Fehmi KORU
Kaybeden AK Parti değil onun 2019 versiyonudur.. Seçmen beş büyük kentte o AK Parti’ye “Dur bakalım” demiş oldu…
Ne oldu şimdi?
Kendi düşüncelerimi yazacağım, sizler de okuyacaksınız; ancak benim yazımı okumadan önce sizlerin bir an durup sonunda benimkilerle karşılaştırmak üzere aynı konuda kendi düşüncelerinizi toplamanızı bekliyorum.
“Dün ne oldu?” sorusu üzerinde biraz düşünün bakalım…
AK Parti liderleri “Seçimin galibi biziz” diyor. MHP lideri hem kendi partisini hem de ortağı Ak Parti’yi alınan sonuçtan dolayı tebrik ediyor. İktidar cephesi (AK Parti ile MHP) ülkeyi birlikte güzel günlere doğru götürmekten söz ediyorlar.
Birlikte oy toplamları neredeyse yüzde 52 olduğu için bunu yapmaya hakları olması gerek.
Hele MHP, bu ortaklık sayesinde daha önce rüyasında göremeyeceği sayıda belediye başkanlıkları kazandı. AK Parti de Güneydoğu’da daha önce aldığı oyları artırdı.
İşe ilk olarak onları tebrikle başlayabiliriz.
Ancak bir de Ankara ve İstanbul’un AK Parti tarafından kaybedilmesi durumu var.
[Evet, henüz İstanbul ortada görünüyor, Cumhur İttifakı adayı “Ben kazandım” diye açıklama yapıyor; sonuçta gerçek durum bu iddiaya uygun çıksa bile Millet İttifakı adayının rakibi kadar oy almasını başarı olarak görmeyecek miyiz? Üstelik, kampanyanın en başında kimselerin pek tanımadığı Ekrem İmamoğlu sonunda seçimi kazanan kişi olarak da ilan edilebilir.]
Tayyip Erdoğan‘ı cumhurbaşkanlığına kadar yükselten siyasi hikaye, unutmayalım ki, İstanbul belediye başkanlığını kazanmasıyla başladığı gibi, 2000’li yıllarda AK Parti’yi doğuran ve 2002’de onu iktidara taşıyan şartlar da 1994’te gelecekleri birleşmiş Ankara-İstanbul kader ortaklığının bir sonucudur.
Büyü bozuldu
Büyünün bozulduğu kesin.
Çıkan tabloya bakarak çıkartılabilecek en önemli sonuç, halkın iki en büyük kentte yönetimleri iktidara vermekte gönülsüz davrandığıdır. İstanbul’u da kaybettiği durumu ortaya çıkarsa, bu gelişme iktidara ciddi bir darbe teşkil edecektir.
Şaşırdınız mı bu sonuca?
Aslında yazılarımı her gün sürekli okuyanlar veya son bir-iki ay boyunca ara sıra da olsa yazdıklarıma göz atanlar sandığa yansıyan sonuca herhalde şaşırmayacaktır.
AK Parti hala yüzde 40 civarında bir olay alabiliyor ve MHP ile kurduğu ortaklık sayesinde zevahiri kurtarıyor görünüyorsa, bunun sebebi halk nezdindeki değerini hala koruduğu için değildir. Muhalefetin kendisini aşarak halkın önüne uygun adaylar çıkardığında aldığı olumlu cevabın da gösterdiği gibi, AK Parti’nin oy deposu saydığı kitleler kendilerine gidecek yer arayışına başlamış durumda.
O yer CHP etiketi taşıyor bile olsa…
Yeni parti arayışı var.
İktidarın en başından itibaren ‘CHP’ ile ilgili olumsuz propagandalara bu seçim kampanyasında kişiler temelinde ağır iddialar da eklendi; böyle bir durumda hiç de azımsanmayacak oranda bir oyun İstanbul ve Ankara’da rakip adaylara kayabilmesi göz açıcıdır.
Daha uygun bir kaçacak yer bulursa, AK Parti tabanı, yeni bir durum muhakemesi yapabileceği mesajını bu seçimle yüksek perdeden vermiş oldu.
Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu bu gerçeğin ete kemiğe bürünmüş örnekleridir.
Neden böyle oldu?
‘AK Parti 2000’ günümüze gelip ‘AK Parti 2019’ olduğunda arada bir şeyler kaybetti; işte o kaybettikleri bu seçimde sandığa da kayıp olarak yansımış bulunuyor. Hala elle tutulur miktarda oy alabiliyor olması geçmişin mirasının bütünüyle tüketilmediğini gösteriyor; ancak iki büyük kentin oylarına yansıyan da mirasın tükenmekte olduğuna işaret ediyor.
Kaybolan aslında AK Parti’nin 2000 ruhudur.
2000 yılında yola çıktığında, AK Parti, yanına her eğilimden yol arkadaşları almış, buna karşılık iş dünyası ve medya gücünün sert muhalefetiyle karşılaşmıştı. Galip çıkan o AK Parti’ydi. Zaman içerisinde birlikte olduğu arkadaşlarını yolda bıraktı AK Parti, aslında kendinin olmayan iş adamları ve yeniden dizayn ettiği medya ile donanarak hep kalıcı olabileceğini sandı.
Dünkü seçimden başka bir tablo çıksaydı o sonucu ‘mucize’ sayabilirdik. Siyasetin doğasına da, AK Parti’nin temsil iddiasına sahip olduğu ve adını ‘dava’ diye anageldiği siyasi çizgisinin zorladığına da bu yeni versiyon aykırı olduğu için…
Hak ve özgürlükleri genişletme iddiasının sahibiydi AK Parti, yalnız ekonomik istikrarı değil siyasi dengeleri de çağdaş değerler ışığında kurma amacıyla yola çıkan bir kadronun ürünüydü. ‘Ortak akıl’ ile oluşan bir politik çizginin temsilcisiydi.
Bugünkü AK Parti o AK Parti midir?
Nasrettin Hoca‘nın kar helvasına benzeyen bir görüntüsü yok mu bugün?
İstanbul ve Ankara başta olmak üzere beş büyük kentin seçmeni “Buraya kadar” dediyse bana göre o tavır bu sebepledir.
En başta sizlerden beklediğimi belirttiğim düşüncelerinizle benim bu yazımda okuduklarınız birbirine benziyor mu?
Sanırım aynı düşüncedeyizdir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025