Fehim TAŞTEKİN
Sedat Peker son videosunda Suriye’de terör örgütleri listesindeki Nusra Cephesi gibi grupların silahlandırılmasında SADAT’a işaret ederek skandalı devlet dışı bir kurumla sınırlandırıyor. Ucu Saray’a çıkan SADAT’ı hak ettiği şekilde kamyonun altına iterken tehlikeli çarkta ana organizatör MİT’le birlikte Jandarma ve TSK’nin rolünü es geçiyor. Peker gibi suç sicilini devletin hizmetine sunmuş ve kendi varlığını ‘yüce devlet’ kutsiyetiyle anlamlandıran birisi için anlaşılır bir seçicilik.
Kendi yardım konvoyuna eklenen silah yüklü kargonun SADAT eliyle Nusra’ya gittiğini söylüyor. Şii Türkmenleri katledenlere silah yardımını da kendi Türkçü kalıplarına sığdıramayıp bunun mantığını sorguluyor.
Peker’in ifşa ettiği sevkiyatın tarihi Kasım 2015. Bunun öncesinde işleyen çarkın bir 4 yıllık geçmişi var. Peker o tarih diliminde ve sonrasında küçük bir nokta.
2013 ve 2014’te ele geçirilen MİT’e ait TIR’larla ortalığa saçılan bilgiler, meselenin bir FETÖ davasına dönüştürülmesi sayesinde etkisizleştirilmişti.
Hafıza tazelemek ve resmi biraz daha genişten alabilmek için geriye gidelim.
***
Bir soruyla başlayalım: 3-6 Haziran 2011’de sınırda Aşağıpulluyazı’nın 20 km ötesinde Cisr el Şuğur’da 123 Suriyeli güvenlik görevlisini öldüren grupların kullandığı mermilerin Makine Kimya Endüstrisi’ne (MKE) ait olduğu tespit edilmişti. Bu öncü cihatçı gruba mühimmatı kim verdi? Türkiye’yi içine alan ilk günah öyle başladı.
Kanlı sürecin başında Hatay-Reyhanlı’da Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) binası radikal İslamcıların eğitildiği, silahlandırıldığı ve sınıra nakledildiği yerdi. Eğitilenler geceleri otobüslerle Kuşaklı ve Bükülmez geçişinden Suriye’ye sürülüyordu. Kaçakçıların kullandığı yollardan.
***
Sonra Eğit-Donat ile ölçek büyüdü. Programın büyük patronu CIA idi. ABD bu programa 2015’te son verdiğinde eğitilen ve donatılanların sayısı 15 bini bulmuştu. Eğitilenlerin bir kısmı Nusra Cephesi’ne katıldı. Silahların bir kısmı da Nusra’nın envanterine geçmişti. Silahları satarak zengin olanlar da az değildi. ABD’nin fişi çekmesinin gerekçesi de silahların Nusra’nın eline geçmesiydi. Fakat bunun böyle olduğu başından belliydi. El Kaide’nin Deyr el Zor ve Haseke vilayetlerinde emirlik kurabileceği öngörüsü ABD Savunma İstihbarat Teşkilatı’nın (DIA) 5 Ağustos 2012 tarihli raporuna girmişti. Türkiye de kendi topraklarında CIA’den geri kalacak değildi ya. İşte böyle bir süreçte bir dönem Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a başdanışmanlık yapan Adnan Tanrıverdi’nin SADAT’ı ortaya çıkıverdi.
