Fehmi KORU
Eskiden olsa güler geçerdim, ama şimdilerde AK Parti’nin iktidardaki geleceğiyle ilgili bunca olumsuz tartışmalar yapılır.. Tayyip Erdoğan partinin genel başkanı sıfatıyla, çareyi il, ilçe ve belediye başkanlarını istifaya zorlamakta bulurken.. gülmek içimden gelmiyor.
Kamuoyu yoklamaları AK Parti’nin oyunun yeniden 7 Haziran (2015) seviyesine inmekte olduğuna işaret ediyormuş…
Partiye en yakın araştırma kurumunun vardığı sonuç imiş bu.
Yerel seçimde oylarının 7 Haziran seviyesine inmesi AK Parti’nin iktidardan uzaklaşması sonucunu getirebilir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu önlemek için, yakını olduğu bilinen Kadir Topbaş’ı İstanbul belediye başkanlığından istifaya zorladı; kendisiyle siyasi hayatı boyu birlikte olmuş bazı belediye başkanları da topun ağzında.
Hiç yerinden edilmez görünen Melih Gökçek için bile “Bugün-yarın istifa edebilir” deniliyor.
Kellelerin gittiği düşene kadar belli olmayabilir
Mehmet Barlas’tan dinlediğim Çin’le ilgili fıkraya çok benziyor direnenlerin durumu.
Fıkra şu:
Çin’de idam cezası verilen mahkumların infazı şenlikli bir gecenin ardından sabaha karşı yapılırmış. Son gece mahkumlar her türlü eğlenceye muhatap edilirmiş. Şarkıcılar, jonklörler, sirklerde görmeye alıştığımız eğlendirici tipler tek tek sahneye çıkar, maharetlerini mahkumlar önünde sergilermiş…
En son da, ülkenin kılıç-kalkan ekibi sahne alır, üzerine düşen ipek kumaşın hemen parçalandığı keskinlikteki kılıçlarla gösteriyi tamamlarmış…
Yine böyle bir gecenin sabahı infaz edilmeyi bekleyen mahkumlar, çoktan ölmeleri gerektiği halde güneşin doğmasına rağmen hâlâ sağ kaldıklarını görünce şaşırmışlar…
Biri gardiyana bu yolda seslenince, adam gülmüş ve “Şöyle bir kafanı salla” demiş…
Meğer kılıç-kalkan ekibi gösterisi sırasında mahkumların kelleri de alınmış, ama ustaca… Mahkumlara bile fark ettirilmeden…
“İstifa et” dendiği halde direnenlerin durumu fıkradaki mahkumlar gibi.
Onlar namına araya girip iş başında kalmalarını sağlayabilecek partinin güçlü isimleri de kalmadı; onlar da çoktan güçlerini yitirdiler.
Bunun henüz farkında olmayanlar, şimdi arabuluculuk çabalarının sonuçsuz kalmasını görerek, kendi durumlarının da kellerini kurtarmaya çalıştıklarından çok farklı olmadığını anlıyorlar.
Değişimi zorlayan irade dışında bir irade kalmadı AK Parti’de.
Peki bu iyi bir şey mi?
Bu sorunun cevabı –resmen– ilk yapılacak seçimden sonra verilebilecek…
Resmi olmayan görüş isterseniz kendi görüşümü sizlerle paylaşabilirim: İyi bir şey olduğunu sanmıyorum.
‘Anti-Erdoğanist’ miyim ben?
Nedenini açıklayayım:
Siyaset biliminde Türkçeye ‘kayırmacılık’ diye çevirebileceğimiz (‘patron-client sistemi’) bir ilişkiler ağı bizde hâlâ geçerli.
Biri bir yere geldi mi, yapıyı kendisine bağlı isimlerle tepeden aşağıya doğru değiştirerek yeniden düzenliyor. Hepsi birbirine bağlı bir ilişkiler ağı ortaya çıkıyor. Tepedeki kişiyi yerinden ettiğinizde bütün sistemi bozmuş oluyorsunuz.
Yeni sistemin oluşması da, eskinin yeni duruma ayak uydurması da öyle kolay olmuyor.
Başka her şey bir tarafa sadece bu yüzden bile yerel seçimde sıkıntı yaşayabilir AK Parti.
Nisan ayında yapılan Anayasa referandumunda ‘Hayır’ oylarının önde çıktığı büyükşehirlerin kaybedilmesini önlemek için başvurulan istifaya zorlama çaresi, çözülme sürecini hızlandırıcı bir etki bile yapabilir.
Anavatan Partisi (ANAP) böyle bir süreci 1989-1991 arasında yaşamış ve iki yıl önce halkın yarısının haklarında “Siyasi yasakları devam etsin” yolunda oy kullandığı eski siyasiler sonunda iktidarı teslim almışlardı.
Şimdi bu ihtimali gündeme taşıdığım için ben ‘AK Parti karşıtı’ veya ‘anti-Erdoğanist kalem’mi oluyorum?
‘AK Parti’nin en fazla itibar ettiği yazar’, ismimi de vererek, beni ‘anti-Erdoğanist’ olarak ilân etti.
İki yıldır ekranlara çıkartılmadığım halde benim ekranlara çıkartılmamam gerektiğini özellikle belirterek…
Sanki umurumdaymış gibi.
‘Turgut Özalist’ de değildim, ama…
Anavatan Partisi, liderini cumhurbaşkanı yapmış, gücünü koruduğu izlenimi verirken, Turgut Özal’ın ailesini dinleyerek peşi peşine yanlışlıklar yaptığını gördüğümde, “Bu işin sonu partisinin yad ellere düşmesi, kendisini Çankaya’dan indirecek sürecin başlamasıdır” anlamına gelen tespitlerimi paylaşmaya başlamıştım.
Yazılarımla.
Meclis’te gelişmeleri izlediğim bir gün, Turgut Bey’in beni arattırdığını söylediler. Çankaya’yı aradım. Cumhurbaşkanı Özal, bana, “Yine komplolar yazmışsın” diye sitem etti.
Aynı kişi, Cumhurbaşkanı Özal, vefatından kısa süre önce, bir iftar programında, işmar hareketiyle beni yanına çağırarak, “Hani sana sitem etmiştim ya, sen haklı çıktın” diyecekti.
Sitem ettiği günlerde beni ‘anti-Özalist’ olarak görüyor muydu Turgut Bey?
Hiç sanmıyorum. İlişkimiz eskiden neyse hiç aksamadan öyle devam edip gitti çünkü.
‘Anti-Erdoğanist’ olarak itham edildiğim yazının çıktığı gazetenin bir başka yazarı, yine bugün, neredeyse beni bile güldürecek bir tipi kalemine dolamıştı:
“Bizim cenahtakilerin bir kısmı da tıpkı “Banker Bilo”daki Mahmut.
Bunlar “Haklı çıkarma taburu” gibi.
Gelen yüklü zamlara, yükselen dolara, iyiye gitmeyen Türk Amerikan ilişkilerine, bir kısım belediye başkanının istifa etmesi gerektiğine…
Hemen her şeye ‘mantıklı’ bir izahları var.
Onun için adı geçen filmdeki gibi tek bir soru soruyorlar: Hele sor bi niye?”
Ben gülemesem de sizler gülün diye aktardım.
Yazarlar
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025