Fehim TAŞTEKİN
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Bakü’de zafer coşkusuyla Bahtiyar Vahapzade'den bir şiir okudu ya ortalık fena karıştı.
“Aras'ı ayırdılar,
Kum ile doldurdular,
Ben senden ayrılmazdım,
Zor ile ayırdılar.”
Şiir İran’ın ‘korku’ teline dokundu. Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, “Kimse Erdoğan'a, Bakü'de yanlışlıkla okuduğu şiirin, Aras Nehri’nin kuzey bölgelerinin İran'ın ana topraklarından zorla ayrılmasıyla ilgili olduğunu söylememiş. Azerbaycan Cumhuriyeti'nin egemenliğine zarar verdiğinin farkında değil miydi?” diye iğneledi.
Ardından Tahran’daki Türk Büyükelçisi, Dışişleri’ne çağrıldı. Türkiye misliyle yanıt verdi. Bir de AKP, hükümet, saray ve meclisten sert açıklamalar geldi.
İran da alttan almadı. Meclis’te 286 vekilden 225’i ortak açıklamayla “Erdoğan'ın ayrılıkçı bir dil kullanmasını şiddetle kınıyoruz" dedi. Üstelik bazı yetkililer, Erdoğan’ı İran topraklarına göz diken son diktatör Saddam’a benzetip akıbetini hatırlattı! Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yanlış anlamayı düzeltmek için Zarif’i aradı. İran tarafına göre Çavuşoğlu, Erdoğan’ın içerdiği hassasiyetlerin farkında olmadan şiiri okuduğunu söyledi. Bu kısım Türk tarafının açıklamasında yok tabii.
Irak’tan Suriye’ye, Hizbullah’tan PKK’ye kadar nice ayrılık konularını, bir Tahran-Ankara bunalımına dönüştürmeden geçiştirmiş iki ülkeyi bir şiir fena halde karşı karşıya getirdi.
“Altı üstü bir şiir, bu kadar alınganlık niye?” diye soranlar çıkabilir. Lakin Türk dış politikasının müdahaleci seyri ve Erdoğan’ın Bakü’de başka zaferler vaat etmesi dikkate alındığında bir şiir bir sürü şeye dokunabiliyor. İran’ın toprak bütünlüğü ile ilgili korkularının yersiz olup olmadığına bakmadan önce Erdoğan’ın sınırı teşkil eden Aras’a gönderme yapmasını Anadolu Ajansı’nın şu yorumuyla birlikte okuyalım:
“Güçlü bir Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Tebriz’de ilham kaynağı olduğu gerçeği hafife alınamayacak kadar önemli… Türkiye’nin bu süreçte her anlamda Azerbaycan’ın yanında yer alması İran Türkleri için de geleceğe yönelik umut kaynağı haline geldi.”
İlişkilerde epey zamandır artan gaz sıkışması sonunda bir mısra ile infilak etti. Şiir İran’da idrak edilendir, mısraların tesiri açısından bunu da not etmeli.
***
Gelelim bir şiirin nerelere kadar gidebildiğine…
Her şeyden önce Karabağ savaşıyla Türkiye’nin Güney Kafkasya’da denkleme girmesi ve statükonun bozulması sadece İran’ın ekonomik çıkarlarını değil başka etnik fay hatları ve sınırlarla ilgili kaygılarını canlandırıyor.
İran, SSCB sonrası 1991’de aynı gün bağımsızlıklarını tanıdığı Azerbaycan ve Ermenistan’la ilişkilerini birini diğerine feda etmeden götürmeye çalıştı. Bu haliyle İran’ın tarafsızlığı, Bakü’nün nazarında Ermenistan’ı kayıran bir çizgideydi. Ankara da bunu hep böyle gördü.
Tahran 30 yıldır Güney Kafkasya’daki meselelere etnik, dini ve mezhebi bağların ötesinde stratejik gerçeklikle yaklaşıyor. Azerbaycan’la mezhebi ve etnik paydaşlık Bakü ile ilişkilerde katalizör etkisi değil karşılıklı temkinlilik hatta kuşku yarattı. Bakü tarafında İran’ın Şii kanaldan rejim ihraç etmesi korkusu; Tahran tarafında ABD ve Türkiye’nin ‘Kuzey Azerbaycan’ üzerinden ‘Güney Azerbaycan’ı kaşıması endişesi belirleyiciydi. Ayrıca Azerbaycan’ın stratejik ortaklıkta tercihini ABD’den yana koyup İsrail’le askeri işbirliğini derinleştirmesi Tahran’ı hep uyanık pozisyonda tuttu.