***
Henüz Türkiye’nin rolünü inkar ettiği evredeyken The Guardian muhabiri, Ocak 2012’de Reyhanlı üzerinden Atme’ye 50 kutu silah ve mühimmatın teslim edilişine şahitlik etmişti. Burada bir parantez açayım. Atme’ye geçişte kullanılan yer gayri resmi kapıydı; yasadışıydı. Dibinde Bükülmez Sınır Karakolu var. Karakolun içinde bir kule. Şahsen çıktım o kuleye. Bütün sınırı dikizleyen hakim bir yer. Kaçak geçişe Türkiye tarafından TIR’lar için asfalt yol yaptılar. Silahlar ve milisler o kapıdan içeriye bırakılıyordu. Askerin gözleri önünde. Yükün bırakıldığı yerin karşısında da El Kaide lideri Eymen el Zevahiri’nin Suriye temsilcisi Ebu Halid el Suri’nin kurduğu Ahrar el Şam’ın kampı vardı. Cehennem senaryosu böyle işliyordu.
***
Bükülmez, sonraki safhalarda daha büyük skandallarla karşımıza çıkacaktı. 7 Kasım 2013’te Adana’da uyuşturucu taşıdığı ihbarı üzerine durdurulan TIR’da 931 havan-roket kapsülü ve 10 rampa bulunmuştu. Bu silahlar Konya ve Adana’da üretilmişti. Sorgulanan iki kişi bunu devlet adına yaptıklarını, 6 Ekim ve 26 Ekim 2013’te aynı TIR ile Bükülmez’deki sınır karakoluna mühimmat yığdıklarını anlatmıştı. Peker’in ucunu gösterdiği olay ifşaat kadar ilgi çekmedi. O zaman yasadışı silah sevkiyatında kullanılan isim Suriyeli Türkmen Heysem Topalca idi.
***
Yayladağı-Güveççi’de kaçakçıların kullandığı yol da silahlar rahat geçsin diye asfaltlanmıştı. Temmuz 2012’den itibaren Türkiye’den sokulan silahlı grupların Bab el Heva (Cilvegözü) ve Bab el Selame (Öncüpınar) sınır kapılarını ele geçirmesinin ardından güzergâh çeşitlendi. Bab el Selame 2014-2016’da IŞİD’in elindeydi. Bab el Heva da birkaç yıldır İdlib’in hakim gücü Heyet Tahrir el Şam’ın (HTŞ) kontrolünde. HTŞ, Nusra’nın ardılı.
***
Suriye’deki isyanı silahlandırma süreci 2012’nin başından itibaren devletler arası organizasyon olarak şekillendi. Dönemin ABD Başkanı Barack Obama, muhaliflere yardım izni veren gizli istihbarat belgesini imzaladı. Programın adı ‘Timber Sycamore’ idi. Fikir dönemin CIA Başkanı David Petraeus’tan çıkmıştı. Bu minvalde Adana’da ABD, Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan’ın yer aldığı ‘nerve center’ adıyla bir merkez kuruldu. Muhalifleri seçme seanslarının yapıldığı bir diğer merkez Gaziantep’teydi. Güya amaç silah verilecek ılımlıları tespit etmekti. Ama merkezin asıl misyonu Doğu Avrupa ve Libya’dan toplanan silahların Suriye’ye ulaştırılmasıydı. Silah sevkiyatı için İstanbul’da CIA ile MİT ortak operasyon odası da kurmuştu.
Silahları temin eden CIA, ödemeyi yapan Suudi Arabistan ve Katar, sevkiyatı gerçekleştiren Suudi Arabistan, Katar, Türkiye ve Ürdün kargo uçaklarıydı.
***
New York Times 2013’te askeri kargo uçaklarının uçuş bilgileri, muhalif kaynaklar, Türk ve yabancı yetkililere dayanarak bir habere imza attı. CIA’in Hırvatistan’dan Suudi parasıyla topladığı silahlar Suudi Arabistan, Katar, Ürdün ve Türkiye’ye ait kargo uçaklarıyla Esenboğa ve İstanbul havaalanlarına indiriliyordu. Buradan da TIR’larla sınıra taşınıyordu. Bir Amerikalı yetkili operasyonu ‘Silahlar Şelalesi’ diye anıyordu. Sevkiyat 3 Ocak 2012’de Katar’a ait iki C-130 tipi kargo uçağının İstanbul'a inmesiyle başlamıştı. 26 Nisan ve 4 Mayıs 2012’de yine Katar’a ait uçaklar Esenboğa’ya 6 kez inmişti. Ekim 2012’den itibaren Ürdün de devredeydi. 2012’de Ürdün, Katar ve Suudi Arabistan uçaklarıyla çoğu Türkiye’ye olmak üzere 160’ın üzerinde uçuş gerçekleştirildi.
