Fehmi KORU
Yazılanlara bakarsanız, Ak Parti genel merkez yönetiminde, il ve ilçe başkanlıklarında ve en önemlisi hükümette köklü değişiklikler yapılacak. Medyada sadece kimlerin görevden alınacağına dair haberler çıkmıyor, gidecek olanların yerine gelebilecek isimler üzerinde de ‘toto’ oynanıyor…
‘Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ adıyla uygulanmakta olan yeni sistemde bunların hepsi çok kolay. Cumhurbaşkanı istediği kişiyi bakan yapabilir, istediği bakanı da istediği zaman görevden alabilir.
ABD’de bakan düzeyinde bir görev olan ‘ulusal güvenlik danışmanlığı’nın son görevlisi John Bolton bir günde kendisini boşlukta buldu. Donald Trump’ın görevden aldığı üçüncü ulusal güvenlik danışmanıydı Bolton. Trump Beyaz Saray’da bulunduğu kısa süre içerisinde birkaç bakanını daha değiştirmişti zaten.
Başkanlık sistemlerinde hükümette değişiklik yapmak çok kolay.
Yeni sistemde parti teşkilatlarında ve yönetiminde değişiklik gerçekleştirmek de bakan değişikliği yapmaktan daha zor değil. Bizdeki sistemde cumhurbaşkanı seçilen kişi parti genel başkanlığını da uhdesinde bulundurabiliyor. Tayyip Erdoğan hem cumhurbaşkanı, hem de AK Parti genel başkanı. AK Parti genel başkanı sıfatıyla istediği yöneticiyi, il ve ilçe başkanını görevden alabilir.
Medyanın beklentisini gerçekleştirmek, görüldüğü üzere, bir günlük iş.
Değişim bekleniyor ama…
Beklenen türden köklü bir değişim söz konusu mu acaba?
AK Parti’ye yakın bilinen, AK Partililerin itibar ettiği gazetelerde köşeleri bulunan muteber yazarlara göre beklenen değişiklik her an gerçekleşebilir. ‘İsim toto’ oynayanlar zaten aynı kişiler. Dolayısıyla, verdikleri habere itibar etmemiz gerekiyor.
Zaten, köklü değişiklikleri gerçekleştirebilecek yetkilere sahip AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın özellikle tekrarlanan İstanbul seçimi sonrasında yaptığı konuşmalar da, aynı beklentileri teyit ediyor.
Öyleyse neden bana bu haberler makul gelmiyor?
Şundan: AK Parti’nin karşı karşıya olduğu sorun görevde bulunan isimlerin değişmesiyle ortadan kalkacak türden değil. Tersine, eğer bu yola gidilecek olur ve şimdi görevde olan il, ilçe ve genel merkez parti yöneticileri ile bakanlar kurulunda yer alan isimler rotasyona uğratılırsa, sorun biraz daha kökleşebilir.
En başta, isimlerin değişmesi AK Parti’nin karşı karşıya bulunduğu temel sorunu ortadan kaldırmayacağı için, rotasyon sonrasında da durumda iyiye gidiş görülmeyeceğinden, daha önce temel sorunun farkında olmayanlar da “Ne oluyoruz?” demeye başlayacaklardır.
Hükümete bu gözle biraz daha yakından bakalım.
Kendi hesabıma, hükümette bakan olarak atanmış olanların en az yarısının ismini bilmediğimi itiraf etmek zorundayım. Gazetelere göz gezdirirken her biri icraatlarıyla karşıma çıkmıyor değil, çıkıyor, ancak hiçbirinin arkasında kişisel bir güç bulunmadığını bildiğim için, ne yaptıklarına, neyi başarıp başarmadıklarına önem vermek içimden gelmiyor.
Yeni sistemde bakanlar eski dönemin müsteşarları gibi. Seçilmiş kişi değiller ve eskinin müsteşarları gibi atanmaktalar.
İçlerinden birkaçını veya hepsini görevden alsanız durum değişecek mi?
Yerlerine getirileceklerin onlardan hangi alanda üstünlüğü olacak?
Turizm bakanı başarılı bir turizm şirketinin sahibi. Milli eğitim bakanı velilerin çocuklarını kabul etsin diye kapısında kuyruk oldukları bir özel okulun sahibi. Ticaret bakanı ABD ile ekonomik ilişkilerde payı bulunan biri… [Hiçbirinin isimlerini sormayın, bilmiyorum çünkü.]
Onların yerine getirilebileceklerin özellikleri ne olabilir?
Mahir Ünal mı değişecek, Berat Albayrak mı?
Eski sistemde bakanlar genellikle seçilmişler arasından tercih edildikleri için kişisel olarak da bir güce sahiptiler ve siyasi hesap verme işlemine tabiydiler; bugünün bakanlarının bu iki özelliği de yok. Kendilerini atayan cumhurbaşkanına karşı hesap vermekle yükümlü kişiler onlar.
Bütün bu tablo içerisinde kimsenin açıkça telaffuz edemediği, ancak herkesin zihninde bulunduğu fark edilen bir kişi var: Hazine bakanı Berat Albayrak… Ekonominin bütününden sorumlu olduğu ve ekonomi de son zamanlarda alarm sinyalleri verdiği için bazı muhitler ‘hükümette değişiklik’ faslı açıldığında aslında onun koltuğunu kaybetmesi veya hiç değilse farklı bir koltuğa geçmesi ümidini taşıyorlar.
Kusura bakılmasın, ama bana bu da olabilir bir şey görünmüyor.
Parti yönetiminden Mahir Ünal veya Ömer Çelik mi değiştirilecek?
Zaten yeni atanmış İstanbul, Ankara ve İzmir il başkanları mı görevden alınacak?
AK Parti’de ve yakınlarında, il, ilçe, genel merkez teşkilatlarında, hatta hükümette değişiklik olsun ve kendilerine yer açılsın diye bekleyenler, medyada dostlarını önemli makamlarda görmeyi arzu edenler mutlaka vardır. Ya da çeşitli görevlerde bulunanları beğenmedikleri için değişmesine gün sayanlar da… Ancak, boşuna bekliyorlarmış gibi geliyor bana.
Gerçekten köklü bir değişiklik için düğmeye basıldığı ve taşlar yerinden oynamaya başladığında, ‘temel sorun’ kendini daha fazla belli edeceği için, AK Parti’nin işi işte o zaman daha da zorlaşır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025