Bir taraftan da yıllarca bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti’nin İran’daki Azerbaycan Türkleri arasında etnik farkındalığı canlandırma potansiyeli üzerinde durula geldi. CIA de 1979 sonrası Tahran’la hesaplaşırken Türkiye üzerinden İran Azerbaycan’ını karıştırmak için az çaba sarf etmedi. Haliyle geçmişi de olan bir hassasiyetten söz ediyoruz. Bu geçmişte Güney ve Kuzey Azerbaycan’ın yeniden birleştirilmesini öneren Ebulfez Elçibey gibi liderler de var.
İran güvenlik stratejisini, dış müdahalelerin etnik hatlar üzerinden geleceği senaryosuna göre kuruyor. Batıda Irak sınırlarına yaslanan Kürdistan, güneybatıda Arapların yaşadığı Huzistan (Ahvaz), yine güneyde Arap yoğunluklu Hürmüzgan, güneybatı ve güneyde Luristan ve yine Lurların yaşadığı Kohkiluye ve Buyer Ahmed, kuzeybatıda Türkiye, Irak ve Nahçıvan (Azerbaycan) sınırında Batı Azerbaycan, kuzeyde Ermenistan ve Azerbaycan sınırlarında Doğu Azerbaycan, kuzeyde Mazandaran, yine kuzeyde Türkmen yurdu Gülistan ve Kürtlerin yaşadığı Kuzey Horasan, doğuda Türkmen, Peştun ve Belucların yaşadığı bölgeler İran’ın dış sınırlarını çevreliyor. Bu tam anlamıyla etnik bir çember. Bu çemberde bir halkanın düşmesiyle etnik çözülmenin yaşanacağı korkusu İran siyasetine hem esneklik hem sertlik katıyor.
***
İran’da Azerbaycan denilince akla Kaçar Hanedanı’nın Güney Kafkasya’yı Çarlık Rusya’sına bırakan Gülistan (1813) ve Türkmençay (1828) antlaşmaları geliyor. Yani Aras’ı sınıra dönüştüren anlaşmalar. İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanı Mücteba Zünnur, “Erdoğan tarih, edebiyat ve coğrafyada sınıfta kalmamış olsaydı, bu şiirin, Azerbaycan'ın ana vatanı İran'dan ayrılışının yasını tutarken yazıldığını bilirdi” diyor. Yani milliyetçi saiklerle arada sırada güncellenen ‘Büyük Azerbaycan’ ülküsündeki toprakların büyük kısmı İran’da. Azerbaycan nüfusunun en az üç katı kadar Azerbaycan Türkü de İran’da yaşıyor. İran’da da birileri eğer ‘Büyük Azerbaycan’a gönderme yapacaksa kendisini Güney Azerbaycanlı olarak niteliyor. İran’ın etnik fay hatları endişesi gerçek ama aynı zamanda etnisiteyle ilişkisi Rusya Federasyonu’ndan geri, Türkiye’den çok ileri. İran idari sisteminde Azerbaycan Türklerinin yaşadığı eyaletlerden ikisi Batı Azerbaycan ve Doğu Azerbaycan isimleriyle etnisiteye matuf. Batı Azerbaycan’ı Kürtlerle paylaşıyorlar. Bir de Kürdistan eyaleti var. İranlıların yanında ‘Büyük Azerbaycan’ tartışmasını açarsanız gülümseyerek “Ana gövde İran’da olduğuna göre korkuya mahal yok” derler. “Büyük Azerbaycan kurulacaksa kuzey güneye katılır, tarihte olduğu gibi.”