26 Nisan-8 Ağustos 2012 arasında Katar C-17 askeri kargo uçağı Ebu Ubeyd Hava Üssü’nden Esenboğa’ya 20 sefer düzenledi. Ürdün Hava Kuvvetleri’ne ait C-130 uçakları Esenboğa’ya ilk seferini kasımda yaptı. Ürdün aralıktan Şubat 2013’e kadar İlyuşin tipi uçaklarla Zagreb-Amman arasında 36 sefer gerçekleştirdi. Ocak 2013’te Ürdün-Türkiye arasında 5 uçuş oldu.
Hırvat gazetesi Jutarnji List’e göre Kasım 2012-Şubat 2013 arasında Zagreb (Pleso) Uluslararası Havaalanı’ndan Suriyeli milislere 75 uçak seferiyle 3 bin ton silah taşındı. Sevkiyatın birkaç seferi Turkish Cargo’nun A310 uçaklarıyla yapıldı.
***
Silah sevkiyatının bir de Libya ayağı vardı. Libyalı gruplara dağıtılan silahlar CIA tarafından toplanıp Türkiye ve Lübnan üzerinden Suriye’ye sokuluyordu. Bu gizli hat 27 Nisan 2012’de Lutfullah-II adlı geminin Trablus limanına giderken Beyrut açıklarında yakalanınca ifşa oldu. Gemi Lübnan’a gelmeden önce İskenderun limanına uğramıştı. Hafif otomatik silahlar, 12.7’lik makineli tüfekler, roket fırlatıcılar, 120 mm’lik havan topları, omuzdan tank ve uçaklara fırlatılan roketler taşıyordu.
Bilinen bir başka sevkiyat; Al Entisar adlı Libya gemisi 6 Eylül 2012’de yükünü İskenderun Limanı’na indirmişti. 400 ton silah taşıyordu.
DIA’nin 5 Ekim 2012 tarihli raporuna bakılırsa Libya’dan transfer ‘Timber Sycamore’ programından önce başlamıştı. Transfer 11 Eylül 2012’de ABD’nin Trablus Büyükelçisi Christopher Stevens’ın Bingazi’de öldürülmesine kadar sürdü. Stevens silahların toplanmasıyla ilgili anlaşmazlık yüzünden öldürülmüştü.
***
Ocak 2013’e girerken Suriyeli grupların envanterinde artık şunlar vardı: BMP zırhlı araçları; T-55, T-62 ve T-72 tankları; 122 mm, 130 mm ve 152 mm’lik toplar; 82 mm ve 120 mm’lik havanlar; 12.7 mm ve 14.5 mm’lik makineli tüfekler; ZU-23, radar güdümlü ZSU-23/4 Shilka ve 57 mm’lik uçaksavarlar, MANPADs (SA-7/16/24) karadan havaya omuzdan fırlatmalı roket atarlar, SA-8 Gecko yerden havaya füzeler; Metis-M ATGMs güdümlü roket atarlar, RPG-29 roket atarlar ve 73 mm’lik SPG-9 geri tepmesiz silahlar.
***
Bu silah sevkiyatı 2014’te kendini bir kez daha ele verdi. 1 Ocak 2014’te Hatay’da durdurulan silah yüklü TIR jandarma ve savcının kararlı tutumuna rağmen ‘devlet sırrı’ denilerek arattırılmadı. Devletin yükü devletten kaçırıldı. TIR’ı aramakta ısrar eden Adana Savcısı Özcan Şişman MİT görevlileri tarafından tehdit edildi ve sonra Gaziantep’e tayin edildi.
