikizlemek ve Fırat’ın doğusuna uzaktan kalkan olmak.
Şimdi Şam-Tahran ortaklığına Bağdat da eklendiğine göre bu stratejinin önüne bir bariyer çıkıyor demektir. Ganimi’nin, “Suriye ve Irak’ın güvenliği birdir, ayrılamaz” vurgusu, ABD’nin Suriye-Irak sınırına jandarma kesilme hesaplarını sıkıntıya sokan bir politik tercihi yansıtıyor.
Elbette ABD caydırıcı bir güç. Mesele önemli ölçüde Trump’ın ne yapacağıyla ilintili hale geliyor. Amerikan ordusu geçen iki yıl içerisinde Fırat hattında Tabka, Rakka ve Deyr el Zor ile Ürdün-Irak sınırlarına yaklaşan Suriye ordusunu bombalamaktan çekinmedi. ABD’nin yeni tutumu mutlak bir korumaya dönüşürse dengeler değişir. Buna rağmen askeri restleşme tırmanırsa ABD’nin bölgede ayağını sabitleyeceği yerlere ihtiyacı olacaktır. Bağdat’ta hakim güçler giderek Amerikan varlığına karşı bileniyor. Bu ayak, söz konusu Kürtlerin kazanımları olunca Türkiye’de de çelme yiyebilir. Beri tarafta Ürdün önemli alternatif. Fakat Kral Abdullah da ateşin bir an önce söndürülmesinden yana.
Belki bütün bunlar şimdilik bir el yükseltme hamlesi. Değilse restleşmenin ciddiyetine bağlı olarak dehşet dengesi bozulabilir. Bu gidişatın Fırat’ın doğusunda bir savaşa dönüşmesi ise herkes için felâket olur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025
27.02.2025
24.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025