Ama asıl korku, İran’ı birleştiren üst çatının sihrini yitirmesi. Hep denir ki Farslar ile Azerbaycan Türkleri Şiilik üzerinden ittifak kurdu. Bu ittifakı savunulabilir ve sürdürülebilir kılmak için ‘İranlı’ üs kimliği öne çıkartıldı. İranlı kimliği diğer mezhebi, dini ve etnik azınlıkları da bir arada tutuyor. Kaçarlardan sonra Pehlevi Hanedanlığı, Perslik üzerinden ulus devlet inşa etmeye yönelince Azerbaycanlılar biraz ötekileştirildi. 1979 İran İslam Devrimi ise Azerbaycanlıları değişim beklentisine sokmuştu. Ne var ki Azerbaycan Türkçesinin resmi dil olarak tanınması, anadilde eğitim ve kültürel özerklik gibi beklentiler karşılanmadı. Anayasa’nın 15’inci maddesi Farsçayı resmi dil olarak belirlerken “Ancak etnik unsurların dillerinin basın ve medyada kullanılması ve okullarda Farsçanın yanında eğitilmesi serbesttir” diyor. Bugüne kadar yapılanlar şunlarla sınırlı kaldı: Azınlık dillerinde kitap, gazete, dergi basılması; azınlık dillerine has kanal değil devlet TV ve radyolarında programlar, Ruhani döneminde üniversitelerde Azerbaycan Dili ve Edebiyatı bölümlerinin açılması, azınlık dillerinin okullarda seçmeli ders olarak okutulması vs.
Kendisi de bir Azerbaycan Türkü olan dini lider Ayetullah Ali Hamaney ailelerden çocuklarına anadillerini öğretmelerini istese de bu çağrı tam anlamıyla devlet politikasına dönüşmüyor. Tabii Türkiye’de “Kürtlerin siyasal varlığını yok edilmesi gereken haşereler” olarak görenler dahil tekçi zevatın İran’da azınlık haklarını gündemleştirmeleri de ayrı bir ironi.
Buna karşın İran’ın tarih bagajında soykırım gibi acı bir yük olmadığı için Ermenilerle ilişkileri farklı bir boyutta. İran bölgede Ermenilerin rahat yaşadığı ülkelerin başında geliyor. Ermeniler kota ile meclise iki milletvekili gönderiyor, kendi okullarında anadillerinde eğitim yapabiliyor, İsfahan’daki soykırım müzesi ve anıtı gibi 1915’e dair hatıralarıyla varlık gösterebiliyor. Bu ilişkiler Ermenistan’la temaslara da yansıyor.
***
Karabağ’da savaş patladığında İran’ın denge politikası, belli kentlerde Azerbaycanlı Türklerin gösterdiği hassasiyet karşısında hafif sendeledi. Hamaney’in Tebriz, Erdebil, Zencan ve Urmiye vilayetlerindeki temsilcileri yani cuma imamları Karabağ’ı İslam ve Azerbaycan toprağı ilan etti. Hükümet temsilcileri de BM Güvenlik Konseyi’nden çıkmış 4 karara uygun olarak Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardan çekilmesi gerektiğini vurguladı. Tahran’ın çözüm önerisi bunun savaş değil diyalogla halledilmesi yönündeydi.
Belli ki İran, Karabağ siyaseti yüzünden Azerbaycan Türkleri arasında sistemden kopuş yaşanmasını istemedi. Zaten ülke adeta sırat köprüsünden geçiyor; içeride rejime karşı öfke alttan alta kaynıyor, yaptırımlar yüzünden ekonomi ecel terleri döküyor. Dış müdahale senaryoları gündemden düşmüyor. Böylesi bir zamanda evvela etnik fay hatlarının harekete geçirileceği korkusu daha da derinleşiyor. Son iki yılda Ahvaz ve Kürdistan bölgelerindeki saldırılar bir deneme olarak kayda geçti.
Her şeye rağmen Tahran’ın da yarıdan fazlasını oluşturan Azerbaycan Türkleri hâlâ rejimin en paydaş etnik azınlığı olarak görülüyor. Öteden beri direngen Türkçü bir damara ilaveten rejime duyulan öfke ve ümitsizliğin etkisiyle artan milliyetçi arayışlar bir vakıa. Ancak bu eğilim Şiilik ve İranlılık kimliğinin belirleyici rolünü ortadan kaldırmıyor. Azerbaycanlı Türkler sadece merkeze değil sistemin içine ziyadesiyle taşınmış durumdalar. Bu açıdan Türkiye’nin Kafkasya macerasının İranlı Türkler için de umut verdiğini düşünenlerin belki İran atlasına, tarihine, kültürüne, mimarisine ve elbette şiirine yakından bakmaları faydalı olabilir. En azından diplomatik felaketlere yol açmamış olurlar. Elbette bölünme korkusunu biraz abartsa da mevcut tablo Tahran’ın seyirci kalamayacağını gösteriyor.
Yazarlar
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
21.07.2025
13.07.2025
9.07.2025
23.06.2025
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025