***
19 Ocak 2014’te Adana’da durdurulan TIR’lar ise Türkiye’nin bataklığa ne kadar girdiğini gözler önüne serdi. Üç TIR’da toplam 6 çelik kasa vardı. Açılan ilk kasada 25-30 adet füze veya roket ile içlerinde mühimmat dolu 10-15 ahşap sandık bulundu. İkincisinde 20-25 adet füze-roketin yanı sıra 20-25 adet sandık içinde havan mermisi ve 5-6 çuval içinde Doçka uçaksavar tespit edildi. Arama video kaydına alındı. Sonra kıyamet koptu. Olay MİT TIR’ları davasına dönüştü ve arama sürecinde rolü olan asker ve savcılar hapse tıkıldı. MİT yasası değiştirilerek bu tür operasyonlar için dokunulmazlık kazandırıldı.
***
Silah akışının kesilmediğini İdlib düşerken gördük. Erdoğan, 2 Mart 2015’te Riyad’da Suudi Kralı Selman’la iki konuda anlaştı: Biri İran’ın etkisini kırmak için Sünni cephe oluşturmak, diğeri Suriye’de rejimin sonunu getirecek şekilde ateşi körüklemek. Kral’ın derdi Yemen’de Husileri dize getirmek, Erdoğan’ın derdi Şam’a gitmekti. Bu çerçevede Nusra Cephesi ve Ahrar el Şam’ın başını çektiği Fetih Ordusu kuruldu ve İdlib 28 Mart 2015’te düşürüldü. Bu hamle için sahaya epey silah sürülmüştü.
***
Sonraki sahnede aracılar ya da paravanların rolü azaldı çünkü artık Türk ordusu Fırat Kalkanı ile 2016’da sahaya intikal etmişti. 5 yıldır yaşa dışı müdahale yasal araçların sırtında gidiyor. Türkiye kendi terör listesinde yer alan HTŞ’ye de kalkan olacak şekilde pozisyon aldı.
***
Açığa çıkan bilgiler gerçeğin hâlâ çok azı. Bunları "Suriye: Yıkıl Git Diren Kal" adlı kitabımda detaylarıyla anlatmıştım. MİT Başkanı Hakan Fidan 2014’te sızan ses kaydında “2 bine yakın TIR malzeme gönderdik” diyordu. Bu itirafın üzerine 7 yıl daha bindi. Yani Peker’in üç beş TIR’ı yekûnun içinde bir damla.
***
Peker’in dikkat çektiği ticarete dair daha önce çok şey yazdık. Her şey Halep’te o vakitler Orta Doğu’nun en modern organize sanayi bölgesi sayılan Şeyh Neccar gibi Suriye ekonomisinin can damarını oluşturan tesislerin yağmalanmasıyla başladı. Makineler ve ürünler Türkiye’ye getirilip satıldı. Ve savaş ekonomisi doğdu. Petrolden madenlere kadar her şeyin kaçırıldığı büyük bir çark. İdlib’deki çark El Kaide çizgisindeki HTŞ’nin tekelinde. Sınır kapısı da onlar için bir darphane.
***
Savaş suçu, insanlığa karşı suç, yağma suçu, teröre destek suçu, etnik ve dinsel soykırım suçuyla uzayıp giden kirli bir süreç bu. Bunun birincil sorumlusu devletin bir numarası ve silsileyle ötekiler. Bütün bunları bir Yüce Divan paklar. Elbette Türkiye ile ortak hareket eden ülkeler ve onların istihbarat servisleri de her şeyi raporlamıştır. Erdoğan’ın şansı, ortaklarının uluslararası alanı domine eden güçler olmasıdır. Peker’in sunduğunun bin katı gizli bilgiye sahipler. Türkiye’nin dostları da hasımları da bu dosyaları yeri geldiğinde taviz koparmak için kullanmaktan kaçınmayacaktır.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
28.07.2025
21.07.2025
13.07.2025
9.07.2025
23.06.2025